2019 yılında katıldığı Kim Milyoner Olmak İster'de 1 milyon TL'nin sahibi olarak gündem olan Arda Ayten, Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depreme Hatay'daki evinde yakalandı. Üzerine dolap düşen ve komşularının yardımıyla kurtulan Ayten, günler sonra evinin son halini paylaştı.
6 Şubat'ta sabaha karşı saat 4.17'de Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremler, 10 ilimizde ağır yıkımlara ve can kayıplarına neden oldu. 2019 yılında Kim Milyoner Olmak İster yarışmasına katılarak 1 milyon TL'nin sahibi olan Arda Ayten de depreme Hatay'daki evinde yakalandı. Üzerine dolap devrilen Ayten, komşularının yardımıyla kurtuldu. Depremin ardından depremzedeler için yardım seferberliğine dahil olan Ayten'den günler sonra ilk paylaşım geldi.
EVİNİN SON HALİNİ PAYLAŞTI
Ayten, odasında üzerine devrilen dolabın fotoğrafını Instagram hesabı üzerinden, "Altında kaldığım dolap arkadaşlar" ifadeleriyle yayınladı. Arda Ayten, Milyoner'de kazandığı parayla aldığı kitaplarını koyduğu kitaplığı da paylaşarak şu nota yer verdi:
"Milyoner'den kazandıklarımla kurduğum kütüphanemdi. Defalarca önünde yayın yapmıştık. Umarım kitaplarımı kurtarabilirim. 20 yıllık emekti."
"DOLABIN ALTINA SIKIŞIP KALMIŞTIM"
Geçtiğimiz günlerde Instagram hesabından paylaşım yaparak deprem esnasında ve sonrasında yaşadıklarını anlatan ünlü isim, şu ifadeleri kullanmıştı: "04.00 civarı uyumaktaydım. Uyanmama az kalmış olmalıydı. Annemin her seferinde şiddeti artan 'Arda, Arda?' seslerine uyandım. Gözümü açar açmaz üzerime devrilmekte olan dolabın kapaklarını fark ettim. Kendimi korumaya çalışarak dolaba direndim. Annem kapının açıklığında bana seslenirken dolabın altına sıkışıp kalmıştım. Komşularımızdan biri yetişti, dolabı kaldırdılar ve gövdemi altından çıkarabildik.
"SAYDIĞIM ÖLÜLERİ SÖYLEMEYE DİLİM VARMIYOR"
"Olayları kestirmeye başlayınca bana ihtiyaç olacağını anladım. Annemi ve komşumuzu arabada bırakıp güvenli bir yer bulmalarını söyleyerek hastane acilinde onlardan ayrıldım. İçeri girdim. Resüsitasyon odasında hızlıca bir ekip kurduk. Gelen hastaları başımızdaki Yavuz ve Özlem hocaların eşliğinde değerlendirip yaşayıp yaşamadıklarını anlamaya çalışıyorduk. Bu ancak savaşlarda olacak bir ayrım noktasıydı. Dün ben nöbette iken hiç kimse bu resüsitasyon odasına düşmemişti. Oysa şimdi her gelen hastaya ilk müdahaleyi yapıyorduk. Ben kendimce ölüleri saydım. Söylemeye dilim varmıyor. Kimisini beşerli, kimisini üçerli sedyelerle taşıdık durduk."
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK VİDEO;
Depremde zarar gören bir okulun sınıfında piyano çaldı! Adeta bir film sahnesi...
BİR YORUM YAPIN 0