Eşinin telefonuna yüklediği program ile telefondan silinen kayıtların geri getiren öfkeli eş, aldatıldığını öğrenince soluğu mahkemede aldı. Ancak Yargıtay yaptığı inceleme sonucu silindikten sonra kurtarılan yazışma ve fotoğrafların hukuka aykırı olarak elde edilen delil niteliğinde olduğuna hükmetti.
Eşinin kendisini aldattığından şüphelenen bir kişi, izinsiz bir şekilde eşinin telefonuna özel bir telefon yükledi. Ardından telefondan silinen mesaj ve fotoğraflara gizli program aracılığıyla ulaşan öfkeli eş, tüm bu verilerle birlikte mahkemenin yolunu tuttu. Mahkeme, boşanma talebini evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle reddetti. Bu kararın ardından istinaf mahkemesine başvuran eş için Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi devreye girdi ve Aile Mahkemesi kararının tamamını kaldırılarak, erkeğin davasını kabulüne hükmetti.
"HUKUKA AYKIRI OLARAK DELİL ELDE EDİLMİŞTİR"
Kararı davalı kadın temyiz edince dosya Yargıtay 2. Hukuk Dairesi tarafından incelendi ve Yargıtay davacı erkeğin, eşinin telefonuna özel bir program kurduğuna dikkat çekerek şu açıklamalarda bulundu:
"Davacı tanıkları, davalı kadına ait telefonda resim ve yazışmalar gördüklerini beyan etmişlerdir. Davacı erkeğin duruşmadaki kadının telefonuna 'disk digger' isimli programı kurduğu, telefondaki silinen kayıtları geri getirdiği beyanı dikkate alındığında erkeğin eşinin telefonuna yüklediği program ile elde edilen görüşme kayıtlarının hukuka aykırı olarak elde edilen delil niteliğinde anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında, hukuka aykırı bu delil kusur belirlemesinde dikkate alınamaz ve bu delil ile kanıtlanmak istenen vakıa kadına kusur olarak yüklenemez. Diğer yandan davacı erkek tarafından dosyaya sunulan ve davalı kadına ait olduğunu iddia ettiği yazışmaların davalı kadın tarafından kabul edilmediği, davalı tarafından yazıldığı iddiasının soyut kaldığı anlaşılmakla bu yazışmalar da kusur belirlemesinde dikkate alınamaz. Bu durumda, dinlenen tanıkların davacıdan edindikleri duyuma dayalı anlatımları da dikkate alındığında, davalı kadına yüklenen güven sarsıcı davranış vakıasının ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. O halde, davacı erkeğin davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir."
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK VİDEO:
Kızılcık Şerbeti'nde akıllara zarar alkollü kolonya sahnesi! Alkollü mü olur alkolsüz mü?
BİR YORUM YAPIN 0