Türk edebiyatının önemli yazarlarından, Cevat Şakir Kabaağaçlı ya da bilinen adıyla Halikarnas Balıkçısı, geçtiğimiz günlerde yayın hayatına başlayan "Şakir Paşa Ailesi" dizisi ile tekrar gündeme geldi. Babasını vurduğu iddiasıyla 15 yıl kürek cezası verilen Cevat Şakir Kabaağaçlı'nın yaşantısı ve gerçekten babasını vurup vurmadığı birçok kişi tarafından merak konusu oldu.
Geçtiğimiz pazar günü ilk bölümüyle izleyici karşısında çıkan "Şakir Paşa Ailesi: Mucizeler ve Skandallar" ilk bölümüyle izleyicilerin dikkatini çekmeyi başardı. Yayınlanan ilk bölümün ardından, dizinin konu aldığı Şakir Paşa ve ailesinin hikayesi, izleyicilerde büyük bir merak uyandırdı. Türk edebiyatı için önemli eserler sunan Cevat Şakir Kabaağaçlı gibi diğer aile üyeleri de; resim, heykel, tiyatro gibi alanlarda birçok başarı göstermiştir.
CEVAT ŞAKİR KABAAĞAÇLI KİMDİR?
1890 yılının 17 Nisan günü, Girit'te dünyaya gelen Cevat Şakir; çocukluğunu babasının görevi nedeniyle Atina ve Büyükada'da geçirdi. İlkokulu Büyükada'da okudu, ortakul ve lise eğitimini ise Robert Kolej'de tamamladı. Lisede okuduğu dönemde yazı yazmaya başladı ve ilk yazısı dönemin İkdam gazetesinde yayınlandı.
Lisenin ardından Oxford Üniversitesi'nde tarih eğitimi aldı. 1913 yılında İtalyan bir kadınla evlenerek İtalya'da yaşamaya başladı ve orada resim eğitimi aldı. 1914 yılında İstanbul'a döndü ardından da babası Şakir Paşa'nın Afyon'daki Kabaağaçlı çiftliğine yerleşti.
CEVAT ŞAKİR'İN SİLAHINDAN ÇIKAN KURŞUNLA VURULDU
Çiftlikte bir tartışma sırasında babası Şakir Paşa, Cevat Şakir'in silahından çıkan bir kurşunla vurularak öldü. Bunun üzerine Cevat Şakir, cinayet iddiasıyla yargılandı ve 15 yıl kürek cezası aldı. 7 yıl cezasını çektikten sonra verem hastalığının yayılması üzerine tahliye edildi.
1925 yılında kaleme aldığı "Hapishanede İdama Mahkûm Olanlar Bile Bile Asılmağa Nasıl Giderler" öyküsü yüzünden suçlu bulundu. ‘Memlekette isyan bulunduğu sırada, askeri isyana teşvik edici yazı yazmak’ gerekçesiyle tekrar yargılanan Cevat Şakir'in; Mahkeme Başkanı Ali Çetinkaya tarafından idamı talep edildi. Ancak, Kılıç Ali Bey Bodrum'a sürülmesini önerdi.
BODRUM'A DERİN BİR AŞK BESLİYORDU
“Bodrum’da Yokuş başına geldiğinde Bodrum’u göreceksin, Sanma ki sen Geldiğin gibi gideceksin, Senden öncekiler de Böyleydiler Akıllarını hep Bodrum’da Bırakıp gittiler…”
3 yıl sürgün cezası alan Cevat Şakir, yarısını Bodrum'da tamamladıktan sonra İstanbul'a döndü. Ancak orada kaldığı süre içerisinde Bodrum'a, doğal güzelliklerine ve insanlarına beslediği hayranlık ve bağlılık onu tekrar Bodrum'a götürdü.
HALİKARNAS BALIKÇISI
Antik Çağ'da Bodrum'un "Halikarnas" adıyla anılmasından esinlenerek kendisine "Halikarnas Balıkçısı" mahlasını seçen Cevat Şakir, burada geçirdiği yaklaşık 26 yılında Türk edebiyatı için birçok önemli eseri kaleme aldı. Hikayelerinin çoğunda; Ege Bölgesi ve Akdeniz Bölgesi kıyılarında geçen deniz ve balıkçılık temalı olayları işledi.
Cevat Şakir, ikinci evliliğini dayısının kızı Hamdiye, üçüncü evliliğini ise Hatice Hanım ile yaptı. 3 evlilik yapan Cevat Şakir Kabağaçlı'nın bu evliliklerden toplamda 5 çocuğu oldu. Çocukları okul çağına geldiğinde, yaşadığı bölgede ortaokul bulunmadığı için ailesini İzmir'e taşıdı.
Cevat Şakir Kabaağaçlı mezarı
CENAZESİ BODRUMA GÖTÜRÜLDÜ
Hayatını yazarlık ve turist rehberliği ile devam ettiren Cevat Şakir Kabağaçlı; 13 Ekim 1973'te İzmir'de hayatını kaybetti. Kemik kanseri nedeniyle hayatını kaybeden Kabağaçlı'nın cenazesi vasiyeti üzerine Bodrum'a götürüldü. Mezarı bugün, Bodrum-Gümbet'te bulunan Türbe Tepesinde, "Halikarnas Balıkçısı Müzesi" yanında bulunmaktadır.
BİR YORUM YAPIN 0