Tarih boyunca dünyanın birçok yerinde çeşitli olaylar yaşanıyor, birçok kayıplar veriliyor. Ancak doğa, zaman içinde bir şekilde kendi iç dengesini buluyor. Yaşanan felaketler sebeplilik zinciri içinde şaşırtan gelişmelere yol açabiliyor.
Filmlere konu olan dev Titanik gemisinin batmasının üzerinden tam 114 yıl geçti. 1912 yılında Birleşik Krallık'tan New York'a doğru yola çıkan 3547 kişi kapesiteli dev gemi, asla batmayacağına çok emindi ancak ne yazık ki bir buz dağına çarparak Atlas Okyanusunda buzlu sulara gömüldü. Gemide bulunan 2224 kişinin 1524'ünün hayatını kaybettiği feci kaza, günümüzde bile hâlâ ilgi çekiciliğini koruyor. 1985 yılında Amerikan donanmasından emekli Robert Ballard okyanusun derinliklerinde geminin enkazını bulduktan sonra ilgi daha da arttı. O günden beri Titanik enkazı inceleme altında.
26 YILLIK SIR ÇÖZÜLDÜ
Bundan tam 26 yıl önce Titanik çevresinde bir sinyal tespit edilmişti ancak sinyalin kaynağı gizemini koruyordu. O sinyale neyin sebep olduğu sonunda ortaya çıktı. 1998 yılında Atlas Okyanusunun derinliklerine terk edilen geminin çevresinden bir sinyal tespit edildi. Tinatik'in kaşiflerinden Paul Henry Nargolet ve ekibinin kaydettiği sinyalin sebebi bugüne kadar gizemini koruyordu. Sonrasında gemiye birçok kez keşifler yapıldı ve bölgenin jeolojik bir özelliğinden kaynaklı ya da bilinmeyen bir şey olabileceği teorileri ortaya atılmıştı. Sonunda, OceanGate tarafından yapılan keşif gezisinde sinyalin kaynağı tespit edilebildi. Atlas Okyanusunun derinliklerinde batık sayesinde yepyeni bir canlı popülasyonu oluştuğu tespit edildi. Hazinelerle ve birçok madenle dolu bölgede canlı hareketliliği arttı.
Söz konusu sinyalin kaynağının deniz hayvanları, mercanlar, ıstakozlar ve balıklar açısından zengin bir sualtı ekosistemi olduğu belirlendi. Çalışma alanından gönderilen resimlerde inanılmaz görüntüler ortaya çıktı. Atlas Okyanusunun derinlikleri resmen deniz yaşamıyla dolup taşıyor.
"CANLI ÇEŞİTLİLİĞİ KARŞISINDA HAYRETE DÜŞTÜK"
North Carolina Wilmington Üniversitesi Deniz Bilimleri Merkezi'nde araştırma profesörü ve OceanGate Expeditions baş bilim adamı Dr. Steve W. Ross, söz konusu gelişmeye ilişkin "Süngerlerin, bambu mercanlarının, diğer soğuk su mercanlarının, bodur ıstakozların ve balıkların çeşitliliği ve yoğunluğu karşısında hayrete düştük. Daha önce bilinmeyen bu ekosistemin ortaya çıkarılması, Titanik ve çevresindeki deniz biyolojisiyle bir karşılaştırma yapma fırsatı da sunuyor. Benzerlikler ve farklılıklar derin deniz ortamlarımızı daha iyi anlamamıza yardımcı olacaktır." dedi.
Bölgedeki resifteki biyolojik çeşitliliğin boyutunu ölçmek ve derin denizlerdeki okyanus yaşamının nasıl hayatta kalıp geliştiğini ve dağıldığını tespit etmek amacıyla DNA analizleri yapılacak. Bunun için bölgeden çeşitli örnekler toplandı, fotoğraf ve videolar çekildi.
OceanGate, Titanik ve çevresinde yürüttüğü araştırmalara devam edecek ve bulgularını paylaşacak. Edinburgh Üniversitesi Yerbilimleri Fakültesi Uygulamalı Deniz Biyolojisi ve Ekolojisi Profesörü Dr. Murray Roberts, "Bu hassas ekosistemlerin hak ettikleri ilgi ve korumayı görmelerini sağlamak için bu bilgileri bilim camiası ve politikacılarla paylaşmamız gerekiyor" şeklinde konuştu.
Titanik batığından çok sayıda altın, gümüş, para, porselen gibi değerli eşyalar çıkarılmıştı. Okyanusun derinlerinden çıkarılan hazinedeki her bir eşyaya 190 milyon ön değer belirlenerek açık artırmaya sunulmuştu.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK VİDEO:
Alper Gezeravcı Başkan Erdoğan'la görüştükten sonra evine uçarak döndü!
BİR YORUM YAPIN 0