Türk kadınlarının ürettiği ev yapımı salçalar Avrupa yolunda

Ankara'nın Ayaş ilçesinde 11 girişimci kadın, kurdukları kooperatif ile ürettikleri salçaları ihraç ederek Avrupa sofralarını tatlandırıyor.

Domatesi ile ünlü Ankara Ayaş'ta kendi tarlalarının mahsulü ile ev salçası üreten girişimci kadınlar, Türkiye içi satışları da aşarak Almanya ve Hollanda'ya da açıldı. Gelecek yıl tamamen organik tarım ile domates üretimine geçmeyi hedefleyen kadınlar, ülke ekonomisine katkı sağlamak, kadınların çalışma hayatındaki yerini artırmak ve dünya mutfaklarını ev yapımı salçalarla tanıştırmak istiyor.

Ayaş Akkaya Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Zehra Varol, yaptığı açıklamada, kadınların tarlada üretimin her alanında çalıştığını belirterek, zamanla bu emeği daha etkin nasıl kullanabileceklerini düşündüklerini söyledi. Bir süre sonra çeşitli yerlerden kooperatif kurarak üretime daha fazla değer katabilecekleri yönünde fikir birliğine vardıklarını anlatan Varol, şunları ifade etti:

"Bu fikri olgunlaştırdık 11 kadın çiftçiyle kooperatifimizi kurduk. Tarlada çalışan bizler, söz sahibi olalım, kendimize ait bir kuruluş üzerinden çalışma yapalım ve kendi ekonomik özgürlüğümüzü kazanalım istedik. Aynı zamanda da köyümüzün ve bölgemizin daha çok kalkınmasını amaçladık."

"BU YIL İTİBARIYLA YAKLAŞIK 90 TON SALÇA ÜRETİMİMİZ OLACAK"

Varol, bölgelerinde üretilen domateslerle ev yapımı salça yapmak için yola çıktıklarını dile getirerek, şunları kaydetti:

"Kooperatifimizin ilk projesi olarak, kendi yetiştirdiğimiz Ayaş domateslerinden yöresel ev salçası yapmak için tesisimizi kurduk. Şu andaki üretimimizin tamamı kooperatif ortaklarının kendi tarlalarından elde edilen domateslerle yapılıyor, ancak yetmediği zaman Ayaş çiftçisinden temin ediyoruz. Fabrikamızın yaklaşık 150 ton domates salçası yapabilme üretim kapasitesi var ama biz bunun tamamını kullanmadık. Piyasaya girdikçe, pazarı geliştirdikçe üretimimizi de artırmamak istiyoruz. Bu yıl itibarıyla yaklaşık 90 ton salça üretimimiz olacak."

Varol, sözlerine şöyle devam etti:

"İlk etapta yerli piyasayla başladık, Ankara bizim için çok önemliydi. Şu anda Ankara'da 3 yerel zincir market ile bir Türkiye genelinde hizmet veren zincir markete ürünlerimizi veriyoruz. İlerleyen süre için hedefimiz, uluslararası pazara açılabilmekti. İhracat belgemizi aldık. Çok şükür ki geçtiğimiz yıl yurt dışına ürün satışımızın başlangıcını yaptık. Hollanda'ya bir parti gönderdik, beğenilmesi üzerine ikinci sevkiyatımızı gerçekleştirdik. Küçük sevkiyatlar olsa da şu an bizim için çok değerli. Ardından bir miktar da Almanya'ya ürün yolladık. Hedefimiz, çok daha fazla ülkeye yönelik bir pazar. Bu yıl için de Hollanda'dan sipariş var, onun hazırlıklarını yapıyoruz. Diğer Avrupa ülkelerine de açılmak istiyoruz. Bunun yanı sıra Orta Doğu ülkeleri, Türk Cumhuriyetlerine ihracat yapabilmek için çalışmalar yürütüyoruz. İş birliklerinin artması için destek istiyoruz. Tarım, Aile ve Sosyal Hizmetler, Ticaret ve Çalışma Bakanlıklarına mesaj göndermek istiyorum. Bizlere sağ olsun her zaman destekleri var, ancak bu desteklerin daha somut olmasını istiyoruz. Bizim gibi üretime geçmiş, pazarda yer alan kooperatifleri ve girişimci kadınları daha çok desteklemelerini istiyoruz."

İkinci hedeflerinin organik tarım olduğuna ve bunun için harekete geçtiklerine işaret eden Varol, "Bu yıl organik tarıma geçişte ikinci yılımız. Artık seneye topraklarımız bize tamamen yüzde yüz organik domateslerimizi verecek. Biz de artık etiketlerimize organik logosunu basabileceğiz. Bu sayede de Türkiye'de ilk defa organik salça üreten kooperatif olacağız." dedi.

Tarih boyunca Türk kadının her zaman üretimin içinde aktif yer aldığını ifade eden Varol, "Kadınlar, her zaman üretimde yer almalı. Korkmadan girişimci olmalı. Çünkü, Türk kadını üretimde olmazsa ülke kalkınamaz. Kadınlar birlik içinde girişimde bulunmalı ve üretime dahil olmalı." değerlendirmesinde bulundu.