Areda Survey Türkiye genelinde 2.384 kişinin katılımıyla gerçekleştirdiği Türk toplumundaki gelenek algısı araştırmasına göre gençler yüzde 91,5 ile örf ve adetleri en çok önemseyen yaş grubu arasında yer alıyor.
Türkiye genelinde 2.384 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen araştırmada katılımcılara yöneltilen "Gelenek ve görenekleri bir toplum için nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna 2021 yılında yüzde 90,2’lik kesim ‘Gerekli’ derken bu oran 2022 yılında yüzde 87,9’a düşüyor. 2023 yılında ise yüzde 88,2 sonucuyla düşüşün devam ettiği görülse de toplumun neredeyse tamamına yakını tarafından hala ciddi bir destek görüyor.
Erkeklerin yüzde 89’u kadınlara göre gelenekleri daha gerekli buluyor. Kadınlarda gerekli bulanlar ise yüzde 87,4 olarak görülüyor. Yaş gruplarına göre değerlendirildiğinde gelenek ve görenekleri gerekli bulanların yüzde 89,3’ü 35-54 yaş, yüzde 87,7’si 18-34 yaş, yüzde 87,3’ü 55 yaş ve üzerindekiler olarak görülüyor. Araştırmada gelenekleri en gerekli bulan orta yaş grubunu, gençlerin takip ediyor olması dikkat çekiyor.
18-34 YAŞ ARASI ÖRF VE ADETLERİNİ EN ÇOK ÖNEMSEYEN GRUP
Örf ve âdet toplumdaki kalıplaşmış davranışları ifade eder ve bireylerin davranış ve alışkanlıklarıyla nesilden nesle aktarılması olarak karşımıza çıkar. 2023 yılı araştırmasına göre Türk toplumunun yüzde 90’ı, örf ve adetleri korumanın gerekli ve önemli olduğuna inanıyor. Bu oran 2021 yılında yüzde 91,8 iken, 2022 yılında yüzde 91,3’e gerilediği görülüyor. Erkeklerin yüzde 95,8’i örf ve adetler konusunda kadınlara nazaran daha tutucu bir tavır sergiliyor. Bu oran kadınlarda yüzde 84,3 olarak karşımıza çıkıyor. İleri yaşlarla kıyaslandığında toplum tarafından genellikle gelenekten kopuk olarak değerlendirilen 18-34 yaş arasındaki gençler, yüzde 91,5 oranıyla örf ve adetleri en çok önemseyen yaş grubu olarak karşımıza çıkıyor. Diğer yaş gruplarındaki durum ise şu şekilde; 35-54 yaş yüzde 89,7, 55 yaş ve üzeri yüzde 88,4.
Araştırmaya göre toplumun yüzde 89’u Türkiye’deki geleneksel değerleri genel olarak faydalı buluyor. Buna karşın Türkiye’deki geleneksel değerleri faydalı görmeyen yüzde 11’lik bir kitle de bulunmakta. 2023’te yapılan araştırmaya göre Türkiye’deki geleneksel değerlerin çoğunun faydalı olduğunu düşünenler yüzde 50,5 çıkarken, bir kısmını faydalı bulanlar yüzde 38,6. Geleneksel değerlerin bir kısmı zararlı cevabını verenler yüzde 5,9 iken çoğunun zararlı olduğunu belirtenler yüzde 5 olarak karşımıza çıkıyor.
2021 yılında gelenekleri az ya da çok faydalı bulanlar 82,3 iken zararlı bulanlar 17,7. 2022’de gelenekleri az ya da çok faydalı bulanlar 82,7 iken zararlı bulanlar 17,9.
Katılımcılar arasındaki kadınların yüzde 46,3’ü geleneksel değerlerin çoğunu faydalı bulurken, yüzde 45,5’i bir kısmını faydalı görüyor. Bir kısmının zararlı olduğunu düşünenler yüzde 4,9 iken çoğunu zararlı görenler ise yüzde 3,3. Erkeklerin yüzde 54,7’si geleneksel değerlerin çoğunu faydalı görürken yüzde 31,6’sı bir kısmını faydalı buluyor. Ayrıca bir kısmını zararlı görenler yüzde 6,9 iken çoğunu zararlı görenler 6,8 olarak karşımıza çıkıyor. Aynı araştırmanın yaş dağılımlarına bakıldığında; 55 yaş ve üzerindeki katılımcılar yüzde 50,9 oranında geleneklerin çoğunu faydalı bulurken; 18-34 yaş aralığında bu oran yüzde 42,1 olduğu görülüyor. 35-54 yaş aralığındaki katılımcılar ise yüzde 57,9 ile geleneksel değerlerin çoğunu faydalı bulan en yüksek orana sahip. Yüzde 4,3 ile 18-34 yaş aralığındaki katılımcılar geleneksel değerlerin çoğunu zararlı görüyor. Bu oran 35-54 yaş aralığında yüzde 4,5 iken, 55 yaş ve üzerindekilerde yüzde 6,8 olarak karşımıza çıkıyor.
KADINLAR GELENEK GÖRENEKLERE DAHA AZ BAĞLI
Araştırma bulgularına göre toplumun yüzde 90’dan fazlası 2021, 2022 ve 2023’te kendisini az veya çok gelenek ve göreneklere bağlı hissettiğini söylüyor. Detaylara bakıldığında geleneklere çok bağlı olduğunu belirtenler; 2021’de yüzde 41,3, 2022’de yüzde 43,4 ve 2023’te yüzde 52,9. Geleneklere sadece biraz bağlı hissettiğini söyleyenler; 2021’de yüzde 50,6 iken 2022’de yüzde 41,3 ve 2023’te ise yüzde 41,7 olarak karşımıza çıkıyor. Geleneklere bağlı olmadığını söyleyenler 2021’de yüzde 8,2, 2022’de yüzde 15,4 ve 2023’te yüzde 5,4.
Areda Survey’in araştırma sonuçlarına göre erkekler kadınlara göre daha fazla oranda geleneksel değerlere bağlı olduklarını ifade ediyorlar. Erkeklerin yüzde 61,1’i kendisini geleneklere çok bağlı hissederken kadınlarda bu oran yüzde 44,9’da kalıyor. Ayrıca kendisini yalnızca biraz bağlı gördüğünü söyleyenler kadınlarda yüzde 48,1 iken erkeklerde yüzde 35,1 çıkıyor. Kadınların yüzde 7,1’i kendisini geleneklere bağlı bulmazken, erkeklerde bu oran yalnızca yüzde 3,8. Yaş dağılımlarına bakıldığında, kendisini az veya çok geleneklere bağlı olduğunu söyleyenlerde en yüksek oran yüzde 97,6 ile 18-34 yaş aralığındaki katılımcılara ait. Bu durum 35-54 yaş aralığındaki katılımcılarda yüzde 93,1 iken 50 yaş ve üzerinde yüzde 92,7 olarak karşımıza çıkıyor. Bağlı olmadığını ifade edenlerde ise yüzde 7,3 ile 55 yaş ve üzeri en yüksek orana sahip. 35-54 yaş aralığındakiler yüzde 6,9 ile ikinci sırada yer alırken, yüzde 2,5 ile 18-34 yaş aralığındaki genç katılımcılar en düşük orana sahip grup.
YAŞLILARA HUZUR EVİNDE BAKILMALI GÖRÜŞÜNDE ARTIŞ VAR
Yaşlı bakımının çocuklarının yanında yapılması gerektiğini düşünenler arasında bu fikri en çok destekleyen yaş aralığı 35-54 yaş aralığındakiler. Bu grup yüzde 86,3 ile bakımın evde yapılması fikrini desteklerken, aynı fikre yüzde 79,5 ile katılanlar 55 yaş ve üzeri. 18-34 yaş aralığının yüzde 76,8’i yine ağırlıklı olarak yaşlı bakımının çocukların yanında olması gerektiğini düşünüyor.
Yapılan araştırmaya göre gençlerin 15,6’sı ‘Yaşlı bakımı huzurevinde yapılmalı’ görüşünü diğer yaş aralıklarına göre daha çok destekliyor. Bu durum 35-54 yaş grubunda yüzde 7,1, 55 yaş ve üzerindekiler ise yüzde 7,7 oranına sahip.
Yaşlı bakımında yardımcı tutup ayrı evlerde yaşama fikrine en çok yakınlık gösteren yaş grubu yüzde 12,8 ile 55 yaş ve üzeri. Diğer yaş grupları ise; 18-34 yaş grubu yüzde 7,5, 35-54 yaş grubu ise yüzde 6,6.
BİR YORUM YAPIN 0