Yaz neşesinden huzur ve sakinliğe uzanan bir zaman dilimini temsil eden eylül ayı, sonbahar mevsiminin en özel ayı olarak karşımıza çıkıyor. Nostaljik günleri anımsatan eylül ayı seyahat planları içinse biçilmez kaftan niteliğinde. Eğer siz de keyfine varabileceğiniz ve yıllar sonra dahi anımsayacağınız bir tatil rotası çizmek istiyorsanız harika önerilerimize kulak vermeye hazır olun!
Kavurucu sıcakların yerini tenimizi okşayıp geçen ılık ılık esen rüzgarlara bıraktığı eylül ayıyla beraber sonbahara kucak açmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Sakinlik ve huzurun iç içe geçtiği eylül ayı, tam da seyahat etmek isteyenler için eşsiz bir zaman dilimini gözler önüne seriyor. Güneşin sıcacık dokusu eşliğinde hem kültürel hem de doğa yolculuğu yapmak istiyor ancak rota belirlemekte zorlanıyorsanız doğru yerdesiniz demektir! Doğudan batıya her yönüyle kalbinizi çalacak en güzel eylül seyahat rehberini sizler için hazırladık. Gelin, güz yapraklarının arasında parlayan en özel tatil köşelerini birlikte keşfedelim.
- CORK
Oksijen deposu doğa manzaraları ve tarihte yolculuk imkanı tanıyan kült yapılarıyla ön plana çıkan Cork, İrlanda'nın gözbebeği. Dünyanın ikinci büyük doğal limanı olma unvanını elinde tutan şehir, Lee Nehri'nin ortasındaki adaya kurulmuş özel bir noktada yer alıyor.
Sonbahar mevsiminin huzurlu atmosferiyle ahenk yakalayan şehre adım attığınız anda ilk olarak katedralleri keşfe çıkın ve tarihi sokaklarda uzun yürüyüşlere şans verin. Ayrıca tarihi 1788'e dayanan Cork English Market, yerel lezzetleri tatmak için iyi bir seçim olacaktır.
- BARSELONA
Akdeniz'in sıcak ve neşeli çocuğu İspanya, eğlenmenin tadına varmak isteyenler için eşsiz bir tercih olacaktır. Her bir sokağında adeta nostaljik esintileri barındıran İspanya'nın favori noktası ise elbette Barselona'da gizli. Yaz aylarında oldukça rağbet gören şehir, sonbahar mevsiminde özel bir atmosfere bürünüyor.
Katalonya kültürünün en önemli temsilcisi konumundaki kent, özellikle bu dönemde rengarenk konserler ve etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Eylül ayının son günlerine denk gelen La Merce Festivali'ni mutlaka Barselona gezi rehberinize eklemenizi tavsiye ederiz.
Öte yandan yemek kültürü de oldukça rağbet gören şehre adım attığınızda mutlaka yerel lezzetlere şans vermelisiniz. İspanyol mutfağının en bilinen yemeklerinden Paella ve Tapas bu noktada harika bir seçim olacaktır.
- KOPENHAG
Tarihi ve mimari zenginliğinin yanı sıra canlı kültürel atmosferiyle görenleri kendine hayran bırakan Kopenhag, yalnızca Danimarka'nın değil tüm dünyanın incisi diyebiliriz. Renkli limanları, yemyeşil parkları, modern sanat galerileri ve oksijen deposu manzaralarıyla keyifli bir tatilin olmazsa olmazı haline gelen Kopenhag, eylül ayında mutlaka gezip görülmeli!
Kopenhag'a eylül ayında gelmeyi planlıyorsanız ilk durağınız Tivoli Bahçeleri olmalı. Göz kamaştıran renkli bahçeleri ve eğlenceli aktiviteleriyle hem çiftlere hem de çocuklu ailelere hitap eden Tivoli Bahçeleri, aynı zamanda akşam saatlerindeki ışıklandırmalarla da eşsiz bir manzarayı gözler önüne seriyor. Aynı şekilde Frederiksberg Bahçeleri de es geçilmemesi gereken doğal bir güzellik... Çimenli bir tepeciğin üzerinde sevdiklerinizle piknik yapabileceğiniz ya da tekne turuna katılabileceğiniz Frederiksberg Bahçeleri, dinlenmek için vazgeçilmez bir fırsat sunuyor.
Şehrin en ünlü noktalarından biri olan Nyhavn Limanı ise kartpostaldan fırlamış edasıyla büyük beğeni topluyor. Renkli evleri, şirin kafeleri ve tarihi gemileriyle ünlü liman, yerel lezzetlerin tadına varmak ve bir fincan kahve içmek için iyi bir tercih olacaktır.
- MARAKEŞ
"Atlas Dağları'nın yanı başında kırmızı bir şehir" cümlesi her ne kadar bir masalın başlangıcı gibi gelse de aslında Marakeş'in tanımından başka bir şey değil. Fas coğrafyasının en özel rotalarından biri olan Marakeş, eylül ayında da sıcak dokudan vazgeçmek istemeyenler için iyi bir seçenek. Sıcaklığın eylül ayında en yüksek 33, en düşük 19 derece aralığında olduğu şehirde bol bol gezebilir; yemyeşil bahçeleri, lüks sarayları ve labirent sokaklarında adeta unutulmaz bir yolculuğa çıkabilirsiniz.
Renkli dükkanları, sokak sanatçıları ve yerel yemeklerin satıldığı tezgahlarıyla ön plana çıkan şehirde Fas'ın en büyük pazarı olan ve UNESCO tarafından koruma altına alınan ilk meydan olan Jemaa el-Fna Meydanı'nı mutlaka ziyaret etmelisiniz.
Eğer mimarisi ve tarihiyle göz kamaştıran noktaları gezi rehberinize eklemek isterseniz 16. yüzyılda yapılmış olan El Badi Sarayı ve Koutoubia Camii eşsiz bir rota olacaktır.
BİR YORUM YAPIN 0