Yeşilçamın usta oyuncularından Hülya Koçyiğit hayatına dair hiç bilinmeyenleri ilk kez anlattı.
Hülya Koçyiğit, kızı Gülşah'ın doğumundan sonra hastane masraflarını ödeyemeyecek durumda olduklarından bir hafta boyunca rehin kaldıklarına ilk kez konuştu. Daha sonra nasıl para bulduklarını ve eşi Selim Soydan ile o durumdan nasıl kurtulduklarını işte şu sözlerle anlattı:
"1969 yılında Nisan ayının 24'ünü gösterdiğinde takvim, sancılarım başlıyor. Aman Allah'ım büyük gün. Koştur koştur hastaneye ve gerekli tetkikler ardından artan sancılarımla doğuma. Heyecanım tavan, bebeğimiz geliyor ve doktorun sesiyle dehşete düşüyorum: 'Nur topu gibi kızınız oldu'. 25 Nisan oluyor ancak büyük bir sıkıntı ile karşı karşıya kalıyoruz. Çıkış işlemini başlatamıyoruz çünkü hastane masraflarını karşılayacak kadar paramız çıkmıyor.
AZ KAZANAN BİR AİLEYİZ
Kalakaldık mı öylece hastanede. Bugünün bir futbolcu ya da oyuncu kazancı o günlerde geçerli değil tabi. Az kazanan, günübirlik kazancıyla geçinen bir aileyiz. Tabi bir de evlenmeden önce annemden kalan borçları da ödemeye çalışıyoruz. İnanılmaz şöhretlisin ama maddi gücün yetersiz. Selim'in alacakları var alamıyor, avans bekliyor; gelmiyor. Bir gün geçti yok, iki gün geçti yok. Ben de hastanenin konforuna bıraktım artık kendimi.
KAYINPEDERİM İMDADIMIZA YETİŞTİ
Ailem yanımda, Selim antrenmanlara gidip geliyor. Bu arada para bulmaya çalışıyor ama yok. Sağlıklı bir şekilde normal doğum gerçekleştirip uzun süre hastanede kalan nadir insanlardan olabilirim, bekleyişimiz 1 hafta kadar devam etti çünkü. Baktık olacak gibi değil artık, Selim babasına durumun gerçek yüzünü anlatıyor bin bir mahcubiyetle. Kayın pederim rahmetli Arif Bey, imdadımıza yetişiyor sağ olsun öğrenir öğrenmez. Uzun süre kaldığımız için iyice kabaran hastane masrafımızı ödüyor ve parasızlıktan mahsur kaldığımız hastaneden ancak öyle çıkıp evimize gidebiliyoruz"
Buğra 6 yıl önce
Selim Soydan bildiğim aileden Zengin zaten fenerbahce de futbolcu en kötü Lefter den borç istesin. Hülya Koçyiğit 1000 tane film den parası yoksa diyecek birşey bulamıyorum.ayrıca zeynep kalmış e girselermiş Doğum bedava. Hiç inandırıcı gelmedi.
MİSAFİR 6 yıl önce
Buğra Efendi,1969 dan bahsediyor.O zaman henüz şöhretli olmayabilir.İnanmazsan inanma.
Kubilay K 6 yıl önce
Yazık
mehmet 6 yıl önce
yasamayinca inandirici gelmez hic düsündünüzmü hülya hanim yalan söylemekle kendisine ne cikar saglayacak
kaikazi 6 yıl önce
kılıç tar oğlunun s.s.k da müdürlük yaptığı zamanlar heral
ayhan 6 yıl önce
ben de 1972 yılında istanbulda ameliyat oldum bir üniversite hastanesinde. taburcu olacakken ben de rehin kaldım annem devlet memuruydu senet imzalattılar da öyle çıkabildik. Adana'dan gelmişsin yakının yok durumu bir düşünün.
Yorgun 6 yıl önce
evet yetmişli yıllarda gece üçte hastaneye gider sıraya girerdik saat onda doktorlar geldi derlerdi sıra karışır bir kavga başlardı gözümüze bi yumruk yedik ağlayarak eve gelidik hastanede muayne olamazdık
ayhankorkmaz 6 yıl önce
yalancı Burak, randevusuz gidersen bile orda sıra alıp muayene oluyorsun. maksadın ne ?
Burak 6 yıl önce
Simdi 15 gun bekliyoruz...en azindan geceden gidince ogun tedavi olunuyormus
izmirli 6 yıl önce
resimdeki küçük kız gülşah 1996 yılında uludağda benim patronumdu,otellerinde çalıştım,inanın ailece o kadar iyi kalpli insanlar ki anlatsam yetmez bu yorum sayfası