Tevhid (tevhid inancı), 'tek ve bir olmak anlamını taşıyan vahdet kökünden türemiş olup İslamiyet için ibadetin gönülden yapıldığını gösterir. Kur'an-ı Kerim'de Allah’ın bir ve tek olduğunu konu edinen kavram ve ifadelerle yer alan ve derin anlamlar içeren tevhid kelimesi Müslümanların merak ettiği konular arasında yer alıyor. Peki Tevhid nedir, kaç kısma ayrılır? Tevhid inancı nedir? Tevhid ile ilgili hadisler...
Vahd (vahdet, vühûd) kökünden türeyen tevhîd "Bir şeyin bir ve tek olduğunu kabul etmek" demektir. Kur’ân-ı Kerîm’de yaratılmışlara özgü acz ve eksiklik bildiren bütün sıfatlardan zât-ı ilâhiyyeyi tenzih eden ve sayısı çok fazla olan âyetler tevhid ilkesini açıklığa kavuşturur. Çeşitli hadis kaynaklarında tevhid kelimesinin yanı sıra bu kökten türeyen fiil kalıpları, ayrıca 'vahdehû', 'vâhid' kelimeleriyle (Wensinck, el-Muʿcem, VII, 157-159) ahad ve samed isimleri (İbn Mâce, “Duʿâʾ”, 10; Ebû Dâvûd, “Vitir”, 23; Nesâî, “Cenâʾiz”, 117) yer almaktadır. Bu haberimizde Allah'ın varlığına, tekliğine, tüm yetkin niteliklerin kendisinde toplandığına, eşi ve benzeri bulunmadığına inanmaya denilen tevhid inancını hadis ve Kur'an-ı Kerim kaynaklarıyla detaylı bir şekilde ele aldık.
KUR'AN-I KERİM'DE TEVHİD NASIL GEÇER?
Tevhid kelimesi Kur'an-ı Kerim'de direk geçmez. Bunun "vahd" kökünden gelen vâhid, ahad, vahde(hû) yer alır. İslam ansiklopedisinde tevhid kelimesi şu şekilde alınmıştır; Kâinatı yaratan ve yöneten en yüce varlığın mevcudiyeti inancı insanın selim fıtratının önemli bir özelliğini teşkil ettiği gibi (er-Rûm 30/30) O’nun bir ve tek oluşu kanaati de beşer türünün ayrılmaz bir vasfıdır. Bezm-i elestte yaratılışları sırasında Allah ile insanlar arasında yapılan sözleşmede âdemoğullarının şirke düşmemeleri de şart koşulmuştur (el-A‘râf 7/172-173). Kur'an'da putların onlara tapanlar tarafından "Allah katında şefaatçiler" diye nitelendirildiği (Yûnus 10/18) ve putların kendilerini Allah’a yaklaştıracağı (ez-Zümer 39/3) vehmini taşıdıkları ifade edilmiştir. Yine Kur’an’da insanların selim fıtratlarına, vicdanlarına hitap edilerek tabiatın yaratılışı ve insan hayatının devamına elverişli hale getirilmesinin hangi varlık tarafından gerçekleştirildiği sorulurken şuurun perdelenmesine fırsat vermeyen dehşetli bir olaya mâruz kalan bir kimsenin kimden yardım istediği, bu kişinin feryadına hangi varlığın cevap verdiği de sorulur. Böylece şirkin insanın ruh yapısında iğreti bir psikolojik halden ve bir dejenerasyondan ibaret olduğu vurgulanır (en-Neml 27/60-64). Bir âyette insanlara tebliğ edilmek üzere her peygambere, Allah’tan başka hiçbir ilâhın bulunmadığı ve sadece O’na ibadet edilmesinin gerektiği yolunda vahiy gönderildiği belirtilir (el-Enbiyâ 21/25). Diğer bazı âyetlerde Nûh, Hûd, Sâlih ve Şuayb’ın kendi kavimlerine tevhid inancını tebliğ ve telkin ettikleri haber verilir (el-A‘râf 7/59, 65, 73, 85).
TEVHİD İLE İLGİLİ HADİSLER
Resûlullah (s.a.v.) tevhid hakkında şöyle buyuruyor:
"İslam beş esas üzerine kurulmuştur: Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmek, namaz kılmak, zekât vermek, haccetmek ve Ramazan orucunu tutmak." (Buhârî, Îmân, 2)
“İman; Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ve âhiret gününe iman etmendir. Keza hayrı ve şerriyle kadere inanmandır.” (Müslim, Îmân, 1)
"İmanın yetmiş küsur şubesi vardır. Bunların en üstünü 'Lâ ilâhe illâllah' (Allah'tan başka ilâh yoktur.) sözüdür. En alt derecesi ise, yoldaki eziyet veren şeyleri kaldırmaktır. Hayâ da imanın bir şubesidir." (Nesâî, Îmân, 16)
"Allah'tan başka ilâh olmadığına ve benim Allah’ın Rasûlü olduğuma şehâdet edip buna kalbiyle kesin bir şekilde inanarak ölen herkesi Allah mağfiret eder." (İbn Mâce, Edeb, 54)
"Kim kalbiyle tasdik ederek Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed'in Allah'ın Rasûlü olduğuna şehâdet ederse Allah ona cehennemi haram kılar." (Buhârî, İlim, 49)
"Her kim, 'Şehâdet ederim ki Allah’tan başka ilâh yoktur, O tektir, ortağı yoktur; Muhammed O'nun kulu ve elçisidir; İsa da Allah’ın kulu ve Allah’ın kullarından bir kadının oğlu, Meryem'e ulaştırdığı (emriyle onda var ettiği) kelimesi ve Allah tarafından (gelen) bir ruhtur. Cennet haktır, cehennem haktır.' derse Allah onu, cennetin sekiz kapısından hangisini dilerse oradan cennetine koyar." (Müslim, Îmân, 46)
BİR YORUM YAPIN 0