Birinci sınıfa başlayan çocuklar ilk kez aileden ayrılmanın, yeni arkadaşlar ve bir ortamla tanışmanın gerilimini yaşıyor. Dolayısıyla çocuğun birden uyum sağlayamaması normaldir.
Çocuklar birinci sınıfa başladıkları zaman bir bocalama yaşarlar. Daha önce hiç karşılaşmadıkları kurallarla dolu bir yerdir okul. Etkinlikler zillere göre ayarlanmaktadır. Yarım saatten uzun bir süre oturmaları ve sadece dersi dinlemeleri kendilerinden beklenmektedir. Aralar birinci sınıf çocuğuna kısa gelir.
Ders ise çok uzundur… öyle ki, dikkatin arada sırada dağılmaması 7 yaşındaki bir çocuktan (ve bazıları da 6 yaşında olabilmektedir) beklenebilecek zor bir görevdir. Ancak gün içindeki ders süreleri değiştirilemiyor elbette.
Öyleyse, öğretmenler, dikkati sık sık dağılan birinci sınıf öğrencileriyle nasıl bir günü atlatabilir?
Elbette bu sorudaki amaç, hem öğretmenlerin hem de öğrencilerin işine yarayacak bir yanıt bulmaktır. Birinci sınıf çocuklarının henüz oyun çağında olduğunu göz önünde bulundurmak gerekir. Bedenen hareketli, algılar açık bir dönemde, daha önce karşılaşmadıkları kurallara hemen uyum sağlayamamak normaldir. Öğretmenler, birinci sınıfın özellikle ilk aylarında çok konuşan, derste kalkıp gezinen öğrencilerle karşılaşabilirler.
İlk zamanlar ders anlatımını 10-15 dk. yapıp, bir 10-15 dk. da ders içinde tüm sınıfa bir ara verdirebilir. Sonra tekrar 15 dk.’lık anlatıma geçilebilir. Zil çalana kadar bu periyod sürdürebilir. Aralar, tüm sınıfın sıralarında topluca yapabilecekleri ve beden hareketlerini de içeren bir oyunla geçirilebilir. Veya tüm öğrenciler kalkıp sınıfın içinde yine belli kurallar çerçevesinde gezinebilir.
Öğrenciler kimi zaman öğretmenlerden olumsuz davranışlarına dair uyarılar alabilmekteler. Dikkatlerini toparlamalarına yönelik uyarılar da buna dahil. Üst üste işitilen uyarılar öğrenci için de rahatsız edici, kendilik değerini düşüren, kendine inancı azaltan bir durum olmaktadır. Bir süre sonra da sık uyarılar etkililiklerini kaybetmekteler. Öğretmenler sınıf içinde dikkati daha fazla dağılan öğrencilere, farklı metodlar kullanarak uyarılar yapabilirler.
Öğrenciyle öğretmen bir anlaşma yapabilirler: Örneğin öğretmen öğrencinin dikkatini dağıldığını fark ettiğinde, öğrencinin seçtiği bir kelimeyi yüksek sesle söyleyecek (bir renk, bir çizgi film karakteri…vb). Bu bir parola olacak. Öğrenci artık bu kelimeyi duyduğunda derse dönecek. Bu yöntem diğer sınıfların öğrencilerinde de uygulanabilir.
Öğrenci yalnız istenmeyen davranışları yaptığında öğretmeninin ilgisini çektiği çıkarımında bulunursa, olumsuz davranışına devam edecektir. Öğretmenler genel olarak olumsuz davranışları sık olan öğrencilerini önümüzdeki günlerde tekrar gözlemleyebilirler.
Belki de bu öğrencilerin sorun çıkarmayan davranışları da vardır ve keşfedip övdüğünüzde öğrencinizde nasıl pozitif değişimler olduğunu görebilirsiniz.
BİR YORUM YAPIN 0