Ramazan ayının sonuna yaklaştığımız günlerde uzmanlardan bezlenme uyarıları gelmeye başladı. Medipol Mega Üniversite Hastanesi Dahiliye Bölümü Uzmanlarından Uzm. Dr. Betül Mercan; ramazan sonrası yemek saatleri konusunda uyardı.
Ramazan ayının sona ermesi ve bayramın yaklaşmasıyla sofralarla ilgili planlar, tatlı ve hamurişi gibi ağır ve şeker yüklü yiyeceklerden oluşuyor. Ramazan nedeniyle 1 ay boyunca, uzun süre açlığa alışmış olan sindirim sisteminin, bayramda zorlanması bazı sağlık problemlerini ortaya çıkarabilir.
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Dahiliye Bölümü Uzmanlarından Uzm. Dr. Betül Mercan; “Bayram sabahı hafif bir kahvaltı sonrası 4 ila 5 saat ara ile öğle ve akşam yemeği yenmeli, mümkünse saat 20.00’ den sonra su, şekersiz çay, kahve dışında atıştırmalıklardan kaçınılmalıdır. Ramazan ayı boyunda edinilen sahur alışkanlığından uzak kalınmalı ve gece yemek alışkanlık halinde getirilmemelidir. Ayrıca öğün atlanması, aç kalıp aniden yenilmesi ve yemeğin hızlı yenilmesi çeşitli sindirim bozukluklarına sebep olabileceğinden önerilmez. Çay ve kahve tüketimini su ile karıştırmamalı ve su tüketimine önem vermeliyiz.” dedi.
TATLI VE HAMURİŞİ İLE ÖĞÜN ATLAMAYIN!
Atıştırmalıklar ile öğün atlanmaması gerektiğine dikkat çeken Medipol Mega Üniversite Hastanesi Dahiliye doktorlarından Uzm. Dr. Betül Mercan uyardı;
Ramazan ayında öğün sayısının azalması, akşam saatlerinde besin tüketiminin daha fazla olması nedeniyle bireyler bayramda da öğün atlama meyilinde oluyor. Daha çok tatlı, börek gibi glisemik indeksi yüksek yiyeceklerle öğünleri geçiştirmek istiyor. İkramlar, çikolata şeker tüketimi de o an için tokluk verse de kısa sürede kan şekerinde değişiklik yapacak ve daha fazla yemeye, kalori tüketimine yol açacaktır. Beraberinde hem sindirim problemleri hem de kan şekeri dengesizliği ve kilo alımına giden bir süreç başlar, aman dikkat!
ISRAR EDİLDİĞİNDE HAYIR DEMEYİ ÖĞRENMELİYİZ
Özellikle Ramazan ayı boyunca sindirim sistemi problemi yaşayanların eski beslenme düzenine geçmesiyle şikayetlerinde artış olabileceğini hatırlatan Uzm.Dr. Mercan;
“Lif-posa içeriği yüksek olan koyu yeşil yapraklı sebzeler, baklagiller ve bulgur gibi tam tahılları bayram sofralarında olmalıdır. Yoğurt, ayran, kefir gibi bağırsak floranızın sağlığını geliştirecek besinler seçilmelidir. Özellikle kalp hastaları, tansiyon yüksekliği yaşayan hastalar ile diyabet, insülin direnci veya obezite gibi sağlık sorunları olan kişiler için ağır ve yağlı yemekler hastalıkları beraberinde getirir. Bazen ne kadar zor olsa da yemek yememiz için ısrar edildiğinde ‘hayır’ demeyi bilmeliyiz. Sağlık açısından fazla tatlı, şeker, çikolata tüketimine dikkat edilmelidir. Ağır ve yağlı yemeklerin, fazla tüketilen çay, kahve gibi içeceklerin rahatsızlıklara yol açabileceğini unutmamak gerekir. Uygun miktarda, küçük porsiyonlar halinde tüketebilirsiniz. Tatlı tüketmek gerekirse sütlü tatlıları, meyve tatlılarının veya kuru meyvelerin seçimi öncelikli olmalı.
ÇAY VEYA KAHVE SU YERİNE GEÇMİYOR
İkramlıkların başında yer alan çay ve kahve sebebiyle su tüketimini azaltıyoruz. Çay ve kahve tüketiminin fazla olması su ihtiyacını azaltsa da suyun yerine geçmediğini söyleyen Mercan, “Günde 1,5-2 lt arasında su alımı gerekir, gerekirse suyun içine konulan meyve dilimleri, limon veya nane ile tatlandırılarak suyu keyifli bir içecek haline getirebiliriz. Günlük ideal su tüketimi alışkanlık şeklinde olmalıdır” diye konuştu.
BİR YORUM YAPIN 0