Geçtiğimiz günlerde Kahramanmaraş ve 10 ilimizde meydana gelen deprem felaketi sonrası İstanbul'da tarihi yapılarda kullanılan Horasan harcı gündeme geldi. Günlerdir İstanbul'da gerçekleşeceği konuşulan deprem sonrası Kültür ve Turizm Bakanlığı, harekete geçti ve tarihi eserleri Mimar Sinan’ın kullandığı ‘Horasan harcı’yla güçlendirmeye başladı. Peki horasan harcı nedir, horasan harcı malzemeleri neler?
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından olası İstanbul depremine karşı mimari eserlerin Horasan harcı yöntemiyle korunacağı açıklandı. Ülkemizde büyük bir yıkıma neden olan deprem sonrası gündem olan horasan harcı tarihte birçok dönemde ve medeniyette kullanılmıştır. Horasan harcı diye adlandırılan bu karışım binaları sağlamlaştırmak için oldukça önemli bir paya sahiptir. Geçtiğimiz yıllarda çalışmaları tamamlanan Galata Kulesi’nin güçlendirilmesinde de kullanılan Horasan harcı yöntemi nedir, nasıl yapılır? İşte Mimar Sinan’ın kullandığı Horasan harcı ile ilgili merak edilenler:
HORASAN HARCI YÖNTEMİ NEDİR?
Mimar Sinan’ın kullandığı Horasan harcı yüzyıllardır mimari yapıları ayakta tutmayı başarmış ve günümüze kadar gelmiştir. Tarihi Horasan harç ve sıvaları tuğla kırığı, tuğla tozu, kiremit ve benzeri malzemelerin bağlayıcı olarak ise kireç ile karıştırılması ile elde ediliyor. Özetle horasan harcı tuğla, kiremit gibi pişmiş toprak malzemeleri dövüp eleyerek elde edilen tozun, kireç ve su ile karıştırılması sonucu elde ediliyor. Bu elde edilen harcın en dikkat çeken özelliği tuğla kırıklarının puzolonik özelliğe sahip olmasından dolayı hidrolik olmasıdır. Horasan harcı hazırlarken dikkat edilmesi gereken bir detay ise kireç kullanılmadan ne kadar bekletilirse harç o kadar sağlam olacağıdır.
HORASAN HARCI MALZEMELERİ
Osmanlıların çok kullandığı bir harç çeşidi olan horasan harcı Bizans'ta da su geçirmezlik özelliği nedeniyle sarnıç, su kuyusu, su kemeri, hamam vb. yapılarda da kullanılmıştır. Harcın içine konulan ve etkisi çok büyük olan bazı katkı maddeleri arasında yumurta akı, incirin sütlü suyu, domuz yağının olduğu biliniyor.
Elastikiyeti çok yüksek olan bu harç, deprem anında en önemli koruma görevlerinden birini üsleniyor. Bu harç ve sıvalar tuğla kırıklarının özelliğinden dolayı suya oldukça dayanıklı bir yapıya sahip.
HORASAN HARCININ ÖZELLİĞİ NE?
Bu harcın uzun zamandır cami ve diğer yapıların inşaasında kullanıldığını söyleyen Erdik, Horasan Harcı’nın özelliklerini şöyle açıkladı: "Yapıştırıcı maddesi çok kuvvetli, hidrolik bir harç. Çekme gerilimi ise Portland Çimentosu ayarında. Çekme gerilmesi iyi olduğu için de sarsıntılarda çatlamıyor."
Ayasofya’nın, yapı boyutları, inşaat harcamaları ve inşaat hızı açısından benzersiz olduğunu belirten Prof. Erdik, şu bilgileri verdi: "800 yıl boyunca dünyanın en büyük kapalı mekanı olarak kalmıştır. Yapı, Notre-Dame de Paris Kilisesi’ni ve Piza Kulesi’ni tümüyle içine alacak büyüklüktedir. Yapı temeli oldukça sert bir zemin olan ayrışmamış grovaklar üzerine oturmaktadır. Yapıda kullanılan malzemeler taş, tuğla ve harçtır. Ana, ikincil ve destek ayaklar kemerlerin başlangıç seviyesine kadar taş bloklardan oluşmaktadır. Tüm kemerler ve kubbeler tuğla ve harçtan inşa edilmiştir" dedi.
Prof. Erdik, "Yapıda kullanılan harç puzzolanik (volkanik kül) özellikleri olan Horasan harcıdır. Yani sönmüş kireç ve tuğla kırığı-tozu içerir. Bu tip harçlar geç sertleşir, ancak plastik özellikleri nedeni ile yapısal deformasyonlara uyum sağlar. Harcın çekme gerilmelerine karşı gösterdiği direnç, yapıda meydana gelen deprem hasarlarının (özellikle ana kubbede) sınırlı olmasını sağlamıştır" açıklamasında bulundu.
HORASAN HANGİ MİMARİ YAPILARDA KULLANILDI?
Ayasofya Camii başta olmak üzere;
- -Eminönü’ndeki Rüstem Paşa Camii, 1562,
- -Karapınar’daki 2. Selim Külliyesi, 1564,
- -Beşiktaş’taki Sinan Camii, 1556,
- -Topkapı’daki Kara Ahmet Paşa Camii, 1558,
- -Lüleburgaz’daki Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi, 1570,
- -Edirnekapı’daki Mihrimah Sultan Camii, 1562,
- -Piyale Paşa Camii, 1574,
- -Edirne’deki Selimiye Camii, 1575,
- -Havsa’daki Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi, 1577,
- -İstanbul Azapkapı’daki Sokullu Mehmet Paşa Camii, 1578,
- -Eyüp’teki Zal Mahmut Paşa Camii, 1580,
- -Tophane’deki Kılıç Ali Paşa Külliyesi, 1581,
- -Ilgın’daki Lala Mustafa Paşa Külliyesi, 1581,
- -Üsküdar’daki Atik Valide Camii, 1583 ve Muradiye Camii 1586
- -Uzun Kemer, Müderris Köyü Kemeri, Mağlova Kemeri, Güzelce Kemeri, Çekmece, Silivri, Sinanlı, Sultan Süleyman ve Drina Köprüleri
- -İstanbul’da Haseki Hürrem Sultan Külliyesi, 1539
- -Üsküdar Mihrişah Sultan Külliyesi, 1548 ile Şehzade Külliyesi 1555,
- -Fındıklı’daki Molla Çelebi Camii, 1561,
- -Babaeski’deki Cedit Ali Paşa Camii, 1565,
- -Kadırga’daki Sokullu Mehmet Paşa Camii, 1572,
hıghlander 1 yıl önce
Domuz yağı yalan,incir sütünü hiç duymadım ama çocukluğumuzda,ustaların yumurta akı kattıklarını gören büyüklerimiz söylerdi.!