Son günlerde sosyal medyada tartışma çıkaran gösterişli mevlit, düğün, sünnet gibi organizasyonlar ile ilgili Yasemin.com olarak Türkiye'nin ünlü ilahiyatçıları Prof. Dr. Faruk Beşer ve Necmettin Nursaçan'a mütedeyyin insanın bu konulardaki duruşunun nasıl olması gerektiğini sorduk...
Yasemin.com/ Busenur Çalık'ın haberi;
Sosyal medyada geçtiğimiz gün paylaşılan bir mevlid organizasyonu videosu büyük tepki çekti. Videoyu izleyen birçok kişi mütedeyyin görünümlü insanların bu tarz gösteriş içerisinde olmasını doğru bulmadığını, Müslüman insanın böyle yaşamaması gerektiğini savundu. Biz de Yasemin.com olarak Türkiye'nin önemli din adamlarına Müslüman insanın nasıl yaşaması gerektiğini yorumlattık...
İşte Prof. Dr. Faruk Beşer ve Necmettin Nursaçan'ın açıklamarından satırbaşları:
PROF. DR. FARUK BEŞER: SONRADAN GÖRME VE CAHİLLİK...
Öncelikle bunların iki temel sebebinin olduğunu düşünüyorum. Birisi görmemişlik ya da sonradan görme hali, ikincisi ise cahillik. Birincisi ile ne demek istediğimiz açık, ikincisi ile kastettiğimiz şu: bu insanlar kendilerini Müslüman olarak göstermeye çalışıyorlar ama İslam'ın ruhunu hiç bilmedikleri anlaşılıyor.
Bir başka mesele Zenginliğin ve varlığın azdırıcı olabileceği gerçeğinin görülmesi. Bir tarafta başını sokacak yuva bulamayan, karnını doyuramayan binlerce insan varken böyle bir israf sergilemenin, zenginliğin azdırmasından başka bir şey olduğunu söyleyemeyiz. Zenginliğin insanı azdırmaması için varlık arttıkça imanın, Islam'ın, yani teslimiyetin ve ibadetin de artması gerekir. Aksi takdirde zenginlik azdırır bunu ilk gelen ayetler bize haber veriyor.
Bir başka nokta, para bulmuş fakat İslam’ı içselleştirememiş müslümanların hâkim kültür karşısında duydukları eziklik ve aşağılık duygusu. Sanki biz dindar denilen kesimden olsak bile sizden farkımız yok, ey müsrif sosyete. Bakın biz de oynamasını ve eğlenmesini biliriz, bir bakıma biz de sizin gibiyiz, sizdeniz denmiş oluyor. Oysa İslam'da aslolan "zenginliğin bir iftihar vesilesi bir gösteriş olarak kullanılması değil nimet olarak görülüp yerinde harcanmasıdır, komşusu açken tok yatmamaktır."
Kur'an-ı Kerim israf edenleri Allah’ın sevmediğini vurgular. Allah'ın sevmediği insanlar dindar olamazlar. İsraf, harcanması gereken yere gereğinden fazla harcamaktır. Bunun yanında bir de tebzir kavramımız vardır. Tebzir ise harcanmaması gereken yere harcamaktır. Biz buna saçıp savurma diyoruz Kur'an-ı Kerim tebzir edenlerin şeytanların kardeşleri olduklarını söyler. Şeytanların kardeşi olmak demek şeytanlar gibi insanları yoldan çıkarmak, doğruyu yanlış, yanlışı doğru göstermek, kulları onun yaptığı gibi Allah'tan uzaklaştırmak demektir. Demek ki böyle davranan "müslümanımsılar" sırf ezikliklerini, görgüsüzlüklerini tatmin etmekle kalmıyor aynı zamanda kendileri gibi olabilme eğiliminde olan insanları da yoldan çıkarıyorlar ve Daha önemlisi İslam'ın mahremiyet vasfını ayaklar altına alıyorlar. Allah akıl fikir versin deriz. Başka ne diyebiliriz?
NECMETTİN NURŞAÇAN: ÖLÇÜ TAŞMAMAMALI
İfrat, tefrit dediğim nedir? Yani ölçü taşmamalı. Yok, illaki ölü evi gibi ağlayalım ağlatalım, durmadan ayetler okuyalım... Elbet Allah'ın ayetlerini de okuruz evet ama gayr-ı meşru olmayacak tarzda eğlenceleri de düğünlerimizi de yapabiliriz. Özellikle hanımlar kendi aralarında, erkekler de kendi aralarında...
Diyelim ki kendi aralarında eğleniyorlar ama bunu da sosyal medyaya veriyorlar, sanki erkeklerin arasında bu oyunu icra ediyormuş gibi.. Yani o insanların bunları seyredince fitnelenmelerine sebep olacak. Kutsi bir hadiste şöyle buyuruyor; “Harama bakmak, şeytanın oklarından zehirli bir oktur. Bu sebeple, Allah’tan korktuğu için harama bakmayı terk eden kimseye, mükâfat olarak Allah öyle bir iman verir ki, onun tadını kalbinde hisseder.” (Hakim, Müstedrek, 4/314; Münzirî, et-Tergib ve't-Terhîb, III, 63.) Yüzlerce oku alan bu erkeklerin gönülleri günahla kirlenmiş olacaktır. Buna da bu hanımlar sebebiyet vermiş oluyor. Yani düğün yapıyoruz, mutluluk duyuyoruz,eğleniyoruz ama bunu niye ifşa edelim? Bu kısım doğru değildir tabi, böyle olmamalı. Yani Rabbimiz buyuruyor; "Ve-iżâ en’amnâ ‘alâ-l-insâni a’rada ve neâ bicânibihi ve-iżâ messehu-şşerru feżû du’â-in ‘arîd(in)" (Fussilet Suresi 51.) "Biz insana nimet verdiğimizde yüz çevirir, yan çizer. Ona bir şer dokunduğunda ise, uzun uzadıya yalvarmaya başlar." Öyle Rabbimiz nimet verdi diye ona hamd etmeli, ona şükretmeli haddi aşacak, taşkınlık seviyesine varmamalı. Hesaptan korkmalıyız.
Seref 5 yıl önce
Yanılmıyorsam Hz Ömer RA ' ın sözüydü inandığınız gibi yaşamazsanız yaşadığınız gibi inanmağa başlarsınız Sünnet- Seniyye işlerken içine haram katılıyor ibadetler adet adetler ibadet olmuş haram helal birbirine karışmış modernitenin bizi getirdiği yer dipsiz kuyu ...
Abdullah 5 yıl önce
Hocalarımız bugüne kadar nerelerdeydiler. Toplumu yönlendirmekten çok uzaklar. ancak medyada islama karşı bir saldırı olursa savunma durumunda açıklama yapıyorlar. Asıl toplumun diğer sıkıntıları, örneğin cinnnet geçirmeler, kadın, çocuk cinayetleri, ahlaksızlık konularında niye önleyeyici ,yönlendirici eğitici faaliyetler yapılmıyor. Mesela siyanür intiharları konusunda ciddi mesajlar beklerdim, müslümanlar, islam alimleri her konuda önder olmalı, medyanın yada gündemin arkasında kalan değil.
ercu 5 yıl önce
Mevlit,vs.vs.. sünnetmi,farzmı? Önce millete masal hikaye yerine bunu anlatın sonra sonuç bekleyin.
Abdullah 5 yıl önce
Allah adına, islam adına güzel bişeyler yapmak için sünnet ya da farz olması gerekmiyor. Fazlar ve sünnetler her müslümanın zaten yapması gerekenlerdir. Diğerleri sevap kazanmak için yapılan şeylerdir. Yeterki buradaki gibi günaha ve harama kaymasın. ibadetler ve diğer güzel işler Allah rızasını kazanmak için yapılır.
Mert MALATYALI 5 yıl önce
Faruk hocama katılıyorum. Görgüsüzlük, ve müslümanlığı anlayamamış, dinimize uymayan hayatlara özentinin dışa vurumu
Kutup 5 yıl önce
Sizlere katılmıyorum. Eğer bu dini toplantılar yapılmazsa çalgılıya kayar insanlar.. hocalarda abartıyor kendileri uzaydan inmedi onlarda düğün yaptılar..sav zamanında yaşasalar bunlar din degistirirdi. Kutuplastirmayin