Sevilen yazar Hatice Kübra Tongar, 'Bağırmayan Anneler' projesinin başlangıcını ve bugününü Yasemin.com'a anlattı...
'Bağırmayan anneler' sosyal medya süreci ne zaman başladı ve sizce neden bu kadar ilgi gördü?
'Bağırmayan anneler' aslında 4 haftalık bir atölye programı olarak başladı. Annelerle buluşup güvenli bağlanma, öfke duygusunun kontrolü ve yönetimi, çocuklarla doğru iletişim gibi başlıklar üzerine çalışmalar yapıyorduk. Atölyemiz henüz birkaç aylıkken, pek çok anneden 'Biz gelemiyoruz, keşke bu bilgileri bizimle de paylaşsanız...' tarzında mailler gelir oldu. Onun öncesinde benim şahsi sosyal medya hesaplarım vardı, lakin eşimle dostumla bireysel paylaşımlar için kullanıyordum. Bu talepler artınca, madem amacımız bu bilginin yayılması, o zaman bir hesap açıp bilgi ve etkinlikleri bu hesapta paylaşalım düşüncesi oluştu. Ve Bağırmayan Anneler Facebook sayfası 2 yıl önce, bu dua ve niyetle doğmuş oldu.
'ANNELERDE BAĞIRMAK İSTEMİYOR'
İlgi kısmına gelince... 2 yıl gibi kısa bir sürede, haftalık olarak dört milyonun üzerinde kişiye erişmiş bir sayfa bana şunu söylüyor; anneler de bağırmak istemiyorlar. Çocuklarına bağırdıklarında, cezalar verip, şiddet uyguladıklarında vicdan azabı çekiyorlar. Çünkü çocukların bu denli büyük tepkileri hak etmediklerini içten içe biliyorlar. Anneliklerini huzurla yapmak istiyorlar. Bende bu nedenle yıllardır her kitabım, söyleşim ve paylaşımım da diyorum ki; 'Gelin bugün bir karar verin ve bağırmayan anne olmaya niyet edin. Bu duruş çocuğunuza çok şey katacak ama öncelikle siz bir anne olarak iç huzuru elde etmiş olacaksınız...'
Sosyal medyanın gücüne en çok şahit olanlardansınız takipçilerinizinde sizin üzerinizdeki etkisini biraz anlatabilir misiniz?
Ben insan öykülerinden çok etkileniyorum. Sosyal medyanın bana sağladığı hem en büyük yarar, hem de kalbimin ortasına değdiği en keskin nokta pek çok ailenin öyküsüne şahitlik etmek oldu. Çünkü gerek yorumlarda, gerek özelden DM veya mail ile birçok anne bana derdini anlatıyor. Böylelikle öyle ya da böyle o hikayenin şahidi oluyorum. Bu beni büyütüyor, geliştiriyor, insani yönlerimi arttırıyor.
'BENİM 6 YAŞINDA BİR YAVRUM VAR..."
Mesela; geçen yıl İstanbul'da kar yağdığı vakitlerde çocuklarımla kar oynamaya çıkmıştık. İşte kardan adam yaptık, kar topu oynadık, karı tefekkür ettik, eğlendik ve bunu bir öneri olarak annelerle paylaştık. Bu önerinin altına bir anne elinde kar dolu bir kova resmi koyup şunu yazdı: 'Hatice Hanım,benim 6 yaşında bir yavrum var. %90 bedensel engelli. Yataktan kalkamıyor. Aklı fikri yerinde, o da kar yağdığını görüyor, çocuk seslerini duyuyor, oynamak istiyor ama dışarı çıkması mümkün değil. Bende aşağı inip bir kova kar topladım, biz de oğlumla yatağının yanında kar oynayacağız, kardan adam yapacağız...' Bu öyküleri dinlediğinizde dünya sizin etrafınızda dönmekten çıkıyor, empati duygunuz artıyor, verilen her nimete şükürle bakmayı öğreniyorsunuz.
Bağırmayan annelerin kullandığı yöntemler nelerdir.
Ben annelere kısaca bir formül önereyim. Adı; SAKİN formülü :)
S abır: Çocuğunun çocukluk şakımalarına, çocuklu hayatın düzensizliklerine, hengamesine değil; onlar olduğunda içinde uyanan öfkeye sabret.
A kıl: Hep öğren, oku, araştır. Allah (cc) 'Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu?' der. Doğru bilgi anneler için can simididir, gelişimini durdurma.
K abul: Çocuğunun 'çocuk olduğunu' kabul et. Çünkü çocuk bu; ağlar, inatlaşır, ister, kardeşini kıskanır, uyumak istemez, yemek seçer, kırar, döker, kurcalar... Kabul et.
İ letişim: Çocukla doğru iletişim; çocuğu 'insan' olarak görerek kurulan iletişimdir. Bir yetişkinle iletişime geçerken nelere dikkat ediyorsan, çocuğunla geçerken de et.
N iyet: Her şey niyetle başlar. Eğer niyetim bağırmayan, sakin, iç huzurunu sağlamış, kendilik değerinin farkında, saygın bir ebeveynlik yapmak ise, o zaman Allah (cc) bu yolda önümü açar ve gayretimi arttırır. Yeter ki isteyeyim.
Okuyucu ve takipçilerin üzerindeki etkinizin sizce en güçlü sebebi nedir?
Umuyorum ki, samimiyettir. Nitekim şu konuda kalbim çok müsterih. Şu güne değin yaşamadığım, deneyimlemediğim, düşünmediğim hiç bir şeyi paylaşmadım okurumla. Sırf 'beğenilsin' diye, takipçim artsın diye, fenomen olayım niyetiyle adım atmadım. Bilakis ben bilirim ki, ortada bir değer varsa, insanlara fayda sağlayacak ufacık da olsa bir başarı varsa bu Allah'tandır. Hatalı, kusurlu, eksik olan şeyler bendendir. Ülkenin geleceği olan çocuklarımız için uykularınız kaçıyorsa eğer, sanıyorum ki Allah da "dert" edindiğiniz bu konuda ortaya bir fark koymanızın yollarını açıyor. Eğer bir etki varsa, sebebi bu olsa gerek...
Özet 6 yıl önce
Haydi bayan lar bu kutsal görev sizin. Yetiştirin yeni Fatih ler, yavuz lar, Abdülhamit han lar.
.... 6 yıl önce
İnşaallah .
Bir Evlat :( 6 yıl önce
Sayın yazara şöyle soru sormak isterdim, Hatice hanım... Bir çocuk düşünün çocukken gençken ve şimdi orta yaşa doğru giderken... Annesinden hayır görmemiş ise, çocuğuna huzur vermiyorsa çocuğun içini dışına çıkartırcasına Kavga hakaret beddua var ise, Ne yapılmalı? Dua sabır ve gözyaşı ile annemin iyi olacağını, şevkatli, çocuğunu kendi nefsinden daha çok seveceği günü bekliyorum..... Siz ne dersiniz? Ne...... (Sizi yıllardır dinliyorum...)
Evlat 6 yıl önce
Özet isimli yorumcu, sizin aklınız almaz,yorulmayan , yaşamayan bilmez. Allah kimseye annem gibi bir anne vermesin inşaallah. (Duanızı beklerim )
Özet 6 yıl önce
Gelde şaşırma. Ya anne siz yetim büyümek. Karışık düzen, aklım ermiyor.
Bir Evlat 6 yıl önce
Okuyanların dualarını bekliyorum. Bir ümitle annem düzelir diye hep bekledim... Temizlik hastası aşırı vesveseli ve her şeyi sorun haline getiriyor, kısaca dünyayı evladına dar ediyor. (Hatice hanım, siz bağırmayan anneler diyorsunuz da... annem çok bağıran biri ) Allah'ın rahmetinden ümit kesilmez. (Bana cevap verenlere teşekkür ederim)
Tuba 6 yıl önce
Siz annenizi kendi nefsinizden fazla sevmeyi denediniz mi?..
jale 6 yıl önce
insan kendisi anne veya baba oldugu zaman kendi yasadigi sevgisizliklerin acısını unutuyor.cunku onun icin en olan sey kendi evlatlarini huzurla ve mutlulukla büyütebilmek.
Bir Anne 6 yıl önce
o anne degismez.en azindan evlat bunun bilincinde.evlat olan annesini oyle kabul edip kavgalari en aza indirmeye gayret etmeli.bazen mesafeler de iyi gelir.annenin muhtemelen takintili oldugu konular vardir ve onlari o saatten sonra asla asamaz.eger ki hayatinda cok onemli olaylar yasayip ders almazsa asla degismez.bence siz kendiniz iyi bir ebeveyn olmayi hayal edip kendi evlatlariniza vereceginiz sevgiyi düşünün.
Tuba 6 yıl önce
Gerçeğin etrafında daire çizip duruyoruz. Peygamber efendimizin çocuklara davranışını bilsek ve uygulasak formüllere, listelere ihtiyacımız olmayacak. Ama yine de güzel bir çaba. Allah muvaffak etsin..
KitapSever 6 yıl önce
Zaten Hatice hanım Peygamber efendimiz (s.a.v.)den örneklerle Çocuğa nasıl davranılacağını anlatıyor . (Doğru söylüyorsunuz ,biz anlatabilseydik. )
KitapSever 6 yıl önce
Çok değerli bir yazar, çocuğum olduğunda kitaplarını alıcam İnsaallah.