Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, ABD Müslüman Örgütler Konseyi tarafından düzenlenen törende, sosyal projeler, eğitim, çevre ve insani yardım alanlarında Müslüman kadınlara verilen 'Uluslararası Başarı ve Topluma Katkı Ödülü'ne layık görüldü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, ABD Müslüman Örgütler Konseyi (USCMO) tarafından New York'ta düzenlenen törende, bu zamana kadar yılmadan son sürat devam ettirdiği projeleri için 'Uluslararası Başarı ve Topluma Katkı Ödülü'nü aldı.
Müslüman Örgütler Konseyi, New York'ta gerçekleştirdiği programda Uluslararası Müslüman Kadın Başarı ve Katkıları Ödülü ile şahsımı onurlandırdı.
— Emine Erdoğan (@EmineErdogan) September 19, 2022
Bu anlamlı ödülün asıl sahibi, insanlığın ortak vicdanı Türkiye'dir. pic.twitter.com/hyhqiEZrmr
Törende, USCMO Genel Sekreteri Osama Jammal tarafından karşılanan Emine Erdoğan, salonda bulunan davetlilerden yoğun ilgi gördü. Ödül töreninin ardından Erdopan, kürsüye çıkarak önemli detayların altını çizdi. Öncelikle "Bu kıymetli ödülü, dünyanın vicdanı olan ülkem adına kabul ediyorum" diyerek programı düzenleyen Müslüman Örgütler Konseyine teşekkür eden Erdoğan, sözlerine şu şekilde devam etti:
"MEDENİYET KARNEMİZ, ZARAFETİYLE İNSANI HAYRETE DÜŞÜREN BİR HAYIR YARIŞININ ÖRNEKLERİYLE DOPDOLUDUR"
Öte yandan Türkiye'nin, hayırseverliğin en üst noktalarda yaşandığı bir vakıf medeniyeti mirasına sahip olduğunu ve İslam dininin, insanlar arasındaki en güzel rekabetin hayırlarda yarışmak olduğunu anımsattığını belirten Emine Erdoğan, "Bu anlamda, medeniyet karnemiz, zarafetiyle insanı hayrete düşüren bir hayır yarışının örnekleriyle dopdoludur. İşte, insani yardım konusundaki reflekslerimizin ruhunu bu tarihsel deneyim oluşturuyor. Ne mutlu ki 2022 Küresel İnsani Yardım Raporu'na göre, 2021 yılında da 'dünyanın en cömert ülkesi' olmaya devam ettik. Sevginin ve merhametin, bir ülkenin karakteri olabileceğine dair güveni tazeledik" şeklinde konuştu.
Ayrıca dil, din, ırk gibi ayrımlar olmadan Afrika'da, Suriye'de, Filistin'de, Ukrayna'da, farklı insanları değil, aynı insanlık ailesinin dara düşmüş fertlerini gördüklerini belirterek "Türkiye'nin insani yardım tecrübesi, bir dış politikadan çok daha fazlasıdır. 'Çorbada tuzum olsun, taşın altında elim olsun, komşusu açken tok yatan bizden değildir' diyen Türk halkının vicdan pusulasıdır" dedi.
"İNSANİ YARDIMLARIMIZI SADECE İKİLİ DÜZEYDE DEĞİL, BM ARACILIĞIYLA ARTIRARAK SÜRDÜRÜYORUZ"
İnsanlığın her kıtada, savaşlar, insani krizler, doğal afetler, salgın hastalıklar gibi nice badirelerle imtihan edildiğini ve bu nedenle uzanacak bir dost eline ihtiyacın her geçen gün arttığını kaydeden Emine Erdoğan, şunları da dile getirdi:
"2020'de her 45 kişiden 1'i ihtiyaç sahibiyken 2021'de her 33 kişiden 1'i insani yardıma muhtaç hale geldi. Böyle bir vasatta, insani yardımlarımızı sadece ikili düzeyde değil, Birleşmiş Milletler (BM) aracılığıyla artırarak sürdürüyoruz. 2021 yılında, toplam 7,7 milyar dolar tutarındaki yardımlarımız, başta Suriye, Somali, Filistin olmak üzere 122 ülkeye ulaştı. İnsani yardımlarımızla, kanayan bir yaraya geçici bir tampon yapmayı ya da bir açlığı bir anlığına dindirmeyi amaçlamıyoruz. Bilakis, bizim yardım felsefemizde, kardeşlerimizi elinden tutup ayağa kaldırmak, yıkılanı yerine koymak, imar ve ihya etmek var. Başta Kızılay, AFAD ve TİKA olmak üzere, tüm kurumlarımız, dünyanın dört bir yanına sadece yardım değil, insanlığın ölmediği inancını taşıyor."
Ayrıca Kovid-19 salgınında tüm dünya belirsizlik içinde kapanmışken Türkiye'nin 160 ülkeye yardım gönderdiğini, Afrika'ya 4,42 milyon doz aşı bağışladığını söyleyen Emine Erdoğan, "Kurtuluşun, tek başına değil, hep birlikte olursa anlamlı olduğuna inandık" ifadesini kullandı.
"TÜM MAZLUMLARIN ULUSLARARASI PLATFORMLARDA SESİ OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
Emine Erdoğan, insan hayatına verilen önemin tüm coğrafyalarda eşit olmadığını ve bu anlamda dünyanın büyük çelişkiler içinde olduğunu belirterek şu çağrıda bulundu:
"Bir yandan çocuk haklarından bahsediyor, diğer yandan savaşların sürdüğü ülkelerdeki çocuk parklarının bomboş oluşuna kayıtsız kalabiliyoruz ya da insan hakları ihlallerinden bahsederken Filistin gündem dışı kalabiliyor. Unutmayalım ki insanlar, barışı ve refahı herkesin ortak paydası yapmakla mükelleftir.
Rabb'imiz, Rahman Suresi'nde, 'İyiliğin karşılığı yalnız iyiliktir' buyuruyor. Bundan daha güzel bir müjde olabilir mi? Buradan herkese seslenmek istiyorum: Gelin, kan kaybeden insanlığı ayağa kaldıralım. Gelin, dünyanın tüm çocuklarına, insanlığın öz evlatları nazarıyla bakalım. Dünyayı herkes için güvenli ve insan onurunun ayakta kaldığı bir yer haline getirelim."
BİR YORUM YAPIN 0