79 yaşında hayata gözlerini yuman usta sanatçı Ferdi Tayfur ile ilgili ortaya çıkan gerçek herkesi şoke etti. Türkiye Gazetesi yazarı Fatih Selek bugün ki köşe yazısında Ferdi Tayfur'un hayatıyla ilgili daha önce pek duyulmayan ve bilinmeyen bir açıklamada bulundu.
Arabesk müziğinin efsane ismi Ferdi Tayfur, 79 yaşında hayatını kaybederek milyonları yasa boğdu. Usta sanatçı, sevenlerinin gözyaşları arasında son yolculuğuna uğurlandı. Ferdi Tayfur, 80'lerde katıldığı bir programda hayatıyla ilgili yaptığı açıklama yürekleri dağladı.
"EVLATLIK VERMEYE KALKMIŞLAR KİMSE ALMAMIŞ"
Türkiye Gazetesi yazarı Fatih Selek köşe yazısında Ferdi Tayfur'un şöhret olmadan önce yaşadığı zorlukları ve açıklamalarını ele aldı. İşte o yazı...
Ferdi Tayfur 6 yaşında bir abisi var, hastalıktan ölüyor. Babası abisinin adını koyuyor ona. Ne var ki o 6 yaşındayken babasını vuruyorlar. Küçük yaşta yetim kalıyor. Evlatlık vermek istiyor annesi, kimse almıyor.
"OKUMA YAZMAYI HAMAL BİR ÇOCUKTAN ÖĞRENİYOR"
Irgatlık, ayakkabı boyacılığı, hamallık, kahvehanede garsonluk yapıyor. Okula da gidemiyor. Okuma yazmayı 9 yaşındayken bir hamal çocuktan öğreniyor.
Bir kız seviyor, beş parasız olduğu için alamıyor. "Benim gibi sevenler" şarkısı öyle doğuyor. "O bestemi, bana yıllar sonra milyonlar kazandırmasına rağmen yine de okumak istemem" diyor.
Milyonların diline dolanan o şarkılarının altında çoğunlukla yaşanmışlıkları yatıyor. Sonra ünlü oluyor. Plakları, kasetleri kapış kapış satılıyor. Bunları kazanca tahvil etmek bugünkü kadar kolay değil tabii...
"ÜNLÜ VE METELİKSİZ"
Bir gün otobüsle kanser dayısını Adana'dan Ankara'ya götürüyor. Başkent otogarında iniyor. Yüz metre ileride taksi durağına gidiyor. Taksici teybi açmış Ferdi Tayfur dinliyor. Torpidosunda da kendisinin fotoğrafı var. Hastaneye ne kadara gideceğini soruyor. Adam fahiş fiyat söylüyor. Ama bizimkinde para ne gezer. Ünlü ve meteliksiz! 'Ben şu an dinlediğin adamım' diyemiyor, gururuna yediremiyor. Adamın hayaliyle de oynamak istemiyor. Hastasını sırtına alıyor, kalabalığı yara yara minibüse götürüyor... Hastaneye yatırıyorlar dayısını.
Bakmayın birilerinin burun kıvırmasına, yok saymasına. Ve gerek yok sosyolojik, antropolojik izahlara.
Eskilerin "baba" yıldızları sahiciydi, bizdendi ve bu yüzden insanlarda büyük tesir bıraktılar ve kalıcı oldular. Şöhret için bedel peşin ödeniyordu, ödediler. Şimdi bedelin şöhreti değil şöhretin bedeli var. Tabii ödeyebilene...
1993'TEKİ GÜLHANE KONSERİNİ 200 BİN KİŞİ İZLEDİ
1992 yılında çıkardığı "Prangalar" albümü 5 milyon sattı. Türkiye'nin en çok satan albümlerinden oldu. Kasetlerin yanında konserler de verdi.
BİR YORUM YAPIN 0