Çocuğunuz hiç beklemediğiniz bir anda size veya başka bir çocuğa vuruyorsa o an şaşırabilir ve üzülebilirsiniz. Bu durumda çocuğunuzun neden size veya başkasını vurduğunu araştırabilir ve ne yapacağınızı bilemeyebilirsiniz. Psikolojik Danışman Sümeyye Üstün Yasemin.com okurlarına özel anne babaya vuran çocuklara karşı ne yapmalıyız? sorusunu yanıtladı
Çocuklarda saldırganlık farklı şekillerde kendini göstermektedir. Bunlardan oldukça yaygını anne babaya vurma davranışıdır. “Bir çocuk neden anne babasına vurur?”, “Bunu önlemek için ne yapılmalıdır?” sorularının cevabına geçmeden evvel, saldırganlığın kökeni hakkında konuşmak daha aydınlatıcı olacaktır.
SALDIRGANLIK VE ŞİDDET DÜRTÜSÜ!
Şiddet, ruhsal doğumun önemli bir parçasıdır. Hatta şiddet olmadan ruhsal doğum olmaz, desek abartmış olmayız. İnsanlık olarak bizler, daha ilk doğumumuzda anne memesine saldırarak şiddeti başlatıyoruz. Bu, yaşamı sürdürmek için gerekli bir hamledir. Anne memesi, bir bebek için ilk ve tek besin kaynağı olarak hayati önem taşır. Bebek ise hayatta kalma dürtüsünü memeye saldırarak gösterir. Bu hayatta kalma dürtüsü öyle güçlüdür ki, yaşamın ilerleyen evrelerinde de karşımıza çıkar. Özellikle hayatın içindeki bazı keskin dönemler, zorlayıcı olması sebebiyle hayatta kalma dürtümüzü daha fazla aktif eder. Bu dönemler güvenli alandan, alışık olunan düzenden çıkma dolayısıyla yaşanan bir güvensizlik ve bocalama dönemleridir. Bunlardan en belirgin olanları bebeklikten çocukluğa geçiş olan iki yaş dönemi ve çocukluktan yetişkinliğe geçiş olan ergenlik dönemidir. Bu dönemlerde çocukların saldırgan dürtülerinin olması normaldir ve gelişime uygundur. Sağlıklı anne baba tutumları ise, çocukların bu dönemi daha az krizle atlatmalarına yardımcı olur.
ÇOCUK NEDEN ANNE BABASINA VURUR?
Bu sorunun cevabı oldukça çeşitlidir. Her çocuk farklı bir sebep dolayısıyla bu saldırgan davranışı geliştirmiş olabilir, dolayısıyla genel olarak verilebilecek tek bir cevaptan bahsedemeyiz. Bununla birlikte olası cevapları genel hatlarıyla birkaç başlık altında toplayabiliriz:
- - Çocuğunuz (yukarıda da bahsedildiği gibi) bir geçiş dönemindeyse, şiddet davranışı gösterebilir.
- - Aile içinde kavga eden, birbirine şiddet uygulayan bireyler varsa, çocuk bunları görmüş, duymuş veya bunlara maruz kalmışsa kendi de şiddet uygulayabilir.
- - Çocuğun yaptığı bir hata dolayısıyla anne veya baba tarafından çocuğun azarlanması veya dövülmesi bu şiddet davranışını oluşturabilir.
- - Anne babası tarafından gerçek ihtiyacı ve duygusu anlaşılmayan çocuk, tepkisini vurma davranışıyla gösterebilir.
- - İlgisiz ve sevgisiz kaldığını hisseden çocuk, tepkisini vurma davranışıyla gösterebilir.
- - Anne babanın, çocuk veya bir başkası birine vurduğunda verdiği kişisel tepki çocuğun bu davranışını arttırmış olabilir. Örneğin, çocuk veya bir başkası birisine vurduğunda anne baba gülümsüyor veya bunu normal karşılıyorsa, çocuk vurma davranışını normal bir davranış olarak algılar.
- - Çocuğun ayağının sehpaya takılması gibi durumlarda anne babanın sehpayı dövme davranışı çocuğa, her canı yandığında veya üzüldüğünde, onu üzen şeyi/kişileri vurarak cezalandıracağını öğretmiş olabilir.
- - Çocuğun ekran aracılığıyla saldırgan içeriklere maruz kalması bu davranışını arttırmış olabilir.
- - Çocuğun anaokulu, okul, atölye, sosyal grup, vs. gibi katıldığı sosyal ortamlarda, birbirine veya anne babasına vuran saldırgan çocuklar görmesi bu davranışı sosyal olarak öğrenmesine sebep olmuş olabilir.
ÇOCUĞUM BANA VURUYOR, NE YAPMALIYIM?
Öncelikle, anne baba mağdur tarafa düşmemesi gerektiğini bilmelidir. Çocuğun vurma davranışı karşısında çaresiz kalan, üzülen, kahrolan bir anne baba çocuğunun bu davranışını durdurmada zorlanacaktır. Çocuğa kendinden emin ve net bir şekilde “Ben vurmak için değilim” denebilir.
İkinci olarak, çocuğun o an yaşadığı duygusal tepkisi iyi gözlemlenmelidir. Çocuğun hangi olaydan sonra, gerçekte ne hissederek öfkeli bir davranış çıkardığı fark edilmelidir. Anlaşılmamak çocuğu da, ergeni de, yetişkini de öfkelendirir. Anne baba çocuğun duygusunu tutabilmeli, iç dünyasını anlamaya çalışmalıdır. Bu, tıpkı bir futbolcunun sert gelen bir topu göğsünde yumuşatması gibidir.
Üçüncüsü, kriz anlarında “Beni çok üzüyorsun”, “Beni kahrediyorsun”, “Odana git”, “Seni görmek istemiyorum”, “Seni babana/annene şikayet edeceğim” gibi sözler söylemek geçici olarak işe yarasa da ileriye dönük daha farklı sorunlara yol açabilir. Çocuğa yüklenmiş olan suçluluk, korku, hayal kırıklığı gibi duygular ileride depresyon, anksiyete sorunları gibi daha ciddi sonuçlara yol açabilir.
BİR YORUM YAPIN 0