Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, ÖNDER İmam Hatipliler Derneği'nin ev sahipliğinde Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Kültür Merkezi'nde düzenlenen 19. İmam Hatipliler Kurultayı'nın kapanış dersinde konuştu. Erbaş, "İmam hatip nesli, yüce bir inancın ve medeniyetin temsilcisidir" dedi.
ÖNDER İmam Hatipliler Derneği'nin Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Kültür Merkezi'nde düzenlenen 19. İmam Hatipliler Kurultayı programında Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, İmam Hatip neslinin kardeşlik sigortası olduğunu söyledi. Erbaş, "İmam hatip nesli, yüce bir inancın ve medeniyetin temsilcisidir. Milletimizin birlik beraberlik harcıdır, kardeşlik sigortasıdır. Güzel ahlakın ihyasından merhamet medeniyetinin inşasına kadar her alanda öncü bir nesildir" dedi.
Öte yandan geçtiğimiz haftalarda Gülşen'in sahnede İmam Hatipliler hakkında sarf ettiği sözlerin olduğu videonun gündem olmasından sonra Erbaş, bu Kurultay'daki kapanış dersinde gereken tüm cevabı vermiş oldu.
"UMUDUN VE GELECEĞİN TEMSİLCİSİ BİR NESİL"
Erbaş, ülke açısından zor ve hassas dönemlerden geçildiğini söyledi. Sosyal, siyasal, iktisadi ve benzeri açılardan hızlı gelişmelere şahit olduklarını ifade eden Erbaş, bu süreçte özellikle din, inanç ve dindarlıkla ilgili konuların daha çok gündeme geldiğini gördüklerini ve görmeye de devam edeceklerini anlattı. İmam hatip neslinin, millete, ümmete ve insanlığa hizmet vazifesini, tüm bu gelişmelerin farkında olarak sağduyulu bir yaklaşımla, bilgi, şuur ve ferasetle, çok güçlü ve düzenli şekilde yerine getirmesinin hayati önem arz ettiğini belirten Erbaş, "Zira imam hatip nesli, yüce bir inancın ve medeniyetin temsilcisidir. Milletimizin birlik beraberlik harcıdır, kardeşlik sigortasıdır. Güzel ahlakın ihyasından merhamet medeniyetinin inşasına kadar her alanda öncü bir nesildir" şeklinde konuştu.
Öte yandan Erbaş, milletin yüreğindeki inancın, mücadele ruhunun, azminin, duasının, umudunun ve gelecek heyecanının temsilcisi nesil olduğunun da altını çizdi.
"RABBİNE KARŞI SORUMLULUKLARIN FARKINDA OLAN BİR NESİL ÖZLEMİNİN SONUCU"
Erbaş ayrıca, imam hatiplere gönül verenlerin nasıl bir nesil için çalıştıklarını iyi anlamak ve o ideali hep canlı tutmak zorunda olduklarını dile getiren Erbaş, milletin imam hatiplere teveccühünün sebeplerini iyi idrak etmek ve ona göre çalışmak zorunda olduklarını kaydetti.
Zira bu okulların, hayatın ve varoluşun gayesini idrak eden, kendine, topluma, çevreye ve Rabbine karşı sorumluluklarının farkında olan, bütün insanlığın huzur ve güvenini isteyen bir nesil hedefinin neticesi olduğunu aktaran Erbaş, iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan, faydalıyı zararlıdan ve adaleti zulümden ayırt edebilen, can taşıyan bütün varlıklara karşı merhamet hissiyle, eşyaya karşı estetik kaygısıyla ve çevreye karşı koruma duygusuyla yaklaşabilen bir nesil özleminin sonucu olduğunu belirtti.
"HER DAİM BİR AHLAK VE MANEVİYAT NESLİ OLMUŞTUR"
İmam hatip neslinin tarihini bilen, gelecek tasavvuru yapabilen ve geleceğe umutla bakan, büyük idealleri olan ama bu ideallerin peşinde koşarken başkalarının haklarını, zarafeti ve saygıyı asla ihmal etmeyen bir nesil hayalinin ürünü olduğunu söyleyen Erbaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bilgi ile hikmeti bütünleştiren, hayatı anlamlı kılan değerlerle hayatı kolaylaştıran, bilimsel gelişmeleri birlikte öğrenen ve insanlığa hizmete dönüştüren bir nesil idealinin neticesidir. Sevgi ve kardeşliği temel değer bilen, güven veren, güvenilen, şiddetin ve anarşinin uzağında, zulmün karşısında, mazlumun yanında 'gencin süsü güzel ahlaktır' prensibini ilke edinen bir nesil özleminin sonucudur. Bu ideal neslin adı bazen Asım'ın nesli, bazen 'Büyük Doğu' nesli olmuştur ama her daim bir ahlak ve maneviyat nesli olmuştur."
Erbaş, kendisinin de dört kardeşi ve dört çocuğu ile imam hatipliler neslinin bir ferdi olmaktan gurur duyduğuna işaret ederek, "Bunu onurla ifade ediyorum. Çünkü imam hatipliler nesli, var olduğu günden beri, milletten aldığı güçle vatanına milletine, devletine hizmette hiçbir fedakarlıktan geri durmamıştır. Hepimiz biliyoruz ki imam hatip nesli pek çok zorluklarla karşılaştı. Ötekileştirme politikalarına, psikolojik baskılara maruz kaldı. Haklarından mahrum bırakıldı. Medeni cesareti kırılmak istendi. Kendini ispat etmek için daha çok çalışmak zorunda kaldı" dedi.
Darbeler, muhtıralar, ihanetler nedeniyle ülkenin zor zamanlarının, imam hatip nesli için daha zor geçtiğini aktaran Erbaş, ama imam hatip neslinin her zaman, en zor dönemlerde bile vatanına, milletine, devletine ve değerlerine hizmetten geri durmadığını söyledi.
Bugün nesle, millete, ülkeye ve insanlığa hizmet yolunda pek çok imkanlara sahip olduklarını vurgulayan Erbaş, bunun ise sorumluluklarını daha da artırdığını bildirdi.
BİR YORUM YAPIN 0