Trabzon'un Çaykara ilçesi Akdoğan Mahallesi'nde yaşayan ve geçirdiği mide kanamasından dolayı 35 yıl önce eşini kaybeden Havva Polat, 3'ü engelli olan 6 çocuğuyla yalnız kaldıklarında geçimini nasıl sağladığını anlattı. Havva Polat; " İş bulursam bugün de gider çalışırım, çalışmak zorundayım. Mücadele etmezsem çocuğuma nereden ekmek getiririm?"
Eşinin vefatından sonra 3'ü engelli, 6 çocuğuna bakabilmek için gündüz inşaatlarda, akşam ise ahırındaki ineğini besleyerek çalışan Havva Polat, o süreçte yaşananları ilk kez anlattı. Röportajı sırasında yaptığı taş duvar, seramik ve lambri işleriyle 3 çocuğunu evlendirdiğinden bahseden Havva Polat, zihinsel engeli bulunan oğlu Yusuf Kenan Polat’ın vefatından sonra inşaatlara gidemediğini söyledi.
"EVİN ERKEĞİ DE KADINI DA KÜÇÜĞÜ DE BÜYÜĞÜ DE BEN OLDUM"
Şimdilerde engelli çocuğu Emrullah (51) ile Fevziye'nin (65) bakımını yapabilmek için eşinin emekli maaşının yanı sıra çiftçilik de yaptığını dile getiren Havva Polat, röportajı sırasında "20 yaşında gelin oldum. Çektiğim çileler haddini aştı. Çocuklarımdan 3'ü küçükken menenjit geçirdi ve tedavilerini yaptıramadığımız için engelli kaldı. 45 yaşımdayken babaları vefat etti. Ölümünün ardından nereden başlayacağımı şaşırdım, çocuklarımın derdine düştüm. Eşim vefat ettiği gün aklım gitti, 'Çocuklarıma nereden, nasıl çorap alıp giydireceğim' diye düşündüm. Belki düşünülecek bir şey değil ama aklıma ilk çocuklarım geldi. Allah'ımdan sabır ve güç diledim. Evin erkeği de kadını da küçüğü de büyüğü de ben oldum. Çok çalıştım, çok mücadele verdim. Ağır şartlar altında yapmadığım iş kalmadı. Çocuklarıma bakmak için taş duvar ördüm, inşaatlarda lambri yaptım, fayans döşedim, ustalığı öğrendim. Gece yemekleri pişiriyordum, uyku uyuyamazdım, sabah ezanıyla birlikte hayvanlarımın bakımını yapar dışarı salardım, sonra da çocuklarımı yedirip saat 8 olur olmaz da inşaatlara çalışmaya giderdim. İnşaatta çalıştığım yerlerde saat 5 olduğunda çocuklarıma bakmak zorunda olduğum için bana müsaade ederlerdi." şeklinde konuştu.
"MÜCADELE ETMEZSEM ÇOCUĞUMA NEREDEN EKMEK GETİRİRİM?"
Eşinin vefatının ardından hayatını çocuklarına adadığını dile getiren Havva Polat, o süreçte boş bir günü dahi olmadığını belirtti. Havva Polat; "Eskiden bu kadar varlık yoktu, darlık içinde yaşadım. Babaları öldükten sonra hayatımı çocuklara adadım. Ahırımda ineğim de vardı ama ineği yedir, çocuklara bak, inşaata git çok zor zamanlardan geçtim. Aldığım 5 kuruş para ile çocuklarımı geçindirmeye çalıştım. Kazandığım para yetmezdi, 14 lira maaş alırdım onunla 5 nüfus geçindirmek zorundaydım. Günlerimi böldüm, yağmurlu havada inşaatların içindeki lambri, fayans işlerine; güneşli havalarda taş duvar örmeye gittim. Hiç boş bir günüm yoktu. Gece gündüz çalışarak bugünlere geldim. Yaşım 80 oldu, artık sağlık sorunları yaşamaya başladım ama yine de mücadeleye devam ediyorum. Sabah kalkıyorum Emrullah’ı yediriyorum, bahçe işleriyle ilgileniyorum, evin temizliğini yapıyorum, odun kırıyorum. İş bulursam bugün de gider çalışırım, çalışmak zorundayım. Mücadele etmezsem çocuğuma nereden ekmek getiririm? Her şey çocuklarım için, çocuklarım bir yana dünya bir yana. Engelli çocuklarımdan birisi 3 sene önce kalp krizi geçirdi ve vefat etti, kaldı elime 2 tane. Şimdi tek düşüncem ben ölürsem evlatlarıma ne olacağı, bu 2 çocuğuma da inşallah Allah sağlıklı uzun ömür verir de bakarım." dedi.
"ONUNLA GURUR DUYUYORUM"
Annesinin röportajı sırasında araya girerek annesiyle gurur duyduğunu belirten Emrullah Polat ise "Annem ömrünü bizim için harcadı, onunla gurur duyuyorum. Yemeğimi yapıyor, çamaşırımızı yıkıyor. Yıllarca yaylada, köyde her yerde çalışarak bize baktı, bizi kimseye muhtaç etmedi, onu çok seviyorum." ifadelerini kullandı.
BİR YORUM YAPIN 0