Cemiyet hayatının tanınmış isimlerinden Aslı Şen, yer aldığı sosyal sorumluluk projeleri ve kurduğu kozmetik markalarıyla adından sıkça söz ettiriyor. İş insanı Metin Şen ile evliliği dolayısıyla göz önünde bir hayat yaşayan Aslı Şen, bu durumu kendisini takip edenlere faydalı bilgiler aktararak sürdürmeye çalıştığını belirterek, hayatına dair açıklamalar yaptı.
Cemiyet hayatının tanınmış isimlerinden Aslı Şen, hayatına dair bazı açıklamalar yaptı. Maddiyat ve paraya verilen önemin bir değerinin olmadığını ifade eden Şen, şunları söyledi:
"Herkes etrafını güzelleştirip mutlu olacağı şekilde yaşamaya gayret etmeli... Maddiyata, paraya, sıfata önem veren insanlardan uzak durun. Benim etrafımda çok oldu sadece Aslı Şen olduğum için yanımda olanlar. Birçoğunun farkındayım. Benim vaktim çok değerli onlarla o vaktimi geçirmiyorum. Fakat siz farkında olun da gerisi hiç önemli değil."
Kendisini farklı göstermeye çalışan kişilere karşı tepkisini de dile getiren Şen,
"İhtiyaçtan sahte çanta takanlara sözüm yok ama bir şey alacak gücü olmayan ama var gibi davrananları hayatınızdan çıkartın. Bir arabanın önünde kendisininmiş gibi poz verip sosyal medyaya koyuyorlar. Birçoğumuz bunu anlıyoruz ama onlar kendilerini kandırıyor"
şeklinde konuştu.
Aile yaşantısından da bahseden Şen, şunları söyledi:
"Evliliğinize de emek verin. Eşim hasta olduğunda dolabına küçük notlar bırakıyorum. 'Evliyim oh rahatım artık hiçbir şey yapmayayım' dersen o ilişki yürümez. Metin de aynı şekilde bana davranıyor. Çikolatalı fondü çok severim, geçenlerde elleriyle yapmış. Böyle küçük şeylerden mutlu oluyorum. Evliliklerde işin içine aile de giriyor. Benim ailemin durumu da iyiydi ama Metin'in ailesi bilinen bir aile. Göz önündesin. Ben bu durumu iyi tarafından görüyorum, iyi ki böyle olmuş diyorum."
"İÇSEL BİR YOLCULUĞA ÇIKTIM"
Aslı Şen ayrıca hayata bakışının umreye gittikten sonra tamamen değiştiğini anlattı:
"Altı kere umreye gidip geldim. İçimde hep çözemediğim şeyler vardı. 'Neden benim başıma bunlar geliyor?' diye sorup duruyordum. Allah'a tam bir teslimiyet içindeyim. Başıma ne geldiyse Allah'a havale ediyorum, benim hakkımda ne hayırlıysa onu bana versin deyip çekiliyorum. O kadar büyük bir rahatlık ki. Eğer o olay olmuyorsa da benim için hayırlı değilmiş demek ki diyorum. Yüzde yüz teslimiyet çok önemli. Umreye gittiğimde bir de herkesin bir olduğunu, hiçbirimizin birbirimizden farkı olmadığını anladım. Kendimle yüzleştim. Benim için içsel yolculuğu olan bir durumdu." Şen, "Hiçbirimiz farklı değiliz. İnsanları statülerine göre ayırmam. Bana verdikleri emekler benim için önemli. Üstelik belki statüsü daha düşük olan birine daha fazla emek ve değer veririm ki kendilerini kötü hissetmesinler. Gerçekten farkımız yok. Aslında hepimiz hiçiz."
BİR YORUM YAPIN 0