Beyin ve kalbi besleyen ana damarlarda biriken yağın sebep olduğu pıhtı atma, inme denilen felce yol açabiliyor. Peki bu pıhtı önlenebilir mi?
Beyin Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Kaya Aksoy, hipertansiyon ve kontrolsüz diyabetin pıhtı atmada en önemli faktörler arasında yer aldığını açıkladı.
Büyük damarlar tıkanınca felç meydana geliyor
Boyun damarlarındaki damar sertliğine veya boyun damarlarındaki tıkanmalarda bu kan sirkülasyonuyla küçük veya büyük pıhtılar atıldığını söyleyen Aksoy, "Bu pıhtılar kendi kalibrasyonunda ya da çapında bir damara geldiği zaman onu tıkarlar. Eğer pıhtı küçük olursa periferdeki küçük damarlara gider ve problem yaşatmazlar eğer büyük olursa pıhtılar büyük damarları tıkar. O büyük damarın sulandığı veya kanlandırdığı yerde kanlanmayı engelleyecekleri için orada kansızlık meydana gelir.Bu kansızlığa iskemi denir. Beyinde ve kalpte de durum aynıdır.
Beyinde bir damar tıkandığı zaman beynin o bölgesi çalışamaz ve fonksiyonlarını yitirmiş olur. O bölgede hangi merkez varsa, damar nereleri kanlandırıyorsa, o kanlandırdığı yerde hangi fonksiyonel bölgeler varsa, o fonksiyonlar ortadan kalkar. Eğer büyük ana damarlardan bir tanesini tıkarsa ekseriyette ağır felçler meydana geliyor. Biz Türkçede buna inme diyoruz. Büyük damarlar tıkandığında inme miktarı veyahut infarkt miktarı, iskemi miktarı arttığı için ağır tablolar oluşabiliyor” dedi.
Hipertansiyon ve diyabete dikkat
Pıhtıyı önlemek için kandaki lipit oranını, trigliserid oranını ve kolesterol oranını normal seviyeye çekmek gerekir. Damar cidarında en büyük problem oluşturan sorunlar hipertansiyon ve diyabettir. Bu sebepten diyabet ihmal edilmeden sıkı kontrol altında tutulmalı. Diyabet damar cidarını bozan sinsi ilerleyen, belirtilerini geç evrelerde veren belirti verdiğinde de geriye dönüşsüz hasarları oluşturmuş olan bir hastalıktır. Aynı zamanda kontrolsüz hipertansiyon beyin kanamalarına da neden olabilir.
Pıhtı atmasını önlemek için sağlıklı yaşam önerileri
Pıhtı atmasının önlenmesinde sağlıklı yaşamanın çok etkili olduğunu söyleyen Prof. Dr. Kaya Aksoy, “Damar sertliğine neden olmayacak şekilde hipertansiyon ve diyabetten uzak kalmak çok etkilidir. Kardiyolojik muayeneleri muntazam yaptırmak gerekir. Damarlara baktırmak çok etkili. Rutin tetkikleri yaptırıp düzenli beslenmek ve yağsız gıdalarla, şeker tuz alımını minimale indirgeyerek beslenmek gerekir.
Egzersiz, yürüyüş ve spor yapmak kolesterol ve yağ oranını azaltıyor. Göbek çevresindeki yağlanmayı azaltmak yağ profillerini değiştirir. Yağ profilini normale getirirsek, dengeli bir yeme içme alışkanlığı edinirsek, fast food yemek alışkanlığından uzak kalırsak daha sağlıklı yaşam imkanımız olur” dedi.
Genetik mirasımızı bozabiliyoruz
Pıhtı atmanın genetik olduğu kadar çevresel etkenlere bağlı olduğunu söyleyen Aksoy, “Damar sertliği aileyle de geçebiliyor. Damar sertliği olduğunda o ailedeki diğer bireylere geçebiliyor. Tansiyon olduğunda ailenin diğer bireylerine de geçebiliyor. Bu bir genetik miras diyebiliriz. Anne babadan kalan bir mirastır." dedi
BİR YORUM YAPIN 0