Günümüzün popüler sektörlerinden biri haline gelen organik besicilik alanına yönelen Mehmet Aslantuğ, bu pazara yönelme sebebini ve yaptıkları işleri anlattı.
Türkiye'de sayısı gittikçe artmaya başlayan organik besicilik, sektör olarak büyük bir pazar haline gelmeye başladı. Sanatçı Mehmet Aslantuğ da, bu pazara kendi oluşturduğu 'Tütsü By Düvee' adlı markasıyla dahil oldu. Özellikle büyükşehirlerde yaşanan tüketim toplumunun sıkıntı oluşturduğunu dile getiren Aslantuğ, üretimin bırakılıp sadece tüketime yönelinmesinin ve genç işsizler probleminin oluşturduğu/ oluşturabileceği zararlara dikkat çekiyor:
"Gençlerin çaresizliği, aslında hepimizin ortak çaresizliğidir ve onları kaybeden, kendi geleceğini kaybeder. Çünkü hayat sadece geleceğe akar ve gençlik, bilgi ve emek ister. Tarih, bundan başka bir 'umuda yolculuk' öyküsünü ciddiye alıp kaydetmemiştir. Oysa bu toprakların güçlü, kadim bir öyküsü vardır ve bu öykü, kendi coğrafyasında üreten, donanımlı, çalışkan gençleriyle can bulur. Vatan dediğimiz budur. Biz de vatanımıza ve gençlerimize katkı sağlamak hedefiyle, değerli kardeşim Erol Obdan'ın sevgili oğluyla, toprağı işleyerek başladığımız bir üretim zinciri oluşturduk. Restoran bunun son halkasıdır. Asıl omurgayı oluşturan yapı, tarlaya düşen tohumdan başlayan ve en iyisini üretmeye aday olan bir yapılanmadır. Tüm mekanizmayı buna göre kurguladık."
Kurdukları şirketi 25 yaşındaki Can Obdan adlı genç bir girişimciyle yöneten Aslantuğ, boş arazileri mevsim mevsim işleyip hasat ettiklerini ve çevre köylerden satın alım konusunda da bir hareketlenmenin söz konusu olduğunu belirtti:
"Şirketin lideri 25 yaşında, Can Obdan. İstanbul'da büyüdü. Üsküdar Amerikan Koleji'ni bitirdi. Virginia Üniversitesi'nde ekonomi ve politika dallarında aynı sürede iki diplomayla mezun oldu. Amerika'da kalma, çalışma tekliflerini reddederek, 22 yaşında ülkesine döndü. Bomboş duran arazilerden, kendi veterineri olan, uzman kadrosu bulunan 7/24 nöbeti tutulan bir çiftlik kurguladık. Dünyanın en iyi besi ırklarını üretiyoruz. Ekip biçerek, hasadını yaptığımız doğal yemlerle ve ormanla çevrili yamaçlarda, hiçbir aracı kullanmadan, soğuk zincir servisleriyle kapıya kadar ulaştırdığımız ürünlerimizden, özenle, lezzetle, titizlikle oluşturduğumuz bir marka yarattık."
Türkiye'nin en iyi etini ürettiklerini dile getiren Aslantuğ, 'Ben bir çiftçinin oğluyum.' diyerek işi hakkındaki hayallerinden şöyle bahsetti:
"Ben, 'Toprakla uğraşmak zor' diyerek, çareyi elden çıkarmakta aramış, evlada geç, ölüme erken davranmış bir çiftçinin oğluyum. Bu aziz hatıraların yarım bıraktığı hamleleri gerçekleştirmekten, elimizde büyümüş bu yiğit genç adamın çabalarına ağabeylik etmekten ve güzel ülkemin gençlerine ilham olmaktan onur duyuyorum. Et lokantası haberlerinin arka plan gerçeği budur. Ne birilerine rakip olmayı düşledik ne de adımızla başlayan bir marka hayal ettik. Tekrar etmekte fayda görüyorum. İşleyebildiğimiz topraktır vatan. Beka dediğimiz nöbetin de en kadim gücü budur."
BİR YORUM YAPIN 0