ÖNSİAD Kadın Kolları Başkanı Esra Sağlık, 3 çocuk annesi ve 21 yıldır başarılı bir iş kadını. Sağlık, 'Başarı kadınların omuzlarında yükselmeli' diyor.
ÖNSİAD Kadın Kolları Başkanı Esra Sağlık, 3 çocuk annesi ve 21 yıldır başarılı bir iş kadını. İmam Hatip Lisesi mezuniyetinin ardından KATÜ İşletme bölümü öğrencisi olmaya hak kazanmış fakat dönemin koşulları gereği başörtüsü sebebiyle eğitim hayatını yarıda bırakmak zorunda kalmış.
Şuan 12 Nisan’da başlayacak olan İSTFEST17’nin organizatörlerinden olan başarılı iş kadını Esra Sağlık’la projelerini konuştuk.
Esra Sağlık kimdir önce onu tanıyalım?
Bayburt’ta bir İmam Hatip Lisesinde şekillenen eğitim hayatım 28 Şubat süreci ile İşletme bölümü öğrencisiyken baltalandı. Fakat içimde her zaman işletmecilik kaldı. Eşimle evlendikten sonra oda içimde var olan iş aşkına destek oldu. Eşim o dönem Mali Müşavirdi bir süre kendisiyle çalıştım. Fakat masa başı benim istediğim iş değildi. Bir süre sonra bir restoran açtık ve oranın işletmeciliğini yaptım. Ta ki üçüncü çocuğuma hamile kalana kadar. Çocuğumu kendim yetiştirmek adına bir süre çalışma hayatıma ara verdim.
Çalışmamak demek yalnız işe gitmemek demekti benim için, dernek ve STK’lardaki aktif görevlerimi devam ettirdim. İnsanlara yardım etmek bir iş değil bir dert gözümde, gönlümde.
Şuan muhafazakâr giyimin önde gelen isimlerinden Moodbasic ile çalışan Sağlık, tekstil sektörüne geçişini ise ‘ihtiyaç’ olarak anlatıyor. Şuan hayatını kazandığı markayla tanışma serüveni ise oldukça ilginç…
Tekstili seçmek ise aslında ihtiyaç vesilesiyle oldu. Kızımla umreye gittik ve dönüşte kendisi kapanmak istediğini söyledi. Biz bunun ardından kıyafet arayışına girdik. Henüz 13 yaşındaydı ve o dönemde 13 yaşında bir genç kızın giyebileceği tesettür kıyafeti bulabilmek gerçekten çok zordu.
Biz uzun araştırmalar sonucu Moodbasic ile tanıştık. Bizzat iletişime geçtim. Önceleri sadece markayı seven tüketicilerdik. Sonrasında bu sıkıntının hemen hemen bütün tesettürlü genç kızlarca çekildiğine şahit oldum. Bende hem bu derdin çözülmesini istedim hem de istediğim girişimcilik alanını bulduğumu fark ettim.
‘MÜSLÜMAN KADINLARIN OMUZLARINDA YÜKSELMELİ’
Bu markayı ve tekstil sektörünü iş olarak değil de dert olarak tanımlıyorsunuz ne demek ‘dert’?
Muhafazakar giyim çizgisi dünyanın her noktasında çok yükseldi. Channel, Burbery gibi dünya markaları da el attı. Ve ben bundan rahatsızlık duyuyorum. Sebebiyse biz Müslümanların kıyafet çizgisini bir başka dine mensup markaların yönetmesi. Bence bu çok ince ve önemli bir nokta. Eğer muhafazakar giyim yükselecekse Müslüman kadınların omuzlarında yükselmeli. Bunu dert olarak ediniyorum. Eğer bu konuda bir dünya markası olacaksa bunu biz üretmeliyiz.
‘15 TEMMUZ HAİNLİĞİ YÜZÜNDEN…’
Biz bu amacımıza aslında neredeyse ulaşmak üzereydik. Körfez ülkelerinde ciddi bir Türkiye talebi vardı bu anlamda. Ciddi bir proje teklifi ile gelmişlerdi ve araştırma aşamasındaydık. Fakat ülkece hain 15 Temmuz darbe girişimiyle karşı karşıya kaldık. Tabi çok şükür ülkemiz bu oyunu bozdu bu hain girişimi kırdı. Ama maalesef bu süreçten kaynaklı olarak proje Körfez ülkeleri tarafından şuan rafa kaldırıldı.
MÜSLÜMAN İŞ KADINLARINI BİR ARAYA GETİRECEK PROJE
Ama sayın Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi dertli olmak lazım. Bizde dertliyiz bu konuda ve daha iyi bir proje üzerinde çalışıyoruz. Dünyadaki bütün Müslüman iş kadınlarını bir araya toplayacak bir projemiz var. Tabi bu anlamda büyüklerimizden yani Emine Erdoğan hanımefendiden, Fatma Betül Sayan Kaya hanımefendiden destek ve onay bekliyoruz.
Ve biz inanıyoruz ki dünya piyasası da Türk kadınlarını bekliyor. Türk kadını tuttuğunu koparır. Bizim başarımız ta Hz. Hatice annemizden geliyor. Selçukluda zaten ticaretteki başarının anahtarı kadınlardı. Osmanlıda da vakıfların katılımıyla yine kadınlar ön plandaydı.
‘ZENGİN OLMALIYIZ AMA…’
Arkadaşlarıma hep söylüyorum biz zengin olmalıyız fakat kendimiz için değil ülkemizin adını daha güzel projelerle duyurabilmek için insanlara daha fazla yardım edebilmek için. Cumhurbaşkanımızın da desteğiyle son 12 yıldır tekrar ön planda olmaya başlayan kadınlar dünya piyasasında da öncülük yapacaktır. İlk önce vatan millet sonra nefis. Ülkemize kazandırdığımız her başarı zaten bireylere dağılacak. Bu yüzden birinci sıraya ülkemizi koymamız gerek.
BİR YORUM YAPIN 0