Kadınların bir araya gelip toplandıkları zaman eğlencesine baktırdıkları kahve fallarının dinimiz açısından hükmü kesindir. Eğlencesine inanmadan bakılan falların bile imanı derinden sarsmaya yeteceği bilinmeli ona göre davranılmalıdır. Fal baktırmak günah mı, eğlencesine bakılan falın günahı var mı? Falcılıkla ilgili ayet ve hadisler
İslamiyette kesinlikle yasaklanmış bir davranış olan fal baktırma hurafesi, geçmiş zamanlardaki Cahiliye Dönemi Araplarından bu yana günümüze kadar uzanan en saçma ve yanlış batıl inanışlardan biridir. Tarot, iskambil, katina, yıldız haritası, su falı gibi çeşitleri olan fal türlerinin aslı; gelecekte olacakları bilmeyi iddia etme gibi batıl esaslara dayanır. Halbuki, insanın değil geleceği bir an sonrasında bile ne olacağını bilemeyeceği Kuran-ı Kerim'de açıkça bildirilmektedir. Kuran-ı Kerim fal bakma durumunun, şeytanın insanları yoldan çıkarmak için başvurduğu bir "pislik" olduğunu söylemektedir. (Mâide (5) 90.)
Günümüzde özellikle de gençlerin bir araya gelip toplandıkları vakit ''eğlence maksatlı bile olsa'' baktırdıkları fallarda ortaya çıkan şekillere bakılarak uydurulan sözde tespitler, körü körüne inanma kapasitesi olan bazı kimselerin hayatını derinden sarsacak sonuçlara yol açabiliyor. İslamiyette yasak olan davranışlar arasında olmasının yanı sıra psikolojik sorunları da tetikleyebilen fal bakma durumunu gelin bir de İslamiyet açısından bakmaya çalışalım...
FAL İLK OLARAK NASIL ORTAYA ÇIKTI? FALLAR DOĞRU ÇIKAR MI?
Cahiliye Dönemindeki Arapların zamanından beri olan fal bakma durumunda o zamanlar fal okları kullanılırdı. Kendilerince önemli olan bir işin sonucunun iyi ya da kötü olup olmadığını anlamak için üç okla kısmet çekilirdi. Okların üstünde 'yap', 'yapma' yazılı iken diğeri boş bırakılırdı. Kabile putuna para verilerek oklardan birisini çekmesi istenirdi. Çıkan sonuca göre de işi yapardı, sonuç boş olursa da yeniden çekilirdi.
Görüldüğü üzere Cahiliye Döneminden bu yana uzanan bu batıl inanışlarda falın aslı gelecekten haber verme ve geleceğe dair olacakları bilmeyi iddia etmesine dayanır. Oysaki Allah'tan başka kimsenin olacakları bilemeyeceği (Lokman (31 ) 34. ) 'da açıkça zikredilmektedir.
FALLARIN BAZILARI NEDEN DOĞRU ÇIKAR? GERÇEK ÇIKAN FALLAR...
İnanacağından değil ama öylesine (eğlencesine) baktırılan fallarda ortaya atılan bazı görüşlerin bir zaman sonra gerçekten çıktığına şahit olan kimselerin durumu için şu örnek açıklayıcı olabilmektedir: Nitekim Peygamber Efendimiz (SAV), o düşünceye sahip kimseleri; “Bu söz cinlerindir. Cin bilgiyi kapar da dostunun kulağına tavuğun gıdaklaması gibi gıdaklar. Bu şekilde ona yüz yalandan daha fazlasını karıştırır.” (Müslim, Selam 123) hadisi ile aydınlatmaktadır.
FAL BAKTIRMAK GÜNAH MI? EĞLENCESİNE FAL BAKTIRMAK GÜNAH MI?
Büyük günahlar kapsamına giren fal bakma inancımıza aykırı bir durumun getirisidir. Çünkü gelecekte olacakları Allah'tan başka kimse bilemez. Hiçbir konuda basite ya da eğlenceye alınmaması gereken dini inançlarımız konusunda yanlışlıkla şirke bile girilebileceği için bu gibi tehlikeli durumlardan uzak durmak gerekir. Yüce Allah (c.c), bu konuyla ilgili Maide Suresinde, ''Ey iman edenler, içki, kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak şeytanın işlerinden olan pisliklerdir. Öyleyse, bun(lar)dan kaçının; umulur ki kurtuluşa erersiniz.'' buyurmaktadır.
İnsanı merak duygusuna teşvik eden durumlardan biri olabilen falcılık ile ilgili Sevgili Peygamber Efendimiz (SAV), hadis-i şerifinde “Kâhinler bir şey değildirler.” (Müslim, Selam 123) geçmektedir. Yani geleceği bildiklerini iddia edenlerin sözleri boş ve anlamsız olduğu anlaşılabilmektedir. Adı ne olursa olsun ister kahin, ister falcı ya da tarotlar hatta ve hatta burç yorumlarını okuyup takip edenler bile dinimizin uygun görmediği sınırlar içerisinde yüzmektedir.
Söylenilenlerin nadireni tutsa bile bu yüz yalanın arasında geçen bir doğrudur. Bu durumu doğru çıktı şeklinde nitelendirmek bile dini açıdan caiz değildir.
FAL BAKANLAR İÇİN AYETLER! FAL BAKANLARIN DURUMU NEDİR?
Gayb ve geleceğe dair sözde tespitleri ile insanların kişiliği ve beklentileri ile oynayarak ahkam kesmeye çalışan falcılar kendileri büyük günaha girdikleri gibi fal bakılan kişi de günaha girmektedir. Oysaki Allah (c.c), “De ki: Allah’tan başka ne göklerde, ne de yerde hiç kimse gaybı bilemez.” (Neml, 27:65) buyurmaktadır.
“Gaybın anahtarları Allah’ın yanındadır. Başkası onu bilemez.” (En’am, 6/59)
Yine geleceği Allah'tan başka kimsenin bilemeyeceğini net olarak ifade eden bir hadis-i şerifte Cebrail (a.s)'ın, “Kıyamet ne zaman kopacaktır?” sorusuna Efendimiz: “Bu konuda sorulan, sorandan daha bilgili değildir” buyurmuştur. (Buharî, İman 37)
FAL BAKTIRANIN KIRK GÜN NAMAZI KABUL OLMAZ MI?
Falcıları ve fal açtırmak için o kimselere gidenleri ya da destekleyenleri Efendimiz (SAV) kınamıştır. Öyle ki Efendimiz (SAV), "Her kim bir arrafa gidip de ona bir şey sorarsa, kırk gecelik namazı kabul olmaz." (Müslim, Selâm, 125) diyerek fal baktırmanın ne kadar büyük bir haram olduğunu gözler önüne sermektedir.
Bazı alimler bu hadis-i şerifte kastedilmek isteneni namazın sevabından mahrum kalınması olduğunu öne sürmektedir. Yani, bu kişilerin kafir olmadıklarını beyan etmektedirler. "Kırk gün boyu, kıldığı namazların sevabından mahrum kalacaktır." anlamı taşınmaktadır. Kişi tövbe eder yanlış yaptığını idrak edebilirse, Allah'ı izniyle namazın faziletine kavuşulabilir.
Ebû Dâvûd'da geçen bir diğer hadis ise şudur:
"Kim bir kâhine gider, dediklerini doğrularsa; şüphesiz ki Muhammed'e indirilmiş olanı inkâr etmiş olur." (Ebû Dâvûd, Tıb, hadis no: 3904).
FALCILIĞIN BİLİMSEL AÇIDAN ZARARI DA AÇIKLANDI!
Bilim insanların fal baktıran kimselerde huzursuzluk kaynağının olduğunu belirtmelerinin yanı sıra aile içi geçimsizliklerde ve akrabalar arasında birbirlerine düşmanlık beslenmesine sebep oldukları bilinmektedir. Konuyla ilgili, Psikiyatri uzmanı Prof. Dr. İlhan Yargıç şöyle bahsediyor:
- “Falcılar, genellikle benzer söylemleri kullanır. Kadının kocasıyla sorunu vardır, problem aslında konuşulsa çözülebilecektir. Fakat falcı, birisinin kendisine büyü yaptığını söyler. Bu durumda kadın, tüm aile fertlerine karşı düşmanca tavır besler. Gerçekte böyle bir şey olmamasına rağmen, kehanet kendini kanıtlar ve aile ilişkileri kopar.”
Safa 3 yıl önce
O zaman kırk gün namaz kolmasın öyle mi ?
dunnowhattosay 3 yıl önce
Hayır tabii ki. Eğer samimi bir şekilde tövbe ederse (bir daha yapmamak şartıyla) Allah'ın izniyle namazı kabul olur. Dolayısıyla kılması gerekir.