Yüzyıllar İsrail'in işgali altında mücadele veriyor. Filistin'in başkenti olan Kudüs'te yer alan ilk kıblemiz Mescid'i Aksa'da ibadetlerin önüne set çekiliyor. Her Ramazan olduğu gibi bu Ramazan ayında da Filistinli Müslümanları zalimce katlediyor. Batılı birçok ülkeden ses çıkmazken 7'den 70'e pek çok Müslüman "Kudüs için ne yapabiliriz?" sorusunu araştırıyor. İşte Mescid'i Aksa için yapmamız gereken bazı şeyler...
İsrail'in terörizm ve faşizm anlayışıyla insan hakları politikalarına sığmayan Filistin'i işgal hareketleri, Ramazan ayıyla beraber ne yazık ki artış gösterdi. İsrail, 1948'den bu yana kademe kademe Filistin'i topraklarını kana buluyor. 3 büyük din için önemli bir yere sahip olan Mescid-i Aksa, ilk kıble olarak Müslümanlara emanet edildi. Dolayısıyla küçükten büyüğe her Müslüman bir bireyin Mescid'i Aksa'ya sahip çıkması gerekir. Konuya ilişkin Peygamber Efendimiz (SAV) şöyle buyurmuştur: "Emânete liyakati olmayanın yani kendisine güvenilemeyen kimsenin îmânı da yok (gibi)dir." Her yıl olduğu gibi İşgal güçlerini yine Filistinli Müslümanlar üzerine veren İsrail'e karşı 'Kudüs' için ne yapmalıyız? sorusu son günlerde en çok araştırılan konular arasında yer aldı. Bu haberimizde Müslümanların gözbebeği Mescid-i Aksa yapmamız gereken bazı şeyleri ele aldık.
KUDÜS İÇİN NE YAPABİLİRİZ?
Mescid-i Aksâ, üç büyük mescidden biri olarak, dün olduğu gibi bugün de muvahhid (Tevhid inancına sahip olan) mü'minlere Allah'ın emânetidir. Zira ümmet-i Muhammed, bugün için bu vasıfları üzerinde taşıyan bir tek ümmettir. Dolayısıyla emanete hıyanet etmemek için iman şuuruyla birlikte Kudüs aşkını kendimize aşılamamız gerekir. Buna Kudüs'ün ve Mescid'i Aksa'nın İslamiyet'teki yerini araştırarak başlayabiliriz. Peki Kudüs için ne yapabiliriz?
- Kudüs şuurunu kendimizden başlamak üzere çevremizde diri tutarız.
- Fert olarak güçlü mümin olmayı, millet olarak da düşmanları yıldıracak bir güce erişmeyi hedef haline getiririz.
- Mal, mülk, bilgi, ilgi vb. sahip olduğumuz imkân ve değerleri bu uğurda –herkes kendi iktidarı ölçüsünde- seferber ederiz.
- Kudüs-i şerif ziyaretlerini önemseriz.
- Direnişçilere konumumuza uygun maddi-manevî destekler veririz.
- Dualarla diriliğimizi canlı tutar, ilâhî yardım ve rahmetin nüzulüne vesile olmaya çalışırız.
- Fetih Suresi okuyarak zafere daha yakın olabiliriz.
- Bol bol namaz kılıp dua edebiliriz.
- Günümüzde yaygın olarak sosyal medya ortamında aktif olup işgalleri kınayabilir Kudüs'ün ve Filistinli kardeşlerimizin yalnız olmadığını uzaktan da olsa gösterebiliriz.
ZALİMİN ÇİZMELERİNİN ALTINDA DEĞİL MÜ'MÜNİN BAŞININ ÜSTÜNDE OLMALI!
"Değmesin mabedimin göğsüne nâmehrem eli" sözünden yola çıkarak bize emanet edilen ilk kıblemizi, zalimin çizmelerinin altına bırakmadan başımızın üstünde tutmalıyız. Ümmet olarak yeni miraçlar (yükseliş) yaşamak için "Kudüs kırmızı çizgimizdir" istikrarıyla devam edersek güneş, Mescid'i Aksa'nın üzerine doğmaya devam eder.
BİR YORUM YAPIN 0