İstanbul'un fethinin 571. yıl dönümü!

Medeniyetimizin baş tacı olan İstanbul, 571 yıl önce Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmet'in ordusu tarafından fethedildi. AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, Roma, Bizans ve Osmanlı olmak üzere üç imparatorluğa başkentlik yapan İstanbul, "İkinci Roma", "Yeni Roma", "Byzantion", "Konstantinopolis" ve "Konstantiniyye" isimleriyle adlandırıldı.

Tapınaklar, resmi binalar, saraylar, hamamlar ve hipodrom inşa edilen ve Ortodoks Hristiyanların en önemli merkezi haline gelen kent, Hazreti Muhammed'in "İstanbul (Konstantiniyye) muhakkak fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutandır. Onu fetheden ordu ne güzel ordudur." hadisinin ardından İslam dünyası için de fethedilmesi gereken önemli bir şehir olarak görüldü. Müslümanlar için Batı'nın, Hristiyanlar için Doğu'nun eşiği konumunda bulunan İstanbul, 1204'te Haçlı Seferi için yola çıkan Latin istilasına da uğradı.

 FETİH ÖNCESİ HAZIRLIKLAR

Son kuşatma ise 1453'te Osmanlıları imparatorluğa taşıyan Sultan 2. Mehmed tarafından gerçekleştirildi. Sultan 2. Mehmed tahta geçtiği zaman, İstanbul'un fethi için öncelikle deniz yardımının kesilmesi gerektiği düşüncesiyle Sultan Yıldırım Bayezid'in yaptırdığı Anadolu Hisarı'nın karşısına 1452'de Rumeli Hisarı'nı yaptırdı. Bu hisar, Tuna Nehri ile Karadeniz'den gelecek yardımı önlemeyi amaçlıyordu. İstanbul'un yüksek ve kalın surlarını yıkmak amacıyla devrin önemli mühendislerine büyük toplar döktürüldü. Sultan 2. Mehmed, Şubat 1453'te dökülen topların İstanbul önlerine götürülmesini emretti.

Karaca Paşa komutasındaki ordu, öncelikle İstanbul yakınındaki Vize, Silivri ve Ayastefanos kalelerini kuşattı. Nisan ayına gelindiğinde 2. Mehmed, eyalet ve sancaklara orduya katılmaları için haber gönderdi ve 5 Nisan 1453'te Osmanlı ordusu, 2. Mehmed'in komutasında İstanbul'a hareket etti.

Fatih'in yanında hocaları Akşemseddin, Molla Gürani ve Akbıyık gibi isimler de vardı. 6 Nisan 1453'te 10 bin sipahi Maltepe civarını tutarken, Sultan 2. Mehmed de Anadolu ve Haliç'i tutmuştu. Zağanos Paşa, Pera'yı fethederek Galata üzerine yürüdü. Aynı gün Sultan 2. Mehmed, Mahmut Paşa'yı elçi olarak Bizans İmparatoru'na gönderdi ancak barış teklifi kabul edilmedi.

GEMİLERİ KARADAN YÜRÜTMESİ

6 Nisan 1453'te İstanbul kuşatması başladı. Osmanlı ordusu kenti karadan ve denizden kuşatma altına aldı. Ordu surlarda gedikler açtıkça Bizanslılar surları yenileyerek, Osmanlıların şehre girişine izin vermedi.

Osmanlı donanmasının Bizans'a yardıma gelen Ceneviz ve Venedik gemilerine engel olamaması, kuşatmaya karşı olan yöneticilerin hoşnutsuzluklarını dışa vurmalarına yol açtı. Haliç ile Karaköy arasına çekilen zincir nedeniyle Osmanlı donanmasının Haliç'e girememesi, savaşın yönünü Osmanlı aleyhine çevirdi.

Bu gelişmeler üzerine Sultan 2. Mehmed, savaşın seyrini değiştirecek bir hamle yaptı ve 21 Nisan'ı 22 Nisan'a bağlayan gece 72 parça kadırganın karadan yürütülerek Haliç'e indirilmesi emrini verdi.

Bir gece içerisinde Haliç'e indirilen donanma, 22 Nisan'da Haliç'ten ateşe başladı.

Sultan Mehmed, son büyük hücumdan önce 24 Mayıs'ta İsfendiyaroğlu Kasım Bey'i elçi olarak imparatora gönderip, şehri teslim etmesini istese de anlaşma sağlanamadı. Gemilerin Haliç'e indirilmesi ile savaşın seyri Osmanlılar lehine dönerken, Sultan 2. Mehmed, 29 Mayıs'ta büyük taarruz için emir verdi.

Günün ilk ışıklarıyla başlayan taarruzla surlar aşıldı. 29 Mayıs 1453'te kapıları açılan İstanbul, Sultan 2. Mehmed'in önderliğindeki Osmanlı birlikleri tarafından fethedildi. Hazreti Peygamber'in övgüsüne mazhar olarak "Fatih" unvanını alan Sultan 2. Mehmed, büyük bir hoşgörü ile şehri yağmalatmazken, fethin nişanesi olarak da Ayasofya'yı camiye dönüştürdü.

"ÖLMÜŞ BİR ŞEHRİN YENİDEN DİRİLMESİ"

İstanbul'un fethini "ölmüş bir şehrin yeniden dirilmesi" olarak nitelendiren Gürcan, 1453'ten sonra şehirde büyük kalkınma hamlesine girişildiğine işaret etti. Şehrin hem Hristiyanlar hem Müslümanlar açısından önemli olduğunu vurgulayan Gürcan, Fatih'in şehrin yeniden imarı için büyük çaba sarf ettiğini ve İstanbul'a sayısız eserler kazandırdığı aktardı.

Şu anda İstanbul Üniversitesinin rektörlük binasının bulunduğu yerde "eski saray" denilen yeri, Topkapı Sarayı'nı Fatih Sultan Mehmet'in yaptırdığını anlatan Gürcan, şöyle konuştu: "Topkapı Sarayı'nın ilk selamlıklarını, ilk binalarını, Çinili Köşkü Fatih yaptırmıştır. Asıl yaptırdığı şey, Fatih Külliyesi'dir. Medreseleri, türbeleri, caminin kendisi, hazireleriyle şehrin 4. tepesidir. Fatih orada medreseleri oluşturarak, aslında Osmanlı ilim dünyasını da kurmuştur. Fatih, fetih gerçekleşir gerçekleşmez Ayasofya medreselerini açıyor. Osmanlı medrese sisteminin temeli Fatih'in yaptırdığı medreselerle alakalıdır."

Sanat dünyasına damga vuran gelmiş geçmiş en ünlü tablolar!

İLİŞKİLİ HABER

Sanat dünyasına damga vuran gelmiş geçmiş en ünlü tablolar!
Betül Fırat Yasemin.com - Editör
Yasemin - Betül Fırat

Editör Hakkında

Üsküdar Üniversitesi Yeni Medya ve Gazetecilik bölümünden 2022 yılında mezun oldu. Eğitim hayatı boyunca fotoğrafçılık ve sosyal medya alanlarında görev aldıktan sonra internet haberciliğine başladı. Kariyer hayatına Kanal 7 Medya Grubu bünyesinde yer alan Yasemin.com sitesinde Editör olarak görev devam etmektedir.

BİR YORUM YAPIN 0