Bir sıcak bir soğuk seyreden hava değişiklikleri gribi tetikliyor. Acıbadem LifeClub Sağlıklı Yaşam Hizmetleri’nden Doç. Dr. Murat İçen, tehlikeli olabilecek belirtilere karşı vatandaşları uyardı.
Kışın soğuk günlerini geride bırakıp baharın ılık esintilerini karşılamaya hazırlanırken, birçok kişi ani hava değişimlerinin etkilerini göz ardı edebiliyor. Ancak bu geçiş dönemi, vücudumuzun ısı farklarına adapte olmaya çalıştığı ve bağışıklık sisteminin en savunmasız olduğu dönemlerden biri. Özellikle soğuk algınlığı ve grip virüsleri, değişken hava koşullarında hızla yayılabiliyor.
Grip sezonunun kuzey yarımküre için ekimden nisana dek geçen süre olduğuna dikkat çeken Acıbadem LifeClub Sağlıklı Yaşam Hizmetleri’nden Doç. Dr. Murat İçen, konuyla ilgili şunları söyledi: "Grip, influenza virüs infeksiyonu sonucu gelişen bir üst solunum yolu infeksiyonudur. Dünya çapında yaygın olan influenza virüsü nedeniyle her yıl bir milyar kişinin grip olduğu tahmin edilmektedir. Genellikle ilaç tedavisi gerektirmeyen hafif bir seyir izlese de vakalardan 3 ila 5 milyonunun hastalığı ağır geçirdiği ve her yıl 290,000 ila 650,000 ölümün gribe bağlı olduğu düşünülmektedir. Gribe bağlı yıllık ölüm oranının 65 yaş altı hastalarda 100,000 vakada 0.1 – 6.4 olduğu, 75 yaş üstünde bu oranın 17.9 – 223.5’e yükseldiği tahmin edilmektedir."
BU BELİRTİLERE DİKKAT!
Doç. Dr. Murat İçen, belirtilerin dikkatle takip edilmesi gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Grip virüsü öncelikle damlacıklar aracılığıyla solunum yolundan bulaşır. Ancak virüsün bulaştığı yüzeylerle temas sonrası elin göz, ağız ya da buruna götürülmesi de virüsün taşınma yollarından biridir.
Grip için kuluçka süresi 1 - 4 gün olarak kabul edilir.
En sık karşılaşılan şikayetler arasında;
- Ani başlangıçlı ateş (genellikle 37.8 – 40°C),
- Kuru öksürük,
- Baş ağrısı,
- Kas ve eklem ağrıları,
- Şiddetli halsizlik,
- Boğaz ağrısı ve
Burun akıntısı yer alsa da hastalığın belirtileri infeksiyondan sorumlu influenza virüs türüne bağlıdır.
Örneğin; erişkinlerde nadir, çocuklarda %10-20 oranında görülen kusma ve ishalin 2009 yılında pandemiye neden olan H1N1 vakalarında daha sık görüldüğü bildirilmiştir.
65 YAŞ ÜSTÜNDE FARKLI
Özellikle 65 yaş üstü vakalarda bu tipik belirtiler belirgin olmayabilir. Tipik bulguların en başında yer alan ateş yükselmesi belirgin değilken grip kendini genel durum bozukluğu, halsizlik ve şuur bulanıklığı ile gösterebilir".
ZATÜRREYE DÖNÜŞEBİLİR, KALBİ ETKİLEYEBİLİR
Doç. Dr. Murat İçen büyük oranda tedavi gerektirmeyen bir hastalığa neden olsa da gribin bazı vakalarda birtakım komplikasyonlara neden olabileceğini de vurguladı: “Komplikasyon gelişme riski yüksek olan vakalar beş yaşından küçük ve 65 yaşından büyük hastalar, gebeler, bakımevi sakinleri ve kronik hastalığı olan bireylerdir. En sık görülen komplikasyon, akciğer dokusunun tutulduğu zatürredir. Zatürreye influenza virüsü bizzat neden olabildiği gibi mevcut durumun üzerine bir bakteri de eklenmiş olabilir. Dirençli yüksek ateş ve nefes darlığının beşinci günden sonra devam ettiği vakalarda, şiddetli öksürük, solunum hızında artış ve oksijen düzeyinde düşüş olduğunda zatürre akla gelmelidir.
Grip bazı vakalarda kalbi etkileyen komplikasyonlara da neden olabilir. İnfluenza virüs infeksiyonu ile kalp krizi, kalp yetmezliği, myokardit ve perikardit arasında bir ilişki olduğu gösterilmiştir. Kalp tutulumu açısından yüksek risk faktörlerinin ileri yaş, tütün kullanımı, altta yatan kalp hastalığı, diyabet ve böbrek hastalığı olduğu bildirilmiştir. Grip ayrıca merkezi sinir sistemini de etkileyerek havalelere, ensefalopatiye, inmeye ve kaslarda güçsüzlük ve his kaybı ile seyreden Guillain-Barré sendromuna da neden olabilir.”
KORUNMAK İÇİN NELER YAPMALI?
Gerekli önlemleri uygulamak gripten korunmak için çok önemli diyen Acıbadem LifeClub hekimlerinden Doç. Dr. Murat İçen, sözlerini şöyle noktaladı:
"Grip etkenini saptamak üzere test yapılması, sonucun tedaviyi etkileyeceği durumlarda önerilmektedir.
Bu grupta gribe bağlı komplikasyon riski yüksek olanlar, solunum sıkıntısı gelişen hastalar ve hastaneye yatırılması gereken vakalar yer alır.
Gripten korunmanın en etkili yöntemi yıllık grip aşılarını yaptırmaktır. Çok sayıda influenza virüs türü söz konusu olduğundan aşı %100 koruma garantisi sağlamaz ancak grip olma riskini, hastalığı şiddetli geçirme riskini ve gribe bağlı ölüm riskini düşürür.
Bunun yanında elleri düzenli olarak yıkamak, ellerimizle yüzümüze mümkün olduğunca az temas ederek ağız, burun ve göz dokusuna mikrop taşımayı engellemek, hasta kişilerle temastan kaçınmak ve çevremizi korumak adına kendimizi iyi hissetmediğimizde evden çıkmamak da gripten korunmak açısından büyük önem taşımaktadır."
BİR YORUM YAPIN 0