Kurban bayramının gelmesiyle Müslümanlar vefat eden yakınlarının yerine kurban kesilip kesilemeyeceğini araştırmaya başladı. Bu haberimizde, son zamanlarda sıklıkla karşımıza çıkan 'kabir kurbanı' ya da 'ölü kurbanı' şeklinde adlandırılan kurban türünü Diyanet kaynaklı ele aldık. Peki vefat eden kimsenin yerine kurban kesilebilir mi?
Allah (c.c) Müslümanlara sevap kazanmaları için çok imkan sunmuştur. İmkanı olan her Müslüman kurban kesmekle sorumludur. Ancak bu ibadetleri ifa ettiklerinde kazanacakları sevabı düşünürlerse yaptıkları madden fedakarlıkları gözlerine görünmez. Allah kurban ibadetini yaşayan Müslüman kimseler için sevap kapısı olarak bahşetmişken ahirete irtihal eden Müslüman kimseler kurban kesme ibadetlerini gerçekleştiremez. Bununla beraber kurban bayramının gelmesiyle beraber kişiler, vefat eden yakınları adına kurban kesebilir mi sorusu akılları kurcalıyor. Müslüman bir kimse vefatından önce vasiyet etmiş ve belli bir miktar para bırakmışsa yakınları onların ruhuna kurban kesebilir. Ahirete göçenlerin arkasından kurban kesmenin bir başka nedeni de onlara gidecek sevapların çoğalması isteğidir. Bunun kanıtı olarak Tâbiînden olan Haneş’ten rivayet edildiğine göre o şöyle demiştir: "Ben Ali’yi (r.a.) iki koçu (birden) kurban ederken gördüm de kendisine; ‘Bu da nedir?’ diye sordum. ‘Resûlullah (s.a.s.) (sağlığında) kendi yerine bir kurban kesmemi vasiyet etti. İşte ben de onun yerine kurban kesiyorum.' cevabını verdi." (Ebû Dâvûd) hadisini sunabiliriz. Bunlar o kişilerin evlatları veya sevenleri olabilir. "İnsanoğlu öldüğü zaman, bütün amellerinin sevabı da sona erer. Şu üç şey bundan müstesnadır: Sadaka-i câriye, istifade edilen ilim, kendisine dua eden hayırlı evlat." (Müslim,Ebû Dâvûd, Tirmizi)
Kurban kestikten sonra sevabının kaybettiklerimize ulaşması için dua edersek Allah'ın izni ile onlara ulaşır. Hayırlı evlat sayesinde kıyamet günü kapatılacak amel defteri vefat ettikten sonra da dolabilir. Kurban ibadetinin sevabı çok fazladır. Kıyamete kadar hayırlı evlatlar ve torunlar sayesinde bu kapı her daim açık kalır.
VEFAT EDEN KİMSENİN YERİNE KURBAN KESİLEBİLİR Mİ?
Kurban bayramı gelmişken kurban kesme ibadetini her ayrıntısıyla öğrenmek isteriz. Allah için kurban kesmek bütün imkânı olan Müslümanlara farz kılınmıştır. Allah (c.c) Kevser Suresi'nin 2. ayetinde şöyle buyurmuştur:
"Şimdi sen Rabbine kulluk et ve kurban kes."
فَصَلِّ لِرَبِّكَ وَانْحَرْ
Fe salli li rabbike venhar.
İslamiyet'te kurban kesmenin yeri ve öneminin büyük olduğu belirtilmişken Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (SAV) hadisleriyle sabit kılınmıştır. Zeyd İbnu Erkam (r.a.) anlatıyor: Bir gün Resulullah’a şöyle sorduk:
"Ey Allah'ın Resulü, bayram günü kesilen şu kurban nedir?" Peygamberimiz (SAV) şu cevabı verdi: "Bu, babanız İbrahim’in (a.s.) sünnetidir. (Onun zamanından beri devam eden bir ibadettir.) "Bunun üzerine biz: “Kurban kesersek bize ne gibi bir sevap var Ya Resulullah!" diye sorduk. Peygamberimiz şöyle buyurdu: "Kurbanın her bir kılı için bir sevap." O zaman, dedik: "Kesilen kurban, (koyun, kuzu gibi) yünlü ise sevap nasıl olacak." Peygamberimiz de: "Yünün her bir kılı için de bir sevap var!" buyurdu (İbn Mace).
DİN İŞLERİ YÜKSEK KURULU'NUN AÇIKLAMASI:
Diyanet konuya şu şekilde açıklık getirmiştir:
"Dinimizde ölü kurbanı veya kabir kurbanı diye bir kurban çeşidi yoktur. Ancak, sevabı ölüye bağışlanmak üzere kurban kesilebilir. Ayrıca, kurban borcu olup, hayatta iken vasiyet eden kişinin bıraktığı miras yeterli ise mirasçıları tarafından vasiyetinin yerine getirilmesi gerekir. Tâbiînden olan Haneş’ten rivayet edildiğine göre o şöyle demiştir: “Ben Ali’yi (r.a.) iki koçu (birden) kurban ederken gördüm de kendisine; ‘Bu da nedir?’ diye sordum. ‘Resûlullah (s.a.s.) (sağlığında) kendi yerine bir kurban kesmemi vasiyet etti. İşte ben de onun yerine kurban kesiyorum.’ cevabını verdi.” (Ebû Dâvûd, Dahâyâ, 2; Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, II, 420, 423) Bu rivayette Hz. Ali, kurbanı kesme gerekçesi olarak Hz. Peygamberin (s.a.s.) kendisine bunu vasiyet etmesini göstermiştir. Dolayısıyla bu hadis, eğer vasiyeti yoksa ölü adına kurban kesileceğine delalet etmez. Buna göre vasiyeti yoksa ölen kimseler için mirasçılarının kurban kesmeleri gerekmez. Ancak bir kimse, sevabını ölmüş bulunan anne veya babasına yahut diğer yakınlarına bağışlamak üzere, çeşitli hayır kurumlarına, fakir ve muhtaç kişilere bağışta bulunabileceği gibi, kurban da kesebilir. Ölenin kendisi için kurban kesilmesine dair vasiyeti yoksa kesen kimse, bu kurban etini fakirlere yedirebileceği gibi, kendisi ve zenginler de yiyebilir. Ancak ölen kişinin vasiyeti varsa, tamamen fakirlere yedirilmesi veya dağıtılması gerekir (Bilmen, İlmihal, s. 395)."
BİR YORUM YAPIN 0