Diyanet İşleri Başkanı ve İslam Düşünce Enstitüsü Başkanı Mehmet Görmez, sosyal medya hesabından yayınladığı bir konuşma kesitinde "İslam'ın çocuğu olmak" kavramından bahsederek "Burada bize düşen en büyük vazife, İslam'ın çocuğu olduğumuzun şuurunda olarak ve diğer bütün aidiyetlerimizin farkında olarak ama onları asla İslam ümmetine mensubiyetinin önüne geçirmeden hareket etmektir." dedi.
Millet farklılıkları ve kültürel çeşitlilik Allah tarafından bir rahmet olsun diye yaratılmıştır. Nitekim Kuranı Kerim'de "Ey insanlar! Şüphesiz sizi bir erkek ile bir dişiden yarattık, tanışasınız diye sizi kavim ve kabilelere ayırdık, Allah katında en değerli olanınız O’na itaatsizlikten en fazla sakınanınızdır. Allah her şeyi hakkıyla bilmektedir, her şeyden haberdardır." (Hucurat 13) buyurulmuştur. Dolayısıyla Allah katında insanlar arasındaki üstünlük ırk, soy, zenginlik, vs. olmayıp sadece takva ile sağlanmaktadır. Eski Diyanet İşleri Başkanı ve İslam Düşünce Enstitüsü Başkanı Mehmet Görmez, bir konuşmasında "İslam'ın çocuğu olmak" kavramından bahsederek farklılıklarımızın, ortak olan İslam ümmetine mensubiyetin önüne geçmemesinin öneminden bahsetti.
İSLAM'IN ÇOCUĞU SELMAN-I FARİSİ
Görmez, sahabeden Selmanı Farisi'den mülhem kavramı anlatmak için şu hikayeyi anlattı: İslam'ın çocuğu Mescidi Nebevi'de sahabeden bir halka oluşmuş, sahabeden biri de mescidin direğine yaslanmış oturuyor. Halkada oturan sahabeler birbirlerine şöyle bir teklifte bulunuyorlar: Herkes hasebini ve nesebini, soyunu sopunu bize anlatsın. Herkes kalkıyor kendisini ve soyunu tanıtıyor. Direğe yaslanmış oturan Selam-ı Farisi'ye de dönüp soruyorlar: "Selman, sen kimlerdensin?". O da diyor ki "Ben Selman'ım ve İslam'ın çocuğuyum". Sonra gözleri dolarak: "Ben dalaletteydim, Allah beni Rasuli Ekrem'le hidayete erdirdi. Ben çok fakirdim, Allah beni Resuli Ekrem'le zenginleştirdi. Ben köleydim, Allah beni onunla özgürleştirdi. Benim soyum sopum budur." diyor.
Hz. Ömer uzaktan bu sahneye şahit olmuş ve yaklaşarak demiş ki "Benim de soyumu öğrenmek istiyor musunuz?" "Evet" diyorlar. "Ben de İslam oğlu Ömer'im. İslam oğlu Selman'ın kardeşiyim" diyor.
"DİĞER AİDİYETLERİMİZ İSLAM ÜMMETİNE MENSUBİYETİN ÖNÜNE GEÇMEMELİDİR"
Hikayenin ardından Görmez, şu ifadelere yer verdi:
"Eğer biz yeryüzünde 2 milyara yaklaşan Müslümanlar olarak, İslam'ın çocuğu olmayı en büyük şeref olarak kabul ettiğimiz zaman, buna inandığımız zaman, buna iman ettiğimiz zaman, diğer bütün farklılıklarımızın hiçbirisini İslam ümmetine mensubiyetin, İslam ailesinin çocuğu olmanın önüne geçirmediğimiz zaman selamı da inşa ederiz, emanı da inşa ederiz, o zaman vahdeti de kurarız. Bu vahdet içerisinde istikbale yürürüz. Burada bize düşen en büyük vazife, İslam'ın çocuğu olduğumuzun şuurunda olarak ve diğer bütün aidiyetlerimizin farkında olarak ama onları asla İslam ümmetine mensubiyetinin önüne geçirmeden hareket etmektir."
BİR YORUM YAPIN 0