Ünlü yemek eleştirmeni Vedat Milor, zaman zaman yemeklerle ilgili yaptığı karşılaştırmalarla gündem oluyor. Milor, son köşe yazısında "Sakatat yemek sürprizli bir cinayet romanı okumak gibi" diyerek sakatat ile ilgili dikkat çeken bir açıklamaya imza attı.
Sık sık sosyal medya hesabından anketler yapan gastronomi yazarı Vedat Milor, bu defa Hürriyet'te ele aldığı köşe yazısında sakatat ile ilgili dikkat çeken açıklamalara imza attı.
"SAKATAT YEMEK CİNAYET ROMANI OKUMAK GİBİDİR"
Daha önce sakatat sevmeyen gurme olur gurman olamaz diye açıklama yapan ünlü yemek eleştirmeni "Bir pirzolanın her kısmı birbirine benzer. Bir iki lokmadan sonra aynı anda tadı verir. Ama kelle, yanak, dil, beyin yemek, sürprizli bir cinayet romanı okumak gibidir." diyerek sakatat yemenin önemine dikkat çekti.
Milor, açıklamasına şu şekilde devam etti.
Her bölümde ayrı bir sürpriz sizi bekler, canınız sıkılmaz. Buna karşılık kas et, katilin hemen başta belli olduğu bir roman gibi. Bir süre sonra monotonlaşır, yeni sürprizlere açık değildir.
"ÜLKEMİZ GERÇEKTEN ÇOK ŞANSLI"
Sakatat konusunda ülkemiz gerçekten şanslı. Uykuluk, böbrek, işkembe, kokoreç, dalak, koç yumurtası, yürek... Hepsini bulursunuz. Bunların bazıları, örneğin kelle söğüş, olağanüstü bir sokak lezzetidir. Hâlâ hatırlıyorum, 15 sene önce falan İstanbul’da çok pahalı ve sosyetik bir lokantada yemek yemiş, daha doğrusu yiyememiş ve sofradan yarı aç kalkmıştık. Sonra Beyoğlu’nun arka sokaklarında dolaşırken seyyar bir İzmir usulü söğüş kelle satıcısına rastladık. Adamın hem ekmeği hem de baharatı tazeydi. Aman Allahım o ne lezzetti! İşte bana göre 3 Michelin yıldızlı bir şölen. Tabii sokakta ve masaya oturmadan yemek size de ters gelmezse...
Vedat Milor'un bu açıklaması sosyal medyada gündem oldu.
BİR YORUM YAPIN 0