Gündelik hayatta sık sık kullanılan araf kelimesi Arapça kökenlidir. Hem anlam hem de kullanım alanı bakımından İslamiyet için önemli bir yerdedir. Kur'an-ı Kerim'de yedinci suresi olan A'raf, bazı tefsirlerde sırat üzerinde yüksek bir yer olarak geçse de bazı kaynaklarda farklı tanımlanmıştır. Peki Araf ne demek? Ashabul Araf ne anlama gelir? Arafta kalmak ne demek? İşte 'araf' ile ilgili tüm merak edilenler...
A‘râf "sur, dağ ve tepenin en yüksek kısmı" mânasındaki 'urf'un çoğuludur. Bazı alimler İrfan (bilmek) kökünden türediğini kabul eder. ur’ân-ı Kerîm’in yedinci sûresinin adı el-A‘râf’tır. Bu sûrede “el-a‘râf” ve “ashâbü’l-a‘râf” (a‘râfta bulunanlar) şeklinde geçer. Burada kastedilen yer ve burada bulunacakların kimler olduğu konusunda tefsirciler farklı yorumlarda bulunmuştur. Bazıları a‘râfın sırat üzerinde yüksek bir yer veya cennetle cehennem arasında Uhud dağına benzer bir mevki olduğu belirtiliyorsa da tercih edilen görüşe göre a‘râf cennetle cehennemi birbirinden ayıran bölgedeki surun yüksek kısmının adıdır. A‘râf sûresinde “hicab” (7/46) diye zikredilen perdenin Hadîd sûresinde “sûr” (57/13) olarak adlandırılması da bu görüşü desteklemektedir.
A'raf Suresi 7/46. ayeti: İki taraf arasında bir hicap vardır. Ve A'raf' üzerinde de hepsini simalarından tanıyan kimseler vardır. Henüz Cennet'e girmemiş olan, fakat girmeyi uman Cennet halkına: "Size selam olsun." diye seslendiler.
وَبَيْنَهُمَا حِجَابٌ وَعَلَى الأَعْرَافِ رِجَالٌ يَعْرِفُونَ كُلاًّ بِسِيمَاهُمْ وَنَادَوْاْ أَصْحَابَ الْجَنَّةِ أَن سَلاَمٌ عَلَيْكُمْ لَمْ يَدْخُلُوهَا وَهُمْ يَطْمَعُونَ
Ve beynehuma hicab ve alel a'rafi ricalun ya'rifune kullen bi simahum ve nadev ashabel cenneti en selamun aleykum lem yedhuluha ve hum yatmeun.
Hadid Suresi 57/13. ayeti: O gün münafık erkekler ve münafık kadınlar, inanan kimselere: "Bize bakın da nurunuzdan biraz yararlanalım." derler. Onlara: "Arkanıza dönün de oradan nur arayın." denir. O anda aralarına kapısı olan bir duvar çekilir; duvarın iç tarafı rahmet, dış tarafında ise azap vardır.
يَوْمَ يَقُولُ الْمُنَافِقُونَ وَالْمُنَافِقَاتُ لِلَّذِينَ آمَنُوا انظُرُونَا نَقْتَبِسْ مِن نُّورِكُمْ قِيلَ ارْجِعُوا وَرَاءكُمْ فَالْتَمِسُوا نُورًا فَضُرِبَ بَيْنَهُم بِسُورٍ لَّهُ بَابٌ بَاطِنُهُ فِيهِ الرَّحْمَةُ وَظَاهِرُهُ مِن قِبَلِهِ الْعَذَابُ
Yevme yekulul munafikune vel munafikatu lillezine amenunzuruna naktebis min nurikum, kilerci'u veraekum fel temisu nura, fe duribe beynehum bi surin lehu bab, batınuhu fihir rahmetu ve zahiruhu min kıbelihil azab.
ASHABU'L A'RAF NE DEMEK?
Ashâbü’l-a‘râftan kimlerin kastedildiği hususunda tefsircilerin görüşleri şöyledir.
1. İyi ve kötü amelleri eşit olan müminler. Bunlar başlangıçta cennete veya cehenneme konulmayıp ikisi arasında bir müddet bekleyecek, sonra Allah’ın lütfuyla cennete girecek olan mü'minlerdir. Tefsir ve kelâm âlimlerinin çoğu bu görüşü benimsemişlerdir.
2. Âhirette müminlerle kâfirleri yüzlerinden tanıyacak olan melekler.
3. Cennet ve cehennem ehlini birbirinden ayırarak haklarında şahadette bulunacak olan peygamberler, şehitler ve âlimler gibi yüksek şahsiyetler. Bu görüşü benimseyenler arasında Hasan-ı Basrî ve Fahreddin er-Râzî de bulunmaktadır.
4. Cennete veya cehenneme girmeyi gerektirecek durumda olmayan belli kişiler. Bunlar da herhangi bir peygamberin tebliğini duymadan ölenler (fetret ehli), müşriklerin bulûğ çağından önce ölen çocukları veya gayri meşrû evlilikten doğan çocuklardan ibarettir.
ARAFTA KALMAK KELİME ANLAMI NEDİR?
Araf kelimesinin dilimizdeki anlamı 'arada kalmak'tır. Dini yönden anlamı ise kötüler ve iyilerin sınıfına sokulamayan, inançlı günahkarların veya günah ve sevapları eşit olanların gideceği geçici arınma yeri olarak bilinmektedir.
BİR YORUM YAPIN 0