İsveç'te Kuran-ı Kerim'in yakılmasının ardından tepkiler çığ gibi büyümeye devam ediyor. Sanat camiasından bir tepkide oyuncu ve senarist Baki İlhan'dan geldi. İlhan, "Çirkin bir provokasyon, kirli bir tertip, alçaklık" şeklinde yorumunu dillendirdi.
Aşırı sağcı politikacı Rasmus Paludan, Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kuran-ı Kerim yakması kısa sürede tepki topladı. İsveç ile Türkiye arasında yaşanan bu gerginlik yeni bir evreye taşınmış oldu. Bu skandal saldırıya cevap sanat camiasından da hızlı bir şekilde tepki gördü. Aksiyon filmi Adanış Kutsal Kavga filmiyle ismini duyuran oyuncu, senarist Baki İlhan'da sanat camiasından tepki gösterenler arasında yerini aldı.
Haber7'nin sorularını yanıtlayan senarist, olaya sanat camiasının sessiz kalmayacağını söyledi. İlhan, "Sanatçı hakkaniyetten yana taraf olmalıdır. Gerçeği savunmalı, güzel olanı yaymalı, iyilikten beslenmelidir. Değerlerimiz etrafında birlik olmak zorundayız" ifadelerini kullandı.
"DEĞERLERİMİZİN ETRAFINDA BİRLİK OLMALIYIZ"
İsveç'te yaşanan son süreç hakkında sanatçıların sessiz kalmasını neye bağlıyorsunuz? sorusu üzerine şu yanıtı verdi: "Değil sanatçı, bu ülkenin hiçbir evladı, bu milletin hiçbir bireyi, bu konuya duyarsız kalmaz, kalamaz. Şüphesiz onlarda da konuya dair bir duruş, bir fikir öfkesi oluşmuştur. Kiminin az, kiminin çok, onu bilemem, ama mutlaka yüreklerinde bir sızı, bir tiksinme oluşmuştur... Sessiz kalmak kısmına gelince, bunu insanlara ifade etmek, yazmak çizmek, her şeyin çok kaygan olduğu böyle bir zeminde kolay değil
Ne için kolay değil? İş, güç, para, network hepsi birbiriyle ilişkili şeyler. Dünyevi kaygılar kariyer vs gibi dengeler var. Tüm bunları bir kenara itip, korkularını ve kaygılarını yok sayarak delikanlı bir şeklide bangır bangır lafını söylemek, her babayiğidin harcı değildir. Bunun için sağlam ve sarsılmaz bir iman, aynı zamanda tevekkül ehli olmak gerek. Bunlarda Allah katında yüce makamlardır. Çok çalışıp elde edilecek makamlardır. Öyle herkes de bedava bulunmaz. Diyelim ki birilerinde var bu faziletler ve çıktı açıklamasını yaptı. Peki ona kıymet veren var mı? O da ayrı bir konu.. Değer takdir duygumuz çok yaralanmış bizim. Daha büyük sorunlarımız var yani..
Biz her şeye rağmen değerlerimiz etrafında birlik olmak zorundayız. Gerekirse bedel ödemeye hazır olmalıyız. Bize yakışan budur."
Kur’an-ı Kerim’in yakılması hakkında siz neler söylemek istersiniz? sorusu üzerine açıklama yapan senarist, düşüncelerini şu şekilde ifade etti:
"Vallahi ben çok şeyler söylerimde... Ayıp olur şimdi. Aldığım aile terbiyesine ve temsil ettiğim değerlere yakışmaz. Fakat şu da bir gerçek, yakışır şekilde söylemek de benim içimi soğutmuyor. Şöyle yapalım, okuyucunun hayal gücüne havale edeyim ben bu durumu.. Yani akıllarına ne geliyorsa, hepsi dahil söylemiş olayım, bir de ilave olarak yer yüzünün en incitici, en aşağılayıcı sözlerini o namussuz melun alçaklara söylemiş olayım. Bakın bunları hakaret saymıyorum. Hakaretleri okuyucunun engin jargonuna havale ettim.. Neden hakaret ediyorsun, mantıklı makul bir fikrin yok mu? O nu söylesene derseniz? Bunun felsefesi yapılmaz! Bunun ispatına kalkışılmaz! Bunu yapmak onursuzluk haysiyetsizlik olur. Din, namus ve vatan müdafaası kutsal bir iştir. Bunlara saldırı bana göre savaş gerektirir.
Bugün Müslümanları nefret nesnesi haline getirmeye çalışanlara da değerlerimize saldıranlara karşı da tek söz, tek yürek olmak zorundayız. Avrupa’da sadece aşırı sağcı partiler değil, çoğu ana akım parti bile İslam'ı hedef alırken durup bekleyemeyiz. Hem ırkçı, faşist, tezlerini her platformda çürütmeliyiz hem de saldırılarını fikirlerimizle bertaraf etmeliyiz. Yapılan çirkin bir provokasyondur, çirkin bir tertiptir, alçaklıktır."
BİR YORUM YAPIN 0