Karanlık bir sürecin görünmeyenlerini gün yüzüne çıkaran Sancak Medya, Alija filminden sonra Dayton dizisi ile izleyicilerle buluşuyor. 6 bölümlük dizi Bosna tarihinin perde arkasını; baskı, zulüm, soykırım, dramın adı: Dayton olarak aktarıyor.
Bosna Hersek gerçekleri üzerine iki başarılı işlere imza atan Sancak Medya Yönetim Kurulu Başkanı Muhammed Hakan Sancaktutan dizi hakkında önemli detayları Engin Şenol önderliğinde aktardı. Biyografi, drama ve savaş türünde, 45 dakikalık 6 bölüm halinde yayınlanacak Dayton dizisinin yönetmeni Başak Soysal. Senaristler Ümit Cihan Canpolat ve Rabia Bozkurt. Oyuncular ise Levent Öktem, Oktay Korunan, Şehsuvar Aktaş, Şükrü Türen, Bülent Alk olarak yer aldı.
1992 yılında başlayan Sırp kuşatması, zulüm, savaşın gerçek yüzü ve uygulanan soykırımın boyutlarını Alija dizisi ile beyazperdeye taşıyan Sancak Medya TRT’nin Dijital Platformu çektiği Dayton dizisi ile karanlık bir sürecin bilinmeyenlerini gün ışığına çıkarıyor. Amerika’nın Ohio eyaletindeki Dayton’da bir araya getirilen taraflar arasında yaşananlar, Aliya’nın yani mütevazı bir lider, komutan, İslam aleminin son yüzyıldaki en büyük liderlerinden birisi olan Aliya kendi ifadesi ile Abdullah’ın yaşadıkları 6 bölümlük dizide tarihe aktarılıyor.
Alija dizisi ile başlayalım istiyorum. Çok zorluklarla karşılaştınız bu diziyi çekerken diye hatırlıyorum.
SANCAKTUTAN: "Bosna'da zorluklar, itirazlar, set basmalar, baskıları hepsini yaşadık. Yılmadık ve 6 bölümün tamanını Bosna Hersek'de çektik. Neredeyse tüm figüranlar savaş gazisiydi. Sırp lider Dodik bizi terörist ilan etti. Çetnikler setimizi basmaya kalktı. Biz hiçbir etki altında kalmadan çekimlere devam ettik ve Alija dizisi tamanlandı. Tam 30'un üzerinde Balkan ve Avrupa ülkeleri televizyonlarında haber oldu. Tabi bu "Ne oluyor?" sorusunu da gündeme getirdi. Birgün Alija’nın yakın dostu, savaşın gizli kahramanlarından rahmetli Hasan Cengic" Çocuk sen ne yaptığının farkında değilsin"dedi ve sonra devam etmişti. "Bosna’da soykırım ve savaşı Batı "iki arkadaşın kavgası ve sonrasında birbirine gül vererek barışması" olarak gösterdi. Sen Alija’nın ideallerini ve Bosna’da ki Müslüman halkın 100 yıldır çektiği zulüm ve soykırımı anlatıyorsun."
Bosna gerçeğini dünyaya anlatma noktasında Sancak Medya önemli iki yapıma imza attı. Neden Dayton bize bilgi verebilir misiniz?
SANCAKTUTAN: Alija'yı yaptıktan sonra yeni nesil Boşnakların bu dünya liderini daha iyi tanımalarını istiyordum. Zira genç Boşnakları böylesine çok özel liderlerini tanımıyorlardı. Savaşın çirkin yüzünü bilmiyorlardı. İslam coğrafyasının Batı komşusu Boşnak halkını sindirme ve yok etme politikasına karşı elindeki imkansızlıklarla bunu mümkün olduğunda halkın yararına çevirmeye çalışan büyük kumandanı, düşünür ve lider Alija'yı özellikle ABD’nin yeni dünya stratejisi karşısında ne büyük bir lider olduğunu ve oyunu bozma çabasını anlatmak istedim.
,,,,ve her şey bittiğinde hatırlayacağımız şey
Onun bir sözü çok önemli. ",,,ve her şey bittiğinde hatırlayacağımız şey, düşmanlarımızın sözleri değil dostlarımızın sessizliği olacaktır." Belki de bu Müslüman Boşnak halkının ve Alija'nın yanlızlığını anlatan en önemli sözüdür. Çok şükür bu millet o zamanda, şimdi de Boşnak halkının yanında olmuştur. Alija gerçekten tarihi gerçekleri bugüne anlatma ve tarihe not düşme anlamında güzel bir yapım oldu. Çok olumlu tepkiler aldı. Fakat Bosna Hersek gerçeğini anlatma noktasında özellikle barış görüşmelerinin yapıldığı ABD’nin OHİA eyaletindekinin Dayton şehrinde ki sürecinde gün yüzüne çıkarılması, kuşatma, savaş, zulüm ve soykırım zamanı yaşananlardan sonra müzakerelerde de bilge adam, üstün bir devlet adamı Aliya İzzetbegoviç'in burada yaşadıklarını da bilmek gerekiyordu. Çok şükür Dayton’da bunu da gerçekleştirdik. Güzel bir dizi oldu.
Dayton senaryosu ile ilgili kısa bir bilgi verir misiniz?
SANCAKTUTAN: Alija'nın gözünden; Dayton antlaşması süreci, antlaşmanın şartları, küresel güçlerin baskı ve pazarlık unsurları ele alınırken, diğer taraftan Kahramanoviç ailesinin gözünden; Bosna’da yaşanan zulüm, savaşın gerçek yüzü ve uygulanan soykırımın boyutlarını kavrayacağımız bir aile dramı paralel kurguda birlikte ilerler.
Müzakerelerin başındayken Alija'nın eski bir dostunun 3 yıldır ulaşamadığı ailesini bulması için yardım istemesiyle, Kahramanoviç ailesinin yaşadıklarının izini sürerken diğer yandan Alija'nın Dayton müzakerelerindeki zorlu mücadelesine şahitlik ederiz. Bir liderin, savaşla dağıtılmış ülkesini bir arada tutarak yeniden inşa etme süreciyle, soykırım nedeniyle dağılmış bir ailenin, birbirlerini bularak tekrar bir araya gelme çabası iç içe geçer ve savaşın, atılan ilk kurşundan son atılan imzaya kadar tüm boyutları ele alındı. Gerçekten güzel bir yapım ortaya çıktı.
Türk Yüzyılının en önemli ayağından biri de içerik üretme
Unutmamak gerekir ki Türkiye yüzyılının en önemli ayaklarından biri de yayıncılık ve bunun içinde de içerik üretimi noktasında tüm mazlum milletlerin, kültürlerin, geçmiş medeniyetlerin suskunluğu, çaresizliğini gün yüzüne çıkarıp, kulağı sağır, gözü kör, kalbi katılaşmış sözde uygarlıklara karşı haykırabilmektir. Bunu güçlü ülkeler yapabilir. Bu yüzden içerik üretimi gelecek yüzyılın en önemli silahlarından biri olacaktır. Bu sosya medya ile daha da önem kazandı.
Çok ilginç bir senaryodan söz ediyorsunuz. Biraz daha ayrıntı verir misiniz?
SANCAKTUTAN: 1992'de başlayan Sırp kuşatmasının ardından 3 yıldan fazla zaman geçmiş ve taraflar, aralarında bir anlaşma imzalanabilmesi için Ohio eyaletindeki Dayton’da bir araya getirildi. Savaş hala devam ederken heyetler arasında müthiş bir pazarlık başlar. Alija, başından beri çetin geçeceğini bildiği müzakerelerde, ülkesinin sınırlarını korumanın ve savaş suçlularının yargılanmasının savaşını verirken Miloseviç'in uzlaşmaktan uzak tavrıyla uğraşmak zorunda kalır. ABD Başkanı Clinton, tecrübeli diplomat Hollbrooke'u barış müzakereleri başlatmak için görevlendirir.
Bir yanda diplomasi, bir yanda bir aile dramı
Boşnak lider Alija İzzetbegoviç’in yapıcı ve bilge tutumu Holbrooke ve ekibini etkiler. Ancak onlar için bu müzakereler sonucunda elde edilecek siyasi imaj, her şeyden daha önemlidir. Alija, hem hala devam eden soykırımı durdurmak hem de bütün etnik grupların bir arada barış içinde yaşayabilecekleri bir formül bulmak için çabalamaktadır. Aslında Alija kanton gibi bir anlaşmaya sıcak bakmıyordu. Şer ile ehveni şer arasında bir seçim yapıyor bu süreçte. Bir yandan mekik diplomasisi ile dünya kamuoyunun dikkatini çekmek için uğraşmakta, diğer yandan ise hala kamplarda oldukları bilgisine ulaşılan Kahramanoviç ailesine ulaşmaya çalışmakta. Yani bir de aile hikayesi var bu dizide.
Arkadaşının Ailesini Kurtarmak
Dayton’da müzakereler sürerken paralel hikayede, Kahramanoviç ailesinin yaşadığı ve 3 yılı aşkın sürece yayılan hikayesini görürüz. Olacaklardan habersiz, Sırp komşularıyla iyi geçinen aile, üniversitede okuyan Hasan’ın, küçük kardeşi Amira'nın doğum günü için sürpriz ziyaretiyle daha da şenlenir. Arkan önderliğinde milislerin toplandığından ve gözlerini öfke bürümüş Sırpların kendilerine saldıracaklarından habersizlerdir.
Pamuk İpliğine Bağlı Barışı Yaşatmak
Amira’nın doğum gününde, Sırp komşularıyla küçük bir kutlama yaparken baskın gerçekleşir. Aile üyeleri evlerinden çıkarılarak, erkek ve kadınları ayrı kamplara yollanır. Hasan ve Nedzad, Batkoviç kampına götürülürken Mirsada ve kızlar ise Duzo’daki kampa götürülür. Bu kamplarda, savaşın gerçek yüzüne ve Sırp zulmünün her yönüne maruz kalırlar. Kahramanoviç’lerin hikayesine şahit oldukça, Alija’nın Dayton’da neyin mücadelesini verdiğini, Sırpların işlediği savaş suçlarının üzerinin nasıl örtülmeye çalışıldığını daha iyi kavrarız. Dayton’da Sırp tarafının saldırgan ve umursamaz tavırları süreci uzatır.
Tam Bir Satranç Oyuncusu
Clinton’un baskısıyla Amerikan heyeti ise Alija için en önemli meseleleri, küçük pürüzler olarak görerek bir an önce anlaşmayı imzalatmanın peşindedir. Alija, giderek bir satranç oyununa dönüşen müzakerelerde, her türlü zorluğa rağmen zekice hamleleriyle Amerikan tarafını olabildiğince yanına çekerek Sırpların inadını esnetmeyi başarır. Alija, kendisine önerilen iki tekliften zor olanını yani 3 etnik grubun bir arada yaşayacağı kantonlardan oluşan üçlü bir yönetim teklifini benimser.
Sırpların tutumu, aşırı talepleri tahammül edilecek gibi değildir. Alija Meclis'i güçlükle İkna ederek anlaşmayı onaylatır ve imzalar törenle atılır. Şimdi daha zor bir süreç başlamaktadır ve pamuk ipliğiyle bağlı barışı yaşatmak, savaştan daha güç bir görevdir.
BİR YORUM YAPIN 0