Oyuncu Ozan Güven, uyguladığı şiddet haberleriyle sıkça gündemde. Hem toplumun önde gelen isimleri hem de sanatçılar, yaşanan bu şiddet olayına karşı tepkili. Ancak bu duruma karşı sessizliğini koruyanlar da var. Akşam yazarı Serkan Fıçıcı, bu olayı ve gelen tepkileri, bugünkü köşe yazısına taşıdı.
Oyuncu Ozan Güven'in kız arkadaşı Deniz Bulutsuz'u 1 saat boyunca darp ettiği haberi, gündemin üst başlıklarındaki yerini koruyor. Kadına şiddet sorununu bir kez daha gündeme getiren olayı, Akşam yazarı Serkan Fıçıcı da köşesinden gördü. 'Seküler Dayak' başlığıyla yazılan yazıda Fıçıcı, TÜRGEV Başkanı Fatmanur Altun'un kadına şiddete yönelik yaptığı paylaşıma ve bu paylaşıma gelen tepkilerle birlikte Cem Yılmaz'ın atmış olduğu tweete de yer verdi:
'SEKÜLER DAYAK'
'Ozan Güven sevgilisi Deniz Bulutsuz’u dövmüş. Ama öyle böyle değil. Adli tıp raporundan yansıyanlar doğruysa fena. Deniz Bulutsuz’un çenesine abajurla vurulmuş. Kafası duvara çarpılmış. İki gözü, kolları, kalçası morarmış. Kollarını cam kesmiş. Gözünün içinde cam parçası kalmış olabileceği söyleniyor.
İç acıtıcı...
Bu şiddet karşısında sırf kendi tarafını koruma-kollama güdüsüyle suskunluğa gömülenlerin tavırsızlığı da ayrı mesele. Şarkıcı Gökhan Özoğuz “Tanıyanlar bilir, Ozan Güven yalnız değildir” diye tweet atabildi.
Ne yani?
Ozan Güven o dayağı atarken Gökhan Özoğuz da yanında mıydı? Zavallı kadını birlikte mi dövdüler? Bunu mu anlamalıyız? Ozan Güven’in yakın arkadaşı Cem Yılmaz ne dese beğenirsiniz: “Arkadaşım üzerinden ‘sen de bir şey söyle” isteğinizi anlamakla beraber, konu hakkında çok üzgün olmak dışında bir halim yoktur, yapmayın”.
Tamam birader bozma moralini. Önümüzdeki dayaklara bakarız artık.
Mutlaka kınayabileceğin uzaklıkta biri çıkıp bir kadını döver nasıl olsa.
Tuhaf işler.
***
Kendi tarafındaki dayakçıyı koruma-kollama refleksi ile hareket edenlere karşı TÜRGEV Yönetim Kurulu Başkanı Fatmanur Altun birkaç dikkat çekici tweet paylaştı. Özetle seküler kadınların şiddet, horlanma, taciz, manevi şiddet gibi konularda muhafazakar camianın kadınlarından daha zor durumda olduklarını söyledi.
Seküler erkeklerin kadınlara yönelik şiddetini gündeme getiren Fatmanur Altun’a tepki seküler cenahın kadınlarından geldi. Mesela Melis Alphan “Bugüne kadar yazdığım aile içi şiddet vakalarının yüzde 95’i muhafazakar ailelerdir. Hep aynı hikaye; kadına ailesi de sahip çıkmıyor, çevresi de. Kadın yapayalnız kalıyor.Kim zor durumda acaba?” diyerek sosyolojiye ters takla attırdı.
***
Oysa sadece Türkiye’de değil, Dünya’nın neresinde kadına şiddet üzerine yapılmış bir araştırma varsa açıp bakın karşınıza hep aynı sonuç çıkar: Kadına şiddet olaylarında alkol ve uyuşturucu bağımlılığının etkisi yüzde 70 ve üzeridir.
Zor iş değil, tarayın interneti ne dediğimi anlarsınız. Hem memleketin seküler meşhurlarının alkol bataklığında debelendiklerini bilmiyor muyuz? Eğlence mekanlarının çıkışlarında kameralar karşısında yamulup duranları görmüyor muyuz? Dindar-muhafazakar insanlara çamur atarak bu gerçeğin üzerini örtmek mümkün mü?
Kimse masal anlatmasın. Toplumu alkolden korumak için yapılan çalışmaların bir tanesine bile destek vermeyenlerin kadına şiddet adına konuşmaya hakları filan yoktur. Eğer mesele, rakam, istatistik, somut gerçeklik, bilimsellik falansa tabi. Yok eğer değilse “seküler dayakçıların seküler destekçileri”ni magazin servislerine havale ederiz, konu kapanır.'
BİR YORUM YAPIN 0