İslamiyet'e göre insanlar Allah’a (c.c) ve dinine inanmakla yükümlü olduğu için kişinin kendi ameli esas alınmıştır. Bu sebeple, bir kimse hayattayken iman etmeyip küfür üzere ölürse başka kimselerin onun için edeceği duaların bir faydası yoktur. Peki kimlere dua edilmez? Gayrimüslimlere dua edilir mi? Merak edilen bu soruları sizler için araştırdık. Tüm detaylarıyla haberimizde bulabilirsiniz.
Müslüman olarak bu dünyayı terk etmek insanın başına gelebilecek en büyük nimettir. Allah'a (c.c) verilecek hesabı geçme ihtimali olabilirken, geride bırakılanlar tarafından dua edilme imkanımız olur. Bunun nedeni Rabbimizin Müslümanlardan başka kimseye dua edilmeye layık olmadığını söylemesidir.
Dünya üzerinde birçok dine inanan varken kendilerini hiçbir dine mensup görmeyen kimseler de vardır. Hak din olan İslam'dır ve ondan başka bir dine inanan veya hiçbir dine inanmayan hepsi gayrimüslim olarak anılır. Allah (c.c) ahir dünyada bütün insanlığa istediklerine inanma özgürlüğü vermiştir. Ancak onlara İslam'ı seçmelerini emretmiştir. Bu emre uymayan insanların akıbeti Kur'an'da sabittir. Peki Müslümanlar gayrimüslimlere dua edebilir mi?
GAYRİMÜSLİMLERE DUA EDİLİR Mİ?
gayrimüslimlere dua etmek günah mıHayattayken Allah'a (c.c) ve dinine inanmamayı tercih etmiş insanlar ahirete irtihal ettiklerinde çok çetin bir sorgulamayla karşılaşacaklardır. İman üzere yaşamayan insanların ölümünden sonra yakınlarının veya Müslümanların, ardından dua etmeleri o kimse için bir fayda teşkil etmez. Nitekim bu durum Allah (c.c) tarafından yasaklanmıştır. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'i (SAV) ve O'nun nezdinde bütün Müslümanları muhatap alarak Allah (c.c) şöyle buyurmuştur:
Onlar için ister bağışlanma dile, ister dileme (fark etmez.) Onlar için yetmiş kez bağışlanma dilesen de, Allah onları asla affetmeyecektir. Bu, onların Allah ve Resûlünü inkâr etmiş olmaları sebebiyledir. Allah, fasık topluluğu doğru yola iletmez. (Tevbe suresi / 80. Ayet)
Konuyla ilgili yaşadığı bir olayda Resûlullah (SAV) bir rivayete göre, amcası Ebû Tâlib ölüm döşeğinde iken ona 'La ilahe illallah' kelimesini telkin etmiş, iman etmemesi üzerine, "Allah'a yemin ederim ki, senin için af ve mağfiret dilemek bana yasaklanmadığı müddetçe, senin için muhakkak Allah'tan mağfiret dileyeceğim." (Buhârî, Cenaiz, 79) buyurmuştur.
Bu olay üzerine Allah Müslüman olarak ölmeyenler için şu ayeti indirmiştir: "Cehennem ehli oldukları açıkça kendilerine belli olduktan sonra, -yakınları da olsalar- Allah'a ortak koşanlar için af dilemek, ne Peygambere ne de müminlere yaraşır." (Tevbe, 9/113)
Bir başka rivayete göre Peryagmaber Efendimiz (SAV), münafıkların başı sayılan Abdullah b. Übey b. Selûl’ün cenaze namazını kıldığı, akabinde ona rahmet dileyeceğini ifade etmesi sırasında "Asla onlardan ölen birinin namazını kılma ve kabrinin başında durma. Çünkü onlar Allah'ı ve Resûlünü inkâr ettiler ve fasık olarak öldüler." (Tevbe, 9/84) mealindeki âyetin nazil olduğu belirtilmektedir (Buhari Cenaiz, 83).
İlgili ayetler üzerine Müslümanların gayrimüslim olarak ölen bir kimseye istiğfar etmemesi ve rahmet dilememesi gerektiği belirtilirken, böyle bir cenazeyle karşılaştığında da nazik cümlelerle taziye dileğinde bulunması ve kalanlara sabrı tavsiye edip teselli vermesi uygun olacaktır.
BİR YORUM YAPIN 0