Halk arasında ''Ekmek, Kuran çarpsın'', ''Kabe hakkı için'' gibi sözlerle sıklıkla duyduğumuz sözde yemin cümleleri, dinimizce kabul görülmeyen ve Müslümana yakışmayan hitaplardır. Kuran-ı Kerim'de geçen yemin etme hükümlerinden yola çıkarak, yemin nasıl edilir, yemin bozmanın kefareti nedir gibi gibi bilgileri sizlere derledik. Yemin nedir, yemin çeşitleri! Ağız alışkanlığı yemin etmek günah mı?
Allah (c.c)'u şahit tutup kutsal değerleri sözün doğruluğunu ispatlamak için kullanmaya çalışmak bir Müslümana yakışmamaktadır. İslamiyette var olan yemin durumu Kuran-ı Kerim ve sünnet ile sabittir. Tin, Şems, Fecr sureleri... Verilen sözlerin tutulması ile ilgili “Yeminlerinizi koruyunuz. ”(Mâide, 5/89) ayeti olmakla beraber, “Allah adına yaptığınız ahitleri yerine getirin. Allah ’ı kefil tutarak kuvvetlendirdikten sonra yeminlerinizi bozmayın. Şüphesiz ki Allah yaptıklarınızı bilir. ” (Nahl, 16/91) geçmektedir.
Sadece farz ya da vacip bir şeyi uygulamamaya veya haram ve günah olan işi yapmaya yemin eden kimsenin bu yeminini yerine getirmeyip kefaret ödemesi gerekir. Dinen sakıncalı olan durumu gerçekleştirmeye yönelik yemin eden kimsenin yemini bozup kefaret ödemesi daha doğrudur.
Nitekim bir hadis-i şerifte: “Bir kimse bir şey için yemin eder, sonra da ondan hayırlısını görürse yeminini bozsun ve keffâret ödesin” (Müslim, Eymân, 11-19) buyurulmuştur.
KURAN'A EL BASARAK YEMİN EDİLİR Mİ?
Sadece ve sadece Allah'in ismi ya da yüce sıfatları üzerine yapılan yemin de Kuran-ı Kerim'e el basmak yemin etme çeşidi değildir. Efendimiz (SAV)'in zamanında yoktur ve bidattır. Allah’ın ismi kullanılarak edilen yemini güçlendirmek için mushafa el basılması gerekli olmamakla beraber caiz sayılabilmektedir.
YEMİN NE DEMEK? YEMİN NASIL EDİLİR? YEMİN ÇEŞİTLERİ...
Bir kişinin iş yapıp yapmaması ya da olayın doğruluğunun mevcut olup olmamasındaki sözünü Allah (c.c)'un adını ya da yüce sıfatını zikrederek güçlendirmesini ifade eden bir kavramdır. Yemîn-i lağv, yemîn-i ğamûs ve yemîn-i mün’akide olmak üzere üç çeşit yemin vardır.
YEMİN-İ LAĞV: Bir şeyin doğru olduğu sanılarak ya da ağız alışkanlığı ile ortaya çıkarak yapılan yemindir. Aslında birini görmediği halde “Vallahi gördüm.” ya da yemin kastı olmaksızın yemin sözlerini söylemesi, yemîn-i lağv olarak kabul edilmiştir. Kefaret gerektirmeyen bir yemin çeşididir.
Kur’an-ı Kerîm’de, bilinçsiz şekilde ağızdan çıkan yeminlerden dolayı kişinin sorumlu tutulmayacağı bildirilmiştir (Bakara, 2/225; Mâide, 5/89).
YEMİN-İ ĞAMUS:
Yalan yere edilen yemindir. Dinimizdeki en büyük günahlardan biridir. (Âl-i İmrân 3/77; Nahl 16/91, 94, 95; Buhârî, Eymân 16; Müslim, İman 220). Doğru olmayan bir şey için yalan konuşarak yemin etmek ile gerçekleşir. Bu şekilde yapılan yalan yemin kefaretle bile olsa ödenemez. Kişi pişman bir şekilde kalpten samimi ve içten şekilde tövbe ederek af istemelidir.
YEMİN-İ MÜNAKİDE: Mümkünatı olan ve ileri dönük bir şeyi yapmak ya da yapmamak için edilen yemindir. Allah’ın isimlerinden biriyle ya da sıfatlarıyla yapılır. Allah ve sıfatları dışında başka şeylere yapılan yemin, bu yemin kapsamına girmez (İbn Âbidîn, Reddu’l-muhtâr, III, 47). Yeminini bozarsa kefaret öder (Merğînânî, el-Hidâye, II, 72-75).
KİMLERİN ÜZERİNE YEMİN EDİLMEZ? ALLAH'IN ÜZERİNE YEMİN ETMEK...
Alemlerin Efendisi Sevgili Peygamber Efendimiz (SAV), yeminle alakalı bir hadis-i şerifinde ümmetine, babalar ve putlar adına yemin etmemelerini, yemin edeceklerse Allah adına yemin etmelerini ya da hiç yemin etmemelerini emretmiştir (Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 7; Tirmizî, Nuzur, 8).
Peygamberimiz (SAV), kendisi de yemin etmiştir. Hatta yemin ederken en çok kullandığı tabirlerden birisi: "Nefsime veya Muhammed'in nefsine sahip olana yemin ederim ki" dir (Örnek olarak bk. İbn Mâce, Kefaret 1).
Hanefi mezhebine göre; Peygamber, Kuran-ı Kerim, Kâbe gibi Müslümanlarca kutsal olan varlıklar adına yemin edilmesi caiz değildir (Kâsânî a.g.e., III, 5-10; Merginânî, el-Hidâye," II, 72; Mevsıli; IV, 51).
İmam Şâfiî, İmam Mâlik ve İmam Ahmed b. Hanbel'e göre; Kur'ân, Kur'ân âyetleri ve Mushaf adına edilen yeminler mûteberdir. Bozulunca kefaret ödenmelidir. (İbn Kudâme, el-Muğnî, XI,194,195).
Hanbelîlere göre; Kâbe ve diğer yaratıklar adına yemin etmek caiz değil ama Peygamber adına yemin etmek caizdir. Bozulunca kefaret ödenmelidir. (İbn Kudâme, a.g.e., XI, 210).
YEMİN ETTİKTEN HEMEN SONRA İNŞALLAH DERSENİZ...
Yemine den bir kimsenin Allah'ı şahit tutup yemin etmesinden hemen sonra inşallah derse, yeminin bozulması halinde kefaret ödemesi gerekmez. Çünkü Efendimiz (SAV) "Yemin edip de istisna eden (İnşallah diyen) isterse, döner, isterse yemini bozmadan terk eder." buyurmuştur (Ebû Davud, Eyman, 9; Nesâî, Eyman,18; Ahmed b. Hanbel, II, 6, 49). Bu hükmün geçerliliği yeminle "inşallah" demenin arasında konuşulmamasına ya da konuşacak kadar susulmamasına bağlıdır.
Berke 2 yıl önce
Peki bir konu hakkında yemin ettik diyelim ve bu yemininizde duramadınız kefaret için ne yapmamız gerek?