Son yıllarda artış gösteren boşanma davalarında, tarafların çocukları üzerinden yürüttükleri "Öç Alma", "Kin Tutma" davranışları, çocukları "Taraf" haline getirmekte ve travmatik durumlara maruz bırakmaktadır. Uzman Psikolog Serkan Yükcü, bu durumda yapılması gerekenleri anlattığı yazısını Yasemin.com okurları için hazırladı.
Uzman Psikolog Serkan Yükcü, son yıllarda artış gösteren boşanma davaların ve dava süreçlerinde yaşanan sorunların; çocuk ve diğer aile bireyleri üzerinde bıraktığı olumsuz etkilere değinerek "Aile Arabuluculuğu" sisteminin devreye alınmasının önemini belirten yazısını kaleme aldı. Yükcü; boşanma davalarında, tarafların mahkemeden önce Aile Arabulucusuna başvurmalarının hem adli makamların iş yükünü hafifleteceğini, hem de dava sürecinde yaşanan maddi ve manevi kayıpları en aza indireceğini belirtti.
AİLE ARABULUCULUĞU VE PSİKOLOGLAR
Ülkemizde boşanma süreçleri; davacı ve davalı taraflar arasında görülen, velayet, mal paylaşımı, çeşitli yükümlülüklerin belirlenmesi maksatıyla aile mahkemeleri tarafından yürütülmektedir. Ancak bazı durumlarda, davacı ve davalı tarafların gerekli psikolojik olgunluğa sahip olmaması nedenlerinden dolayı; özellikle velayet gibi müşterek çocukları ilgilendiren hususlarda anlaşmazlık yaşanmakta, çocuklar yaşanılan bu hukuki süreç boyunca psikolojik yıpranmalara maruz kalmaktadır.
ORTAK ÇÖZÜMLER ÜRETİLEBİLİR
Aile arabuluculuğu sisteminin devreye alınması ile beraber ise; özellikle müşterek çocuklar bağlamında daha sağlıklı ve orta yollu çözümler üretilerek, taraflar arasındaki anlaşmazlıkları çözüme kavuşturularak, gerek adli gerekse de maddi yönden tasarruf sağlanacaktır. Aile arabuluculuğunda hedef; tarafların adliye ve mahkemelere başvurusundan önce uzmanlar (psikolog, sosyal hizmet uzmanı ve pedagog) tarafından uzlaştırılması ve müşterek çocukların en az hasar ile süreçten ayrılmalarını sağlayarak adli makamların ve vatandaşların işini kolaylaştırmaktır.
AİLE BİREYLERİNİN RUH SAĞLIĞI DA GÖZ ÖNÜNDE TUTULMALI
Aile mahkemeleri, toplumun temel yapı taşı olan ailenin sorunlarına çözüm bulmak amacıyla hizmet veren önemli yargı birimleridir. Boşanma, velayet, mal paylaşımı ve aile içi anlaşmazlıklar gibi konular, sadece hukuki bir sürece değil, aynı zamanda psikolojik ve duygusal bir iyileşmeye ihtiyaç duyan karmaşık problemlerdir. Bu tür davalarda, sadece hukuki çözümler değil, aile bireylerinin ruhsal sağlığı ve sosyal dengeleri de göz önünde bulundurulmalıdır. İşte bu noktada aile arabuluculuğu sisteminin devreye sokulması ve psikologların bu süreçte etkin bir şekilde yer alması büyük bir gerekliliktir.
AİLE ARABULUCULUĞU VE PSİKOLOGLARIN ROLÜ
Aile arabuluculuğu, tarafların uzlaşmasını sağlamak amacıyla iletişim temelli bir müzakere süreci sunar. Psikologlar, bu sürecin merkezinde yer alarak çatışmaların altında yatan duygusal dinamikleri analiz edebilir, bireyler arasında sağlıklı iletişim kurulmasını destekleyebilir ve çocukların psikolojik ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak yönlendirici rol oynayabilir.
NEDEN PSİKOLOGLARIN ETKİNLİĞİ ARTIRILMALIDIR ?
1. Duygusal ve Psikolojik Destek
Aile mahkemelerinde görülen davalar, tarafların duygusal olarak yıpranmasına yol açar. Boşanma sürecinde öfke, kaygı, suçluluk ve depresyon gibi duygusal tepkiler yaygın olarak görülür. Psikologlar, taraflara bu zorlu süreci sağlıklı bir şekilde yönetebilmeleri için gerekli desteği sağlar. Bu da hem bireylerin hem de çocukların psikolojik iyilik halini korumaya yardımcı olur.
2. Çocukların Üstün Yararı
Aile içi çatışmalardan en çok etkilenen kesim çocuklardır. Velayet davalarında çocukların üstün yararını gözetmek ve onların sesini duyurmak hayati öneme sahiptir. Psikologlar, çocukların duygu durumlarını analiz ederek mahkeme ve arabuluculuk süreçlerine bilimsel veriler ışığında katkı sağlayabilir.
3. Uzlaşma ve İletişim Becerilerini Geliştirme
Psikologlar, arabuluculuk sürecinde taraflar arasında empatik iletişimi teşvik eder ve çatışmanın yapıcı bir şekilde çözülmesine yardımcı olur. Tarafların duygularını anlamalarını, öfkelerini kontrol etmelerini ve ortak bir noktada uzlaşmalarını sağlar. Bu, özellikle boşanma sonrası aile ilişkilerinin sağlıklı bir şekilde devam etmesi açısından önemlidir.
4. Psikolojik Değerlendirme ve Raporlama
Psikologlar, aile bireylerinin ruhsal durumlarını değerlendirme ve gerekli durumlarda mahkemeye sunmak üzere bilimsel raporlar hazırlama yetkisine sahiptir. Bu raporlar, yargıçların karar verme sürecine objektif ve bilimsel bir çerçeve kazandırır.
5. Toplumsal ve Adli Sistem İçin Verimlilik
Aile arabuluculuğunda psikologların aktif rol alması, davaların hızlı ve kalıcı bir şekilde çözümlenmesini sağlar. Bu durum, yargı sisteminin iş yükünü hafifletirken, tarafların mahkeme sürecinde daha az zarar görmesine yardımcı olur. Ayrıca, psikologların desteğiyle aile içi çatışmaların toplumsal yansımaları da azaltılabilir.
ÖNERİLER VE SONUÇ
• Aile arabuluculuğu sisteminin aile mahkemelerinde yasal bir zorunluluk olarak uygulanması gereklidir.
• Psikologların arabuluculuk süreçlerinde aktif bir rol alması sağlanmalıdır. Bunun için psikologlara yönelik “aile arabuluculuğu eğitimi” programları oluşturulmalı ve gerekli uzmanlık yetkinlikleri artırılmalıdır.
• Çocukların üstün yararını gözeten psikolojik değerlendirme mekanizmaları, mahkeme süreçlerine entegre edilmelidir.
• Aile arabuluculuğu merkezlerinde psikologların yanı sıra sosyal hizmet uzmanları ve hukukçuların da iş birliği yapabileceği multi-disipliner bir yaklaşım benimsenmelidir.
"DAHA SAĞLIKLI, HIZLI VE KALICI ÇÖZÜMLER"
Sonuç olarak, aile mahkemelerinde aile arabuluculuğu sisteminin hayata geçirilmesi, psikologların etkinliğini artırarak daha sağlıklı, hızlı ve kalıcı çözümler üretmeyi sağlayacaktır. Adliyeler ve doğrudan mahkemelerin iş yükünü hafifleterek, hem zaman hem de maddi anlamda tasarruf sağlayacaktır. Aile bireylerinin psikolojik ve duygusal ihtiyaçlarının göz ardı edilmediği bu sistem, hem bireylerin hem de toplumun ruh sağlığını korumaya katkıda bulunacaktır. Psikologların bilimsel ve empatik yaklaşımı, aile arabuluculuğunu yalnızca bir hukuki çözüm olmaktan çıkararak, toplumsal barışa katkı sunan bir sürece dönüştürebilir.
Sevgiyle Kalın;
Uzman Psikolog Serkan YÜKCÜ
BİR YORUM YAPIN 0