Toplumların yaşam biçimlerini, kültürlerini, toplumsal etik değerlerini etkileyen giyim aynı zamanda toplumun iç dinamiklerini de oluşturur. Biz de bu yüzden 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla Cumhuriyet'in kuruluşundan bugüne değişen kadın modasına değindik. İşte, Cumhuriyet'ten günümüze kadar süre gelen 10 yıllık moda stilleri...
Moda, değişimi temsil etmesiyle birlikte aynı zamanda bir tekrardan ibaret oldu. Bu yüzden günümüz giyim tarzlarında geçmişin izlerini dönem dönem görmek mümkün. İnsanların bir arada yaşamaya başlamasıyla; toplumların gelenek ve göreneklerden, savaşlardan, duygu ve düşüncele, çeşitli sanat ve spor faaliyetlerinden kültürel trendlere kadar birçok şeyden etkilenerek kendini geliştirdi. Özellikle Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan bu güne kadar giyim kültüründe çokça değişiklikler meydana geldi. Toplumsal gelişme ile paralel ilerleyen moda, Cumhuriyet'in ilan edildiği 1923 yılından itibaren yeni bir yapılanma sürecine girdi.
CUMHURİYET'İN İLANINDAN SONRA KADIN MODASI!
- 1923-1930 Yılları Arası;
1. Dünya Savaşı'ndaki yenilginin ardından başlayan Kurtuluş Savaşı, kadınların ilk kez kitlesel olarak işçi ve memur statülerinde çalışmalarına olanak sağladı. 1925'te çıkan kanun ile kıyafet inkılabı gerçekleşerek batılı ülkelerin giyim biçimi benimsendi. Böylelikle dünya modasından geometrik desenli-kesimli elbiseler, kısa japone kollar, bluzan korsajlar ve boyunları saran rengârenk, dizi-dizi inci boncuklar, kocaman kloş şapkalar trend oldu. Bunlarla birlikte hızlı giyinme dönemi de başlamış oldu.
- 1931-1940 Yılları Arası;
1934'te kadınlara tanınan seçme seçilme hakkından sonra yasalar önünde kadını arka planda tutan anlayış son buldu. Bu dönemde ilk kadın muhtar, ilk kadın mühendis, Atatürk’ün manevi kızı ilk kadın pilot olarak iş ve toplum hayatında yerini aldı. Bu ilkler dünya çapında takdir toplarken magazin basınıyla ülkenin giyim modası yurt çapında yayıldı.
Ancak 1930'lu yıllarda çıkan ekonomik kriz, modayı şaşalı günlerinden alıkoydu. Buna rağmen tasarımcılar dönemin şartlarına göre üretimlerini yaptı.
Giyim tarzları bu dönemde gündüz-gece olarak yaygın bir şekilde kategorize edilmeye başlandı. Gündüz için siyah, kol kapakları ve yakaları beyaz elbiseler çok tutuldu. Partiler için elbiselerin üstüne şifon atkılar hazırlanıp kürk kenarlı keplerle dirseğe kadar uzanan jarse eldivenler takıldı.
Kriz nedeniyle lüks ve şıklığın yerini sadelik aldı. Kadınlar kısa olan eteklerine, bant ve kürk geçirerek uzatarak dönemin modasına uyum sağladı. Yaka ve kollarda da aynı işlem yapıldı ve böylelikle 1930'ların kadın modası yeni bir şekil aldı.
- 1941-1950 Yılları Arası;
1939 yılında başlayan 2. Dünya Savaşı o zamanlarda Türkiye'yi de dolaylı olarak etkilemişti. Tüm sınıf farkları bu dönemde ortadan kalkınca moda üretimleri de 1950 zamanlarında geniş çapta başarı kazandı. Modanın savaş ile yan yana yürümesi dolayısıyla, askeri üniforma rengine uyum sağlayan manto, etek, bluz, elbise gibi giysilerden sonra şapka, ayakkabı, eldiven, çorap hatta mendil gibi küçük aksesuarlar da savaştan etkilenerek çoğalmış bulundu.
- 1951-1960 Yılları Arası;
1960'lı yıllarda meydana gelen askeri darbe ülkenin politikasıyla beraber modasını da etkiledi. Safari giyimlerle bütünleşen parkalar ve postallar resmiyet dışı bir askeri giyim alışkanlığı oluşturdu. Kadınların giydikleri etekler genişlemiş, kloş etekler, pileli veya pilise etekler alt kısımları godeli verev etekler dolaplarda yerini aldı. Gezmek için verevden yapılmış eteklerde, ağır ipek veya yün krepler ile suni kumaşlardan yararlanıldı. Genellikle yüksek devrik yakalı süveterler, yalancı döpiyesler, sade, zarif, bedene fazla oturmayan rahat kıyafetler tercih edildi.
- 1971-1980 Yılları Arası;
Rastgele renkli kıyafetler bu dönemde baş gösterdi. Bu giyim tarzına 'GLAM ROCK' adı verilmiş ve birçok rock grubu tarafından da benimsenmişti.
- 1981-1990 Yılları Arası;
1980'de gerçekleşen askeri darbe ile demokrasi bir kez daha kesintiye uğradı. Bu dönemde modacılar 60'lı yıllardan esinlenerek modada tekerrür etme dönemine girdiler. Dar beden, ince bel bol etek, şort ve bermudalar ve drapeli mayolar kullanıldı. Lambada eteklerin çıkışı da bu dönemde oldu. İnce ve kalın çizgileri olan geometrik desenler ve boyuna ince çizgilerden oluşan kumaşlar o dönemde oldukça ilgi çekyordu. Gündüz giysilerinde ekoseli kumaşlar tercih edildi. Ayrıca kadife, jarse kumaşlar trend olmuştu.
- 1990-2000 Yılları Arası;
Bu dönemde, Türkiye'de ilk kez moda fuarı olan İstanbul Moda Fuarı'nın açılmasına şahit olundu. Dünya Hazır Giyim Kongresi İstanbul’da yapıldı.
90'lı ve 2000'li yılları arasında ise pop müziğinin yaygınlaşmasıyla pop kıyafetler gündeme geldi. Bunlar oldukça basit t-şort ve kot pantolonlardan oluştu. Deri montlar; aynı zamanda şifonlar, danteller ve emprimeler kullanıldı. Bunların yanı sıra Afrika desenleri ve Çin'in işlemeli parlak kumaşları da kullanılmaya başlandı. 2000'li yıllarda ortaya çıkan milenyum tartışmaları giysilere de bu sayede ışıltı kattı.
- 2001 ve Sonrası;
2000'li yıllarda kadınlar daha gösterişli ve her şeyin üstünde taş, pul ya da metal zımba olan kıyafetler tercih etti. Gömlek, palto, pantolon ve eteklerin üzerinde milenyuma özgü metal aksesuarlar kullanıldı.
BİR YORUM YAPIN 0