Türkiye'de üst üste meydana gelen şiddetli depremler 7'den 70'e herkesi psikolojik olarak oldukça etkiledi. Yakınlarının vefat haberini alan binlerce kişi yas sürecine girdi. Birinci dereceden yakınını kaybeden çocukların yas süreci için uzmanlar uyarıda bulundu. Peki çocuk ve ergenlerde yas süreci nasıl geçer? Yaslı çocuklara karşı yaklaşım nasıl olmalıdır?
6 Şubat'ta Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerin geriye bıraktığı yıkım ve kayıplar tüm Türkiye'yi yasa boğdu. Deprem bölgesi için milyonlarca insan ve yardım kuruluşları tarafından yardım seferberliği düzenlenirken uzmanlar da depremzedelerin bu süreci çabuk atlatmaları için harekete geçti. Özellikle çocuklar stres kontrolü yapamadıkları için anne-baba kardeş gibi yakınlarının ölümü, onlarda travmatik sonuçlara yol açabileceği vurgulanıyor. Bununla başa çıkmanın yollarını anlatan uzmanlar öncelikle birinci dereceden (anne-baba, kardeş) yakınını kaybeden çocukların yaş skalasına göre yas sürecinin kontrollü geçirilmesi gerektiğini vurguluyor. Öğr. Üyesi Çocuk ve Genç Psikiyatristi Prof. Dr. Sevcan Karakoç, depremi yaşayan çocukların erişkinlerden daha farklı etkilendiklerini ve bu nedenle çocuklara karşı yaklaşımın erişkinlere göre daha farklı olması gerektiğini belirtti.
ÇOCUK VE ERGENLERDE YAS SÜRECİ NASIL OLMALI?
Yakınını kaybeden çocukların bir yetişkine göre tepkilerinin daha fazla ve kontrolsüz olacağını söyleyen uzmanlar, normalde bir kayıpta verilen tepkileri beş gruba ayırarak çocuklarda karşılaşılan durumları şu şekilde aktarıyor:
"İlkinde şok evresi dediğimiz dönem oluyor, donakalıyorlar ve hiçbir tepki vermeyen bir grup olabiliyor. Şoka eşlik eden bir inkâr dönemi oluyor. Daha sonrasında öfke, pazarlık, depresyon, kabullenme şeklinde sürecin devamlılığı var. Çocuklarda genelde karşılaştığımız, akut dönem, ilk günler ve ilk haftalarda göreceğimiz tepki şu anda şok, inkâr ve belki de öfke şeklinde olacaktır."
"ERGENLİK DÖNEMİNDE YASA VERİLEN TEPKİLER YETİŞKİNLERE GÖRE DAHA FARKLIDIR"
Çocuklar ve ergenler ile yetişkinler arasında yasa verilen tepkilerin çok farklı olduğu belirtilirken; çocukların sahip olunan dünyayı anlaması beyin ve algı kapasitesinin gelişmesi zamana yayılır. Bu sebeple 0 – 18 yaş; bebek, erken çocukluk, ilkokul çocukluğu ve ergenlik döneminde yasa verilen tepkiler erişkinlere kıyasen farklıdır. Oyun dönemi denilen 6 yaş öncesi çocuklar, somut kavramları daha fazla anlayabilirler. Dolayısıyla ölüm gibi soyut olan kavramları tanımlayamayabilirler. Ölümün, geri dönüşümü olmayan, evrensel bir gerçek olduğunu 0-6 yaş arasındaki çocuklar anlamlandıramayacağı için ölen kişinin geri dönmeyeceği, acı çekmeyeceği, artık yaşamadığı bilgisinin çocuklara aktarılması doğru bir üslup ile aktarılması gerekir.
ÖLÜMÜ ÇOCUKLARA SOMUT ÖRNEKLERLE AKTARIN!
Ölümün çocuklara somut örneklerle anlatılması onların yas sürecini daha sakin geçirmelerini sağlayacaktır. Prof. Dr. Karakoç, bu konuya şu şekilde değiniyor:
"Küçük çocuklar soyut kavramları çok algılayamayacakları için aslında onlara somut örneklerle yaklaşmak gerek. Ağaçtan düşen yapraklar veya daha önce kaybettikleri bir hayvan olabilir. Ya da genelde kelebek ve koza metaforu kullanılıyor. 'Kozasından çıkmış bir kelebek uçtu gitti ama geride kozası kaldı' şeklinde kavramlar kullanabiliriz. Özellikle bizim kültürel yapımızda olsa bile bazı dini temalara değinilmemesi gerekebilir. 'Melek oldu', 'cennete gitti', 'Allah yanına aldı' gibi şeyleri özellikle küçük çocuklara söylememek uygun olur. Bu sefer küçük çocuklar da Allah'ın kendi yanına almasını isteyebilir. Veya tam tersine Allah'a karşı isyanda bulunabilir. Küçük çocuklar bu kavramları bilmez. Bu nedenle daha somut örneklerle açıklamak gerekiyor. 'Seyahate gitti gelecek', 'uzun bir yolculuğa çıktı', bunlar da çocukları belirsiz bir noktada bırakıyor ve çocukları beklentiye sokuyor. 'Ne zaman gelecek, nereye gitti' gibi sorular sorabilirler. Bu nedenle daha dürüst olmalı, açık ve net şekilde anlaşılır dille aktarmak gerekiyor."
YAKINI ÖLEN ÇOCUKLARIN ADAPTASYONU ÇOK ZOR OLUR!
Ailesini kaybeden çocukların adaptasyon sürecine değinen uzmanlar, özellikle depremde ailesini kaybeden çocukların adaptasyonlarının çok zorlu olduğunu vurguluyor. Deprem sonucu en yakınlarını, evini, okulunu kaybeden çocukların tekrar güvenilir şekilde ilişki kurması, dünya ile güvenle temas kurabilmesi için onlara yardımcı olmak gerekir.
Uzmanlar, yakınını kaybeden çocukların süreci kabullenmesinin zaman alacağını söylüyor. Ölüm haberi sonrasında çocuklarda oluşabilecek uykusuzluk, hırçınlık, uyumsuzluk hallerinin 5-6 haftayı geçmesi durumunda profesyonel bir destek alınması gerektiğine vurgu yapılıyor.
BİR YORUM YAPIN 0