Başarı Allah'tan (c.c) gelir ancak çalışmadan böyle bir beklentide olmak doğru değildir. Müslümanlar alanlarında hep en başında olmalıdırlar çünkü örnek gösterilecek tek ırktırlar. Müminlerin hiçbir şekilde geride kalıp el açmasının doğru olmadığını söyleyen Akşit Müslümanların çok çalışkan olmasının gerektiğini söyledi. Müslümanların tembellikten uzak bir yaşam sergilemesini söyleyen hocanın anlattıkları aşağıda.
İslam dini Müslümanların hem dini hayatlarını hem de sosyal hayatlarını düzenler. Allah'ın (c.c) verdiği emir ve yasaklara tamamıyla uyan kimse etraftan parmakla gösterilen kişi olur çünkü İslam her konuda en doğrusunu gösterir. Allah'ın (c.c) emirlerine uyanlar başarının basamaklarını hızla tırmanır. Öyle ki Profesör Doktor Cevat Akşit hayatında Allah'ın (c.c) kurallarına riayet eden bir birey olarak birçok başarıya ulaşmıştır. Üç dil bilen Prof. Dr. Cevat Akşit aynı zamanda birden fazla üniversite diplomasına sahiptir. Her yaş grubuna, özellikle de gençlere nasihatlerde bulunan Cevat Akşit başarıya ulaşmak için planlı ve azimli yaşamak gerektiğini ve asla çalışmaktan kaçınılmaması gerektiğini söyledi. Ehli sünnet inancından uzaklaşmadan Müslümanların çok çalışmasını söyleyen Akşit'in röportajına haberimizde ulaşabilirsiniz.
PROFESÖR CEVAT AKŞİT RÖPÖRTAJI;
"Uyku saati, yemek, dinlenme, gezme saati belli olacak. Planlı hareket edeceksiniz. Dinimizin emri bu. Planlı yaşayacaksınız. Ben şahsen bunlara uyduğum için üç dil, İngilizce, Fransızca, Arapça’dan üniversitede imtihan verdim. Ayrıca iki lise bitirdim. İki fakülte bitirdim. Planlı çalışma sayesinde. Planlı çalışırsanız, kalkma saati belli, uyku saati belli, başarı yüzde yüz. Amerika’dan, Avrupa’dan çok teklifler aldım ben. 1997’de Amerika’daydım. Doktora tezim çok orijinal olduğu için, beni üniversite çağırdı oraya. Fransızca biliyorum, Arapça biliyorum. 59 yaşındayım. Gittim, İngilizce okuluna kayıt oldum. Dört senelik okul, okunacak kitap belli. Öğretmen bu hafta şu dersleri göreceğiz. Ben eve gidip, gece üçe kadar çalışıyordum. Pazartesi günü bütün dersleri yapıyordum. Bakıyordu hoca yapmış, bir haftalık daha veriyordu. Böylece bir ayda ikinci sınıfa geçtim. Bir ay on günde üçüncü sınıfa geçtim. Bir ay sonra dördüncü sınıfa geçtim. Dördüncü sınıftan da birincilikle mezun oldum. Dört senelik okulu bir senede bitirdim. Bunu övünmek için söylemiyorum, buna mecburdum. Siz bütün insanlara örnek yaratıldınız. Herkes size bakacak, sizi örnek alacak. Öyle yaratıldınız, öyle ümmetsiniz.
Böylece sizi insanlara şahid ve örnek olmanız için tam ortada bulunan bir ümmet kıldık. Peygamber de size şahid ve örnektir. Senin yöneldiğin yönü, Peygambere uyanları, cayacaklardan ayırdetmek için kıble yaptık. Doğrusu Allah'ın yola koyduğu kimselerden başkasına bu ağır bir şeydir. Allah ibadetlerinizi boşa çıkaracak değildir. Doğrusu Allah insanlara şefkat gösterir, merhamet eder. (Bakara Suresi / 143. Ayet) Allah’ın ayeti bu. Sizin örneğinizde Muhammed Mustafa (SAV). Ona bakacaksınız. Her konuda bir numara olacağız biz.
Yalnızca din konusunda değil; tıpta bir numara, mimarlıkta bir numara, mühendislikte bir numara, her konuda bir numara olacağız. Allah (c.c) böyle istiyor. Gavura el açmak iyi değil. İşte biz bunları bildiğimiz zaman Fatih olmuşuz, Kanuni olmuşuz ama bizim bu tarafımızı kâfirler çok iyi bildiği için Tanzimat dönemini, Hasım Var Çağatay hocamın ağzından duydum. Evini ziyarete gittim. Oğlum dedi; Türklerin en büyük gücü İslam ve ehlisünnet inancı olduğunu bildikleri için, bunu bozmak için yaptılar. Ehlisünnet inancında esas nedir? Kitap, sünnet, icmâ, Mehmet Akif bile bu propagandaya kapılmış. Doğrudan doğruya Kuran’dan alıp ilhamı asrın idrakine söyletmeliyiz İslam’ı. Yani, sünneti, icmâyı, kıyası reddediyor. Herkes Kuran okusun okuduğu gibi dinini yaşasın. Hâlbuki herkes Kuran’ı anlayabilir mi? Türkiye’de herkes Türkçe konuşuyor. Anayasa Türkçe. Şimdi kanunları, tüzükleri çıkarırsanız vatandaş anlayabilir mi? Anayasa genel hükümleri söyler. Onu açıklayacak kanunlar lazım. Onu açıklayacak tüzükler lazım, onu açıklayacak yönetmelik lazım. Kuran’ı sünnet açıklar, sünneti sahabe açıklar, icmâ, İmam Azam, İmam Şafii İmam Ahmedi Anbel açıklar. Üçünü yıksın, istediği gibi okusun. O zaman yan yana namaz kılamayız. İnanmazsak birlik olmazdı. Dinimizi yıkmak için yaptılar. Esas hedefleri İslam’ı ayakta tutan ehl-i sünnet inancını yıkmak olduğunu hocamızdan duyduk. Mehmet Akif bile buna kapılmış. Kuran yeter diyor. Tevvik Fikret büyük şair. Bir sabah ezanı şiiri var. Muhteşem. O bile irtidal etmiş. Dinden çıkmış. Hasan Basri’nin arkadaşı ama sonra pişman oldu. Aylarca uyumadı, sabahlara kadar ağladı. Ne yaptım ben diye. Şeyhül İslam Musa Kazım Efendi bu şeye kapılmış. Sonradan anlamışlar. Mehmet Akif aldatıldığını anladığı için Mısır’a gitmiş. Dört sene Kuran kelimesini kabul etmemiş. Orda dört sene, aç susuz çile doldurmuş. Günahı için tövbe etmiş. Bizim atalarımızın hep ehlisünnet inancı, Hanefi mezhebinde birlik beraberlik içinde, aşırılıklardan uzak, dini hayatın her safhasında uygulayan, Peygamber sünnetlerine bağlı olan bir milletiz. Bundan dolayı başarıyoruz. Arapların halini görüyorsunuz, gâvurların oyuncağı. Şimdi bizim etrafımızda toplanmaya başladılar. "
BİR YORUM YAPIN 0