Fiziksel şiddet, sözlü taciz ve siber zorbalık gibi farklı biçimlerde yaşanan; duygusal problemlere ve akademik performansın düşmesine neden olan akran zorbalığı özellikle çocukluk döneminde hemen hemen her yaşta görülebilmektedir. Okullarda yaşanan akran zorbalığı ise, zorbalığa maruz kalan çocuklarda okul fobisi geliştirmesine sebep olabilmektedir. Peki akran zorbalığı nedir? Çocuklar üzerindeki etkileri nelerdir?
BÜMED MEÇ Okulları Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Birimi, "Okul öncesi ve ilkokul sürecinde çocuklar arkadaşlık ilişkileri kurmayı ve sürdürmeyi, grup kurmayı, statü kazanmayı ve sosyal beceriler geliştirmeyi öğrenmektedirler. Bazı çocuklar akranlarıyla olumlu ilişkiler kurup sürekli olarak iş birliği yapmakta, akranları tarafından sevilip sağlam ilişkiler kurmakta, bazıları ise arkadaşlarına sıklıkla saldırgan davranışlarda bulunmakta ve çok az sayıda arkadaşa sahip olmaktadır. Çocukların akranlarıyla yaşadıkları olumsuz ilişkiler genel bir ifadeyle saldırganlık olarak adlandırılmaktadır. Saldırganlığın tanımı çok geniştir ve zorbalık, şiddet gibi çeşitli alt dalları vardır" diyor ve ekliyor: "Her zorbalık aslında saldırganlıktır ama her saldırganlık zorbalık değildir. Zorbalığın saldırganlıktan ayırt edilebilmesi için amaçlılık, süreklilik, güç dengesizliği gibi koşulların göz önünde bulundurulması gerekmektedir."
AKRAN ZORBALIĞI NEDİR?
Akran zorbalığı; bir veya daha çok öğrencinin, kendilerinden daha güçsüz öğrencileri kasıtlı ve sürekli olarak rahatsız etmesiyle yaşanan ve kurbanın kendisini koruyamayacak durumda olduğu bir saldırganlık türüdür. Zorbalık, çatışma veya şiddetten farklıdır ve bir arkadaş anlaşmazlığı olduğu düşünülmemelidir. Zorbalık, erken yaşlarda öğrenciler arasında popüler olma, kendini kabul ettirme, sorun çözme ve empati kurma gibi becerilerden yoksun olma, devamlı kaygı yaşama, fiziksel ceza yöntemi kullanan ailelerden gelme gibi çok çeşitli nedenler ile tetiklenebilmektedir.
ZORBALIK FARKLI BİÇİMLERDE ORTAYA ÇIKABİLİYOR
Akran zorbalığı farklı biçimlerde ortaya çıkabiliyor. BÜMED MEÇ Okulları Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Birimi’ne göre en çok görülen zorbalık çeşitleri fiziksel şiddet, sözel şiddet ve sosyal yalıtım olarak kendini gösteriyor.
Zorbalığa maruz kalmak, çocuklarda huzursuzluk, kaygı, gerginlik hissi gibi psikolojik sorunlar başta olmak üzere; akademik sorunlara ve sosyal sorunlara da sebebiyet verebiliyor.
ZORBA ÇOCUKLARDA AİLE PROBLEMLERİ GÖZE ÇARPIYOR
Zorbaca eylemlerde bulunan çocukların ebeveynlerinin aile işlevlerinin zayıf olduğu ve çocukla güvensiz bağlanmanın söz konusu olduğunun altını çizen BÜMED MEÇ Okulları Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Birimi, "Çocuklar evde yaşadıkları huzursuzlukları, maruz kaldıkları ihmal veya istismar durumlarını okulda farklı yollarla yansıtabilmektedirler. Bazıları şiddet uygulayan ebeveynini model alarak akranlarına zarar verebilmekte, bazıları ise şiddet gören ebeveyni gibi içine kapanmakta ve okulda da zorbalığa uğrayabilmektedir. Çocuklarda zorbaca davranışları engelleyebilmek için aile özelliklerinin bilinmesi faydalı olacaktır" diyor.
ÇÖZÜM, AİLE-OKUL-ÇOCUK ÜÇGENİNDE
Akran zorbalığı en sağlıklı biçimde, aile-okul-çocuk üçgeninde, öğretmenlerin, ebeveynlerin, rehberlik birimlerinin birbirleri ile iletişim halinde bulunmaları ile çözüme kavuşabilir. BÜMED MEÇ Okulları Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Birimi diğer çözümdeki diğer yolları şu şekilde sıralıyor:
- Çocukların özellikle saldırgan davranışlarla istediklerini yerine getirmelerine izin verilmemeli, bu tür davranışlar pekiştirilmemelidir.
- Çocuklara sosyal olgunluklarına uygun görevler verilerek kendilerine güven duygusunun gelişmesi desteklenmelidir. Çocuklar kızgın ve öfkeliyken onlarla tartışmamalı ve sakinleştikten sonra bu durum birlikte konuşularak değerlendirilmelidir. Çocuğun, seyrettiği TV programları, filmler, oynadığı bilgisayar oyunları, ilgileri konusunda dikkatli olunmalıdır.
- Televizyon izlemesi sınırlandırmalı, hangi programları izlediği, hangi bilgisayar oyunlarını oynadığı ise kontrol edilmelidir. Seyredilen film ve yaşanılan gerçek olaylar üzerinde mutlaka konuşulmalı, topluma uyan veya uymayan davranışlar çocukla birlikte değerlendirilmelidir.
- Çocuklar, çeşitli sosyal ve sportif alanlara yönlendirilmeli ve onlara hobilerini yapmaları için fırsatlar verilmelidir. Aileler çocuklarıyla daha nitelikli zaman geçirmeli, zorbalık davranışlarına karşı dikkatli ve özenli olmalıdır. Kardeşler arasında böyle bir durum varsa mutlaka müdahale etmeli bu tür davranışlara izin verilmemelidir. Aileler çocuklarının diğer arkadaşlarının yanında popüler olması yönündeki arzularını, çocuklarına yansıtmamalıdır.
- Aileler çocuklarıyla sorgulayıcı nitelikte değil paylaşım amacıyla sohbet etmeli, çocuklarının arkadaşlıklarını (kendisini üzen veya kızdıran) anlamaya çalışmalıdır. Anne ve baba çocuklarının bir arkadaşına zorbalık yaptığını öğrendiğinde, çocuklarını savunmamalı ve bu tür davranışları asla onaylamayacaklarını kesin bir dille belirtmelidir.
- Çocuğun duygudaşlık kurarak karşısındakinin zorba bir davranış karşısındaki duygusunu anlaması sağlanmalıdır. Zorbalığın doğal bir davranış olmadığı vurgulanmalıdır. Aileler, çocuklarının davranışları ile ilgili olarak sıklıkla öğretmenlerinden bilgi almalı çözüm üretmeye çalışmalıdır.
BİR YORUM YAPIN 0