Terör devleti İsrail'in, Gazze'de 7 Ekim 2023'ten beri sürdürdüğü insanlık dışı soykırıma tepki sesleri yükselmeye devam ediyor. Altın Portakal Film Festivali'nin kortejine Filistin Bayrağı amblemli atkı ile katılan oyuncu Gülsen Tuncer de bu isimlerden biri olarak takdir topladı. Ünlü sanatçı, yaptığı son açıklamalarla hem sanat dünyasına örnek oldu hem de vatandaşların yüreğine dokundu.
Gazze'de tam bir yıldır büyük bir insanlık dramı yaşanıyor. Çocuk, kadın, genç, yaşlı demeden sivil halkı canice katleden işgalci İsrail, 7 Ekim 2023'ten beri Gazze'de dehşet verici bir soykırım uyguluyor. Bu terör devletinin uyguladığı bu insanlık dışı soykırım için tüm dünyadaki sanatçılardan 'soykırımı durdur' çağrıları gelmeye devam ediyor. Bu vahşi katliama 'dur' diyen isimlerden biri de yer aldığı Aşk-ı Memnu dizisindeki Arsen Hanım karakteriyle hafızalara kazınan Gülsen Tuncer oldu.
FESTİVALE 'KEFİYE' İLE KATILDI! "GÖZÜMÜZDE YAŞ VAR" DEDİ
Antalya'da bu yıl 61'incisi düzenlenen Altın Portakal Film Festivali'ne boynunda Filistin'e destek vermek ile özdeşleşen 'kefiye' ile katılan Tuncer "Antalya'ya davet edildiğim gün çantama yerleştirdiğim ilk eşyam kefiyeydi. Festivaller, sanat ve dostluk için olmalı ve burada gülüyoruz ama içimiz kan ağlıyor. Suriye, Filistin, Mısır, İran, Lübnan için hepsi gözümüzde yaş var; ama hayat devam ediyor. Onlar bizim komşularımız, onların hepsini kucaklıyorum. Bu savaşları lanetliyorum. Barışın gelmesi için var gücümüzle çalışıyoruz" ifadelerini kullanarak Filistin'e olan desteğini göstermişti.
"BAVULUMA KOYDUĞUM İLK EŞYA KEFİYEYDİ"
Festivale bu yıl boynunda Filistin bayrağının yer aldığı bir atkı ile katılmayı özellikle tercih ettiğini belirten Tuncer, şöyle konuştu:
"Ben de kortej esnasında şunun altını çizmek istedim. Orada (Orta Doğu) insanlar ölüyor, hayatlar değişiyor, kadim şehirler batıyor, yaşam çöküyor. Bu çok çirkin ve haris bir dünya politikası yüzünden oluyor. Ne olursa olsun bizim yaşamın her alanında bunu hatırlatmamız lazım. Burada festivale geliyoruz ama hepimizin, duyarlılığı olan, yaşama dair kendini sorumlu hisseden herkesin yüreğinin sızladığına inanıyorum. Ben her gün Filistin'i düşünüyorum. Lübnan'ı, Ürdün'ü, İran'ı, Irak'ı düşünüyorum. Ülkemizi düşünüyorum. Bu nedenle festivale gelirken bavuluma koyduğum ilk eşya kefiyeydi. İlk onu koydum unutmayayım diye."
"KENDİMİZİ ÜLKEMİZDE OYNANAN OYUNLARA KARŞI ZIRH İÇİNE KOYMALIYIZ"
İsrail'in saldırılarının büyük bir haksızlık olduğunun altını çizen ünlü isim, bunun sadece Filistin'in değil dünyanın sorunu olduğunu vurguladı ve "Bundan erkekler, kadınlar, yaşlılar, gençler, kediler, köpekler, kuşlar, doğa, toprak, etkileniyor ve zehirleniyor. Yaşam maddi manevi çöküşe götürülüyor. O coğrafyadakiler çok sıcak şekilde, en yakıcı ve kötü biçimde bu savaşın içerisinde. Biz de her şeyiyle yaşamın enerjisini, ekonomisini değiştirmesi, insanların ruh halini değiştirmesiyle o savaşın içerisindeyiz. Bu mesajı vermek bizim görevimiz. Eğer barış istiyorsak sadece ülkemiz için değil, tüm dünya için istemeliyiz. Bu oyunların hangi odaklar tarafından çıkarıldığını, bilinçli ve bilgili olarak öğrenmeliyiz. Ona göre kendimizi, ülkemizde oynanan oyunlara, dünyada oynanan oyunlara karşı bir zırh içine koymalıyız." dedi.
konuk 1 ay önce
Bu hassasiyet ve duyarlı sözler için teşekkürler
İsmail 1 ay önce
tebrik ediyoruz, dileriz örnek alınır, zalimlerin karşısında, mazlumun yanında durmuştur, Allah razı olsun,
Ramazan 1 ay önce
Birde o kortejde lgbt üylerini almışlardı ne gerek vardı ki